ÖMER KARAKAŞ (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, kıymeti bürokratlar; herkesi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, öncelikle sunum konuşmanız için teşekkür ediyoruz. Şahsınızın iyi niyeti ve samimiyetiyle ilgili bir şüphem olmamakla beraber, iktidarınızın her anlamda olduğu gibi güvenlik ve asayiş alanındaki yanlış politikaları ülkemizi suçluların ve kanun kaçaklarının cenneti hâline getirmiştir. Maalesef ki ülkemizde yaşanan güvenlik zafiyeti, terör eylemleri, uyuşturucu kullanımındaki artış, sığınmacı sorunu, suç işleme oranlarındaki artış, paralel yapıların oluşması, kara para aklama, hunharca işlenen cinayetler, silahlanmadaki artışlar, toplumun her alanında artan şiddet olayları, kumar ve yasa dışı bahis oyunları her geçen gün çığ gibi büyümektedir. Ülkemizde durum kötüye gidiyor, değerlerimiz yok oluyor, ahlaki çöküntü, maalesef, had safhada. Toplumu bu hâle getiren, eksik ve uygulanmayan yasalar. Eskiden gazetelerin üçüncü sayfasına baktığımızda her türlü cinayet ve vahşet haberleri görüyorduk, şimdi ise ana haber bültenlerini açtığımızda her gün cinayet, şiddet ve katliamlarla dolu. Televizyonların gündüz kuşağına baktığımızda ise aile değerlerine zarar veren, ahlaki yozlaşmayı tetikleyen programlar görüyoruz. Yani öyle bir algı oluşmuş durumda ki suçluları bulma görevi sanki Müge Anlı ve benzerlerine kalmış durumda. TikTok fenomenleri sosyal medyadan birbirlerine meydan okuyup Ankara'nın göbeğinde, canlı yayın açarak birbirlerini vuruyor, öldürüyorlar ve bunlardan birinin 80 ayrı suçtan dosyası var. Bunlara artık "Dur!" demek gerekmiyor mu? Vatandaşlarımız sokağa çıkarken tedirgin ve sokaklar vatandaşlarımız için güvenli olmaktan çıkmış durumda çünkü her an serseri bir kurşunun veya bir sokak magandasının hedefi olma riskiyle karşı karşıya. Kız çocuklarımız sokakta taciz görüyor, faillerinin bulunmasında zorluklar yaşanıyor. Kadınlar ve çocuklar artık kendilerini güvende hissetmiyor çünkü onları koruması gereken kanunlar gerektiği gibi uygulanmıyor. Önüne gelenin birbirini öldürdüğü bir ülke hâline geldik.

Sayın Bakanım, sunumunuzda KADES uygulamasını hayata geçirdiğiniz günden bugüne 7 milyon 365 bin kadının şiddete uğrama korkusuyla telefonlarına KADES uygulaması indirdiklerini belirttiniz. Şimdi, ülke nüfusunun yarısını kadın olarak düşünürsek kendini güvende hissetmeyen kadın oranımız yüzde 17'dir. Sizce bu durum çok ürkütücü değil mi?

Uyuşturucu kullanımı ve ticareti her geçen gün artmakta, göz göre göre gençlerimizi kaybediyoruz. Uyuşturucuyla mücadele konusunda daha etkin ve daha kararlı önlemler almak zorundayız.

Sanal kumar, yasa dışı iddia, bahis oyunları, hatta devlet izniyle oynanan şans oyunları artık toplumumuzun kitlesel bir sorunu hâline geldi. Bundan dolayı dağılan yuvalar, cinnet geçiren insanlar, kıyılan canlar var. Artık bu konularda daha ağır cezalar uygulanmalı. Sanal kumar ve bahis oyunlarıyla ilgili bir kanuni düzenleme hem Genel Kuruldan geçen dokuzuncu yargı paketinde veya yeni görüşmeye başladığımız torba kanunda gündeme gelebilirdi ama maalesef bu konuyla ilgili bir çalışma da yapılmadı.

Vatandaşlar artık kendini koruyan, güvenliğini sağlayan bir devlet istiyor. Bu nedenle, emniyet güçlerimizin omuzlarındaki yük her geçen gün artmış durumda. Polislerimiz artık ya isyan ediyor ya da maalesef, intihar ediyorlar. Sayıları her geçen gün artan polis intiharlarını engellemek için Bakanlığımızın bir an evvel gerekli çalışmayı yapması gerekiyor.

Sayın Bakanım, maalesef, Emniyet teşkilatında liyakat esaslı değil tarikat esaslı atamalar yapılmaya başlandı. Milliyetçi, vatansever Emniyet müdürleri tasfiye edilirken Erzincan merkezli bir tarikatın mensupları Emniyet teşkilatında kadrolaşmaya başladı. Sizin bu tarikatla herhangi bir ilginizin olduğunu asla düşünmüyorum ancak bu kadrolaşma tarikat mensubu bürokratlarınız tarafından yapılıyor, lütfen bunu da bir araştırın. Geçmişten ders almak zorundayız. Geçmişte Emniyet teşkilatını FETÖ'ye teslim ettik, paralel yapılar oluşturduk, yeni bir paralel yapıya müsaade etmemek zorundayız.

