| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç)Yükseköğretim Kalite Kurulu d)Üniversiteler |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .11.2024 |
AYLİN YAMAN (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben bugün Yükseköğretim Kanunu'nun 44'üncü maddesinde yer alan azami sürelerle ilgili konuşmak istiyorum ve ağırlıklı olarak Sayın YÖK Başkanına hitap etmek istiyorum. Bu kanunun bu maddesinde öğrenim süresi iki yıl olan ön lisans programlarına yüzde 100 hak verilerek dört yıla kadar uzatma hakkı verilmiş, onun dışında öğrenim süresi dört yıl olan lisans programlarına ise yüzde 75 hak verilerek yedi yıllık azami süre hakkı verilmiş. Öğrenim süresi beş yıl olan eczacılık gibi, diş hekimliği gibi, veteriner hekimliği gibi fakülteler için ise yüzde 60 ekstra hak verilerek azami sekiz yıllık okuma hakkı verilmiş. Benim de meslektaşlarımın yetiştiği, öğrenim süresi altı yıl olan tıp fakülteleri lisans programında ise sadece yüzde 50 fark verilerek dokuz yılda bitirilmesi talep edilmiş. Şimdi, bu konuda Sağlık Komisyonuna da sayısız geldiniz, tıp eğitimiyle ilgili birtakım sunumlar da yaptınız, ben orada da bu konuyu dile getirmiştim. Bu konuyla ilgilenmeye tıp fakültesi öğrencilerinin sorunlarıyla başladım ama gördüm ki aslında çok sayıda üniversite öğrencisi bu azami sürelere takılıyor. Biliyorsunuz, tıp fakülteleri girilmesi son derece zor, yüzdelik dilim olarak ilk dilimlere giren ve çalışkan öğrencilerin olduğu bir grup. Burada da özellikle ekonomik nedenlerle, en son geçirilen Covid pandemisi nedeniyle, 6 Şubat depremi sonrasında ve en sıkıntılı olan da barınma sorunları nedeniyle çok sayıda mağduriyet yaşanıyor ve bu konu çok sayıda öğrenci ve tabii ki beraberinde de aileleri için artık bir sosyal yara hâline gelmiş vaziyette. 2 konuda bir kanun teklifi verdim ben, azami sürelerin artırılması ve öğrenci affı konusunda. 2022 yılında bir öğrenci affı çıkarılmış hemen Covid sonrasında fakat bu aftan faydalanamayan, bir de üstüne 6 Şubat depremi yaşayan öğrenciler için bu artık hayati bir konu hâline gelmiş.
Sayın Başkanım, ben defalarca size ulaşmaya çalıştım, defalarca randevu talep ettim. Şunu da söylemeliyim ki hiçbir bürokrata, hatta hiçbir bakana ulaşma sorunu yaşamadım bugüne kadar. Yaklaşık bir buçuk yıllık bir milletvekilliği geçmişim var ve bu sürede Maliye Bakanlığına gittim, Sosyal Güvenlik Kurumuna gittim, Aile Bakanlığına gittim, Sağlık Bakanlığına defalarca gittim kendi konum olduğu için ama sizi defalarca aramama rağmen ulaşamadım. Aramamın nedeni de şuydu: Hacettepe Tıp Fakültesiyle başladık ama çok sayıda fakültede -ve bunların hepsi güzide fakülteler, köklü fakülteler- öğrenciler çok büyük çaresizlik içindeydi. O dönem için 42 öğrenciydi ve bu öğrencilerin 30'u uzaklaştırıldı ve bu öğrenciler 6'ncı sınıfa geçmişlerdi. 6'ncı sınıfta tıp fakültelerinde biliyorsunuz sınav yoktur ve intörn hekimlerdir ve âdeta hekim gibi çalışırlar. Bu öğrenciler uzaklaştırıldı ve okuldan atıldı; çok büyük bir yara. Bakın, bir öğrencimiz bir mektup bırakarak, ailesine söyleyemediği için intihar etti. Bu yara devam ediyor hâlâ ve defalarca sizinle konuşmak istememe rağmen bu sıkıntı devam ediyor.
Tıp fakültelerinde şöyle bir sorunumuz da var: Tıp fakültelerinde sınıf geçme sistemi var, ders geçme sistemi yok.
Sürem azalıyor, bir de özel gereksinimli öğrenciler için konuşmak istiyorum, çoğunlukla değinilmedi. Bu da Sayın Bakanım, bence çok büyük bir yara ve bir ayıptır. Total bütçenin sadece yüzde 5,7'si özel gereksinimli öğrencilere ayrılmış. Zaten okulların çok büyük bir problemi var, rampası, tuvalet boyutları, kapı genişliği gibi ve bir felsefik yaklaşım problemi de var, bu kabul edilemez. Performans göstergelerine baktığımda ben esas görmek istediğim kaynaştırma öğrencisi oranını göremedim, uluslararası takip edilmesi gereken standartları göremedim. Bu da Bakanlığın engelli ve özel gereksinimlilere yaklaşımı anlamını taşıyor benim için. Sizden ricam, özellikle gölge öğretmen uygulamasının -biliyorum öğretmen atamalarında yaşanan sorunu ama gölge öğretmen bu öğrenci grubu için çok hayati ve elzemdir- derhâl hayata geçirilmesi ve bizim bu öğrencilerimizin hayata kazandırılmasıdır.
Teşekkür ediyorum.