KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Başkan, bu doyurucu bilgilerden dolayı size ve ekibinize çok teşekkür ediyoruz.

Şimdi, bir akademisyen kökenli Millî Savunma Komisyonu üyesi olarak... Sizin çok güzel bir tanımlamanız oldu. Dediniz ki: Teori ya da düşünce ya da fikir jimnastiği aşamasında bir de sanayi... Son üretim aşamasında TÜBİTAK yok, TÜBİTAK bu ikisinin arasında bir yerde, tamamlayıcı bir özelliği var. Hâlbuki, bağışlayın, personel dağılımınıza baktık, akademisyen kökenli ya da master, doktoralı sayınız bir hayli fazla. Bu acaba bir görev bölümü mü yoksa bir kifayetsizliğin ifadesi mi? Yani, bir düşünce bazında da bunu yapabilecek alt kadrolarınız var. Yani, bir şey üretilecekse onun "think tank"ini de yapabilecek nitelikte çünkü ben TÜBİTAK'ta birkaç kurulda da çalıştım komisyonlarda. Bir onu merak ediyorum.

Bir de gerçekten son zamanlarda, son yıllarda TÜBİTAK'ımız birazcık böyle prestij kaybına maruz bırakıldı. Bu konuda ismine de atfen bir temenni olarak, politik bir kimlik olarak apolitik bir temennide bulunuyorum, kalabildiğinizce apolitik kalın lütfen diye bir temennim.

Teşekkür ederim.