KOMİSYON KONUŞMASI

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Sayın Bakan, Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, sivil toplum örgütlerimizin değerli temsilcileri ve değerli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Türkiye İnsan Hakları Kurumunun böyle bir niyetle vücut buluyor olması olumlu bir gelişmedir. Partimiz tarafından da olumlu karşılanmaktadır. Birtakım tecrübelerden sonra ortaya çıkan fiilî uygulamaların derli toplu bir kurum tarafından, kurul tarafından değerlendiriliyor olabilmesini olumlu görüyoruz. Fakat, bununla beraber, kendi parti AR-GE çalışmalarımız üzerinde insan hakları ve uluslararası hukukun uzmanı, akademik arkadaşlarla yaptığımız çalışmalar neticesinde birtakım madde ve bentlerdeki bize göre eksik ve telafi edilmesi gereken konularda Komisyonumuzun dikkatine sunulan hususları rapor hâlinde hazırlamış bulunuyoruz. Bunu gerek Komisyon Başkanına gerekse Sayın Bakana, Başbakan Yardımcısına ve kurumun tüzüğünü hazırlayan ilgili kuruluşlara takdim etmek istiyoruz.

Burada, 3'üncü madde, 4'üncü madde, 7'inci madde başta olmak üzere, 9'uncu maddenin (g) ve (ğ) maddeleri, 11'inci maddenin birinci paragrafının (b) bendi ve tasarının 18'inci maddesinin altıncı paragrafı olmak üzere özetleyebilirim. Bu değerlendirmelerimizde sonuç hükmü olarak 5 maddede önerilerde bulunuyoruz. Böyle bir kurumun daha kapsamlı ve sürdürülebilir olabilmesi için kendini sürekli yenilemesi ve bir çırpıda yapılıp biten meselelerin, kurumsal anlamdaki hususların yeterli olmayacağını ve gelişmelere göre yeniliğe açık olması gerektiği... Resen araştırma yetkisi bu kuruma verilmemeli bize göre, sadece başvuru üzerine incelemelerin yapılması gerekmeli. Kurum yaptırım uygulamamalı, sadece bu ihlallere uğrayan kişilerin yetkili idari yargısal mercilere başvuru ve bu başvuruların takip sürecini bünyesinde barındırmalıdır. Kurum, yargısal faaliyetlerden uzak tutulmalı ve özellikle burada bir eş güdümlü yani -"paralel" ifadesini kullanmak isterken insan, kullanırken bile bir tuhaf oluyor- paralel bir yargıya gitmemeli bu meseleler. Yani, devlet kendi içerisinde, kendi kurumuyla, kendisiyle çelişir birtakım paralellikler oluşturmamalı. Mevcut ve olası Anayasa ve uluslararası hukuk ihlallerinin önüne geçebilmek için daha detaylı ve kapsamlı bir vizyon ortaya koymalı.

Maddeler bendine geçilirse, maddelerle ilgili önerilerimizi orada detaylı olarak vermek istiyorum. Yalnız burada, oralara geçmeden önce bir dakikayla tamamlıyorum. 3'üncü maddede geçen, az önce Sayın Tanal'ın da yapmış olduğu mezhep uyarısı, Anayasa'nın 10'uncu maddesinde zaten daha kapsamlı olarak vardır. "Yasak" ifadesini kullanıyor olmasıyla terim olarak, kavram olarak "kapsamaz" ifadesini kullanmak -Anayasa'daki gibi- daha şık gibi gelebilir diye düşünüyoruz. Zira, "yasak" ifadesinin olduğu yerlerde, yasaklara karşı olan bir tepki sanki var da böyle bir ayrımcılık yasaklanıyor gibi bir algıya sebebiyet verir düşüncesiyle bu konuyu özellikle burada da dikkatlere sunmak istedim.

Diğer ifadelerde kullanılan kavramlar, terimler ve ilave edilmesi gereken ya da çıkarılması gereken konulardaki görüşlerimizi rapor olarak burada çok vakit almamak adına Komisyonumuza takdim ediyor, teşekkür ediyorum efendim.