KOMİSYON KONUŞMASI

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli milletvekilleri ve değerli hazırun; ülkemizde son yıllarda hemen hemen her alanda şiddetin boyutu artmış, iş yeri baskınları, silahlı saldırılar, kurşunlama ve cinayet gibi çete olayları sokakları tehlikeli ve güvensiz hâle getirmiştir. Sokak ortasında güpegündüz iki grup arasında yaşanan silahlı çatışmalarda hiç suçu ve günahı olmayan masum insanlar hayatını kaybetmeye başlamıştır. Ortalıkta cirit atan çeteler ve sığınmacılar nedeniyle iyice güvensiz hâle gelen sokakta yaşanan şiddet ve cinayet olayları toplumda hemen her kesimi rahatsız etmektedir. Aileler kendinden, eşinden ve çocuklarından "Acaba sokakta başına bir şey mi gelecek, bir kör kurşuna mı kurban gidecek?" diye endişe etmektedir.

Sayın Bakan, Türkiye'deki kaçak göçmen sayısı dünyadaki 97 ülkenin nüfusunu aşmıştır. Bu durum sizleri hiç rahatsız etmiyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Ne zaman saydınız onu? Nereden saydınız?

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Belgelerle sabit.

İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Hangi belge?

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Kayıtlarda var.

İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Bırak Allah'ını seversen.

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Polis hiç uyku uyumuyor, çoğu zaman evine bile gidemiyor, gece gündüz demeden çalışıyor, yine de artan asayiş olaylarına yetişemiyor.

Sayın Bakan, sizler sıcak koltuklarınızda otururken polisler çarşı ve mahallelerde, sokaklarda 7/24 nöbet tutuyor elin kaçak Suriyelisi, Afganlısı ve Afrikalısı vatandaşlarımıza, gençlerimize bir şey yapmasın, ülkede huzur olsun diyerek ama onlar da bu durumdan artık bıkmış durumda. Bu nedenle Türkiye için beka meselesine dönüşen sığınmacı sorununa mutlaka bir çözüm bulmak zorundasınız.

Bakınız, sadece son on yıl içinde Türkiye'de mülteciler arasında doğan bebek sayısı 1 milyonu aşmıştır. Türk vatandaşlarımızın doğum oranı 1,6 iken ülkemizde yaşayan Suriyeli sığınmacıların 13 yaşında başlayan evlilikler nedeniyle doğum oranı 5,3'e çıkmıştır. Bu durumun sürdürülebilmesi ve kabul edilmesi mümkün değildir. On yıl içinde yalnızca Suriye uyruklu sığınmacıların sayısı Afganistan'dan, Pakistan'dan, Irak'tan, İran'dan ve Afrika'dan gelen kaçaklarla birlikte 20 belki de 30 milyonu aşacaktır. Böylece Türk millî kimliği ve Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacak. Bizler bu durumdan rahatsızlık duyarken Sayın Cumhurbaşkanı "Lübnan'dan gelenler olursa onlara da kapımız sonuna kadar açık." diyebiliyor. Kaçak sığınmacılar ülkemizi âdeta istila etmiş, kayıtsız bir şekilde ülkemizin her köşesine hiçbir kısıtlama olmadan rahatlıkla yerleşmiştir. Bunların ne iş yaptıkları ve nerede yaşadıkları belki Emniyet teşkilatımız tarafından bile bilinmemektedir.

Sayın Bakan, 1934 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde çıkan İskân Kanunu'na göre bir belde, bölge ilçe ya da mahalledeki yabancı varlığının yüzde 10'u geçmemesi gerekiyor ancak AKP bu düzenlemeyi 2006 yılında sanki bugünleri önceden görerek hazırlık yapmış ve yürürlükten kaldırmıştır. Bu madde yürürlükten kaldırılmamış olsaydı bugün İstanbul, Kilis, Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana ve Mersin'de bu kadar Suriyeli sığınmacı olmayacaktı.

Türk vatandaşlığının parayla satılması sonucu ne yazık ki Türkiye uluslararası suç örgütlerinin mekânı hâline gelmiştir. Bu dönemde bir ara 250 bin dolarlık konut karşılığına kadar düşen vatandaşlık verme uygulaması muhalefetten gelen tepkiler üzerine 400 bin dolara çıkarılmıştır. Yeryüzünde bizdeki kadar kolay vatandaşlık alınan bir başka ülke neredeyse yoktur. Rakamlar gizlendiği için tam olarak kaç kişiye vatandaşlık verildiğini bizler hâlen bilmiyoruz ama TÜİK verilerine göre sadece 2022 yılında yabancılara 67 bin konut satılmıştır.

Sayın Bakan, International SOS 2024 Raporu'na göre, Türkiye güvenlik kategorisinde orta riskli ülkeler arasında yer alıyor. Bu kategoride bizimle beraber İran, Suudi Arabistan, Mısır, Hindistan'ın yanı sıra Cezayir, Tunus, Nijer...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)