Her ne kadar biz mezhepçiliğe ve mezhep ayrımcılığına karşı olsak da neden bu ülkede bir Alevi il emniyet müdürümüz yok? Gerçekten başarısız oldukları için mi, yoksa ayrımcılık yapıldığı için mi? Tabii ki ayrımcılık yapıldığı için.

Sayın Bakanım, Emniyet mensuplarımızın uzun zamandır dile getirdiği fakat bir türlü çözüme kavuşturulmayan çok ciddi problemleri var. Geçen hafta biz İçişleri Komisyonu olarak ilk defa ciddi olarak toplandık. Komisyon Başkanı bizi toplantıya davet ettiğinde, oh be dedim, çok şükür, yıllardır devam eden Emniyet teşkilatının sorunlarını görüşeceğiz diye düşündüm. Ancak önümüze gelen torba yasaya baktığımda polislerimizin sorunlarıyla ilgili hiçbir şeyin olmadığını gördük. Başka bakanlıklara ait, başka komisyonlara ait maddeler varken öncelik verilmesi gereken polislerimizin çalışma şartlarının düzenlenmesiyle ilgili ve diğer problemleriyle ilgili hiçbir düzenleme olmadığını gördük.

Şimdi, başka ilginç bir şeyi söyleyeceğim size, Komisyonda üzülerek gördüğüm bir konu; siz, Komisyona maalesef bürokratlarınızı, başkanlarınızı değil; yardımcılarınızı, memurlarınızı gönderdiniz. Şimdi, AFAD Başkan Yardımcısının özlük haklarını düzenleyen bir kanun getiriyorsunuz. AFAD'dan gelen kim biliyor musunuz? Hukuk işlerinden görevli bir avukat. Bu, Parlamentoyu, milletvekillerini önemsiz görmektir, hiçe saymaktır. AFAD Başkanı yok muydu? Göç İdaresinin vakfını kuruyoruz, orada çalışma yapıyoruz, Göç İdaresi Başkanı yok, yani tamam, siz yoğunsunuz, gelemiyorsunuz. Sağ olsun Bakan Yardımcımız güzel de yürüttü o gün ama ya, Parlamentoya biraz değer vermek, o milletvekillerine... Hadi, biz muhalefetiz, iktidar partisi milletvekilleri de orada, herkes orada. Bu insanlar toplumun seçtiği, halkın seçtiği milletvekilleri. Komisyonda kanun görüşülürken ilgili bürokratlar en üst düzeyde temsil edilmez mi Sayın Bakanım?

Şimdi, sizden istediğimiz Sayın Bakanım, bu bütçeden sonra kolluk kuvvetlerimizin sıkıntılarına çözüm olacak, iyi çalışılmış bir kanun teklifinin hazırlanması için İçişleri Bakanı olarak öncülük etmenizdir. Emniyet teşkilatı ve Jandarma Genel Komutanlığı mensubu arkadaşlarımız artık hak ettikleri insancıl bir düzeyde çalışma yapmak zorundalar. Bununla ilgili bazı sorunları burada size ifade etmek istiyorum.

Hazır, Emniyet Genel Müdürümüz de burada, evet, bugün gelmişler; öncelikle, polislerimizin 2'nci şark hizmeti aile birliklerinin korunması için kaldırılmalıdır. Haftalık mesai saatleri dört gruplu, on iki, otuz altı saat olarak düzenlenmeli, amirlerin inisiyatifine bırakılmamalı ve kırk saati aşan her mesai için ücret, mesai ücreti verilmeli. Bayramlarda çalışan polislerimizin çalıştıkları gün sayısı yıllık izinlerine ilave edilmeli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Karakaş. bir dakika ekliyorum.

ÖMER KARAKAŞ (Aydın) - Diğer kamu görevlilerimizden aylık en az on saat daha fazla çalışan polis memurlarımızın özel hizmet tazminatları yükseltilmeli. Polis memurlarımız üstlerinden mobbing ve psikolojik şiddet görüyorlar, bununla ilgili çalışmaların yapılması lazım. Özellikle kiraların yüksek olduğu büyükşehirlerde polislerimize kira yardımı yapılması lazım. Polis Meslek Kanunu ve yetki kullanımına dair daha açık ve net bir yasal düzenleme yapılması lazım. Jandarma uzman çavuşlarımıza kadroları verilmeli, artık sözleşmeli uzman çavuş olmamalı. Bunların çalışma saatleri 24/24 esasına dayalı olmamalı; bu, mutlaka bir düzenlemeye tabi tutulmalı.

Ben tüm arkadaşları saygıyla selamlıyorum. Hepinize teşekkür ediyorum.

Bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Sağ olun.