Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç)Yükseköğretim Kalite Kurulu d)Üniversiteler |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 14 .11.2024 |
SADULLAH KISACIK (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, OECD raporuna göre Türkiye'de 5 öğrenciden 1'i haftada en az bir kez maddi durumu olmadığı için yemek yiyemiyor. Öğrencilerin maddi imkânsızlık nedeniyle aç kalmasında Türkiye yüzde 19,3'le OECD ülkeleri arasında 1'inci sırada, OECD ortalaması yüzde 8,2; ona da dikkatinizi çekerim. Şimdi, böyle bir ortamda okullarda günde en az 1 öğün sağlıklı ve kaliteli yemek vermek şart değil midir? Şu anda okullarımızda öğrencilerimize verilen yemekler çok büyük bir çoğunlukla hazır yemekçilik firmalarından geliyor. Şimdi, şuna dikkat çekmek istiyorum Sayın Bakanım, ben ISO 22000 Gıda Güvenliği Başdenetçisiyim: Hazır yemekçilik firmalarında üretilen yemeklerin ne şekilde üretildiğini çok iyi biliyoruz. Ben çocuklarımıza, özellikle zihinsel ve gelişim çağında olan çocuklarımıza ticari kaygıyla yemek verilmesine karşıyım. Yani özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarımızın yemekleri özel bir düzende, özel bir sistemde hazırlanmalı; bu, bizim geleceğimiz için çok önemli. Yani düğünler için, cenazeler için, mevlitler için hazırlanan yemekleri biz çocuklarımıza günde 5 öğün veremeyiz. Millî Eğitim Bakanlığımız ya kendi mutfaklarını kurmalı -yani burada biraz büyük düşünmek gerektiğini düşünüyorum- ya da çok iyi bir denetim sistemine sahip şekilde çocuklarımıza bu yemeği sağlamalıdır; bu konuda büyük düşünmeliyiz.
Diğer bir -yıllarca tartışılan- konu, kaynak kitaplar. Şimdi, siz de açıklama yaptınız, geçmişteki diğer Millî Eğitim bakanları da her sene açıklama yapar, derler ki: "Kaynak kitaba gerek yoktur, dolayısıyla böyle bir zorunluluk yoktur. Velilerimiz kaynak kitap almasın." ama öğretmenlerimiz bunu istiyor. "Sebebi ne?" diye sorduğunuz zaman da "Şu andaki mevcut kitaplarımız iyi, yeterli ama yeterli örnek yok, yeterli çalışma yok. Dolayısıyla biz kaynak kitaba ihtiyaç duyuyoruz." diyorlar ve okullarımızın çoğunluğunda şu anda kaynak kitap alınıyor. Şimdi, buna bir son vermemiz lazım. Siz diyorsunuz ki: "Gerek yok." ama sizin müdürleriniz, öğretmenlerimiz diyor ki: "Kaynak kitap alın." İşte, Değerli Bakanım, bu kapsamda, Millî Eğitimde çalışan öğretmenlerimizi kurtarmak için bir kanun teklifi verdik. Millî Eğitimdeki okullardaki hiçbir kitap satılmamalı. Kaynak kitap gerekiyor mu, ek uygulama kitabı mı gerekiyor, test kitabı mı gerekiyor; bunu da Millî Eğitim Bakanlığımız yine ücretsiz olarak öğrencilerimize versin.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN - Öyle yapıyoruz zaten.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Ama şu anda ben veliyim, ben çocuğuma kaynak kitap aldım; devlet