KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, çok teşekkür ediyorum sunumlarınızda bize bilgi verdiğiniz için. Aslında, verdiğiniz sunumlarla birebir çalışmış belki de tek kişi Komisyonda benim. Daha önceden yirmi yıl Millî Eğitim Bakanlığında çalıştım, PDR'ciyim ben. Yine, aile ve evlilik, çift terapileri üzerine çalıştım. Bu nedenle, baktığımda konuya, sunumunuza, gerçekten hazırladığımız program çok güzel ve bu programların sahada uygulanışını ben de biliyorum. Bu uygulamalara katılan ailelerdeki değişimlerin, gelişimlerin de farkındayım. Ancak, bir sorum var: Şimdi ne kadar güzel yönetmelikler çıkarırsanız çıkarın, ne kadar iyi kanunlar yaparsanız yapın, bunun sahada uygulanışı çok önemli. Bu uygulamaları bizzat verecek olan kişilerin alandan eğitim almış kişiler olması gerekiyor, bu, çok önemli. Formasyon eğitimleri, bunlara da değer veriyorum, eğitimcinin eğitimi çok önemli, bu konuda da ben çalıştım, bu alanda da çalıştım. Bir, eğitimcilerin doğru seçilmesi gerekiyor ki bunda çoğunlukla da titizlikle davrandığınızı biliyorum, arada bazen belki sorun oluyor.

Bu eğitimlerin ailelere ulaşmasında karşılaşılan problemleri de biliyorum. Nihayetinde çok fazla aile bu eğitime katılmıyor ya sorun olması gerekiyor, belli sorunları ağır bir şekilde yaşıyor olması gerekiyor ya da gerçekten o alanda bilinçlenmek, eğitim almak isteyen aileler oluyor. Aslında, buna "aileler" demek de belki yanlış oluyor. Neden diyeceksiniz? Çünkü bizzat çalıştığım için biliyorum, bu eğitimlere katılanların yüzde 95'i kadın, yüzde 5'i ancak erkek. Yani, babalarımız maalesef bu eğitimlere gelmiyorlar. Ve nihayetinde de toplumsal sorunlara baktığımızda, cinsel istismarları bir kenara bırakıyorum, fiziksel istismar, aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet maalesef babalardan daha çok geliyor. Annelerden çocuklara yönelik şiddet de var tabii, bunu da yadsıyamayız, sırf erkeklerin omzuna da yıkamayız. Ancak, bu bizim Komisyonumuz hem boşanmaları engelleme, "engelleme" derken boşanmaları tamamen engellemek değil, kurtarılabilecek aileleri boşanma evresinde geri kazanımı, aile bütünlüğünü koruyarak tekrar birlikte olma şanslarını kendilerine vermek ve aile bütünlüğünü her açıdan ele alarak korumak. Engelli çocuğu olabilir, yaşlı bakımı olabilir, geniş aile olabilir, ekonomik sorunları olabilir, birçok sorunlar olabilir ve bu alanda yapacağımız çalışmalar çok önemli. Ama, dediğim gibi, yaptığınız eğitimlere katılan ailelerin sayısı az ve bu ailelerde de kadın ağırlıklı, erkekler maalesef çok fazla katılmıyor.

Bununla ilgili projeleriniz var mı? Bu eğitimleri nasıl yaygınlaştırabilirsiniz? Okullardaki eğitimleri, bunları birleştirip nasıl artırabilirsiniz? Çünkü biliyoruz, okullarda da hassasiyeti olan arkadaşlarımız bu konuda çok fazla çalışıyor. Ama, genelde belli konular ihmal ediliyor ve özellikle eğitim sistemimizde sınav odaklı olduğumuz için maalesef kişisel gelişim ve rehberlikle ilgili, bu konularda verilecek eğitimle ilgili konular bazen es geçilebiliyor, öğretmen arkadaşlarımız direkt sınava yönelik çalışmayı tercih edebiliyorlar. Bunların üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda planlarınız nedir? Ve çok önemli bir şeyi daha, bunu özellikle rica ediyorum: Lütfen belli uygulamaları çıkardıktan sonra sahada bunların uygulanır olup olmadığını ve ne kadar uygulandığını, uygulandıktan sonra ne kadar verim alındığının da ölçülmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

Teşekkür ederim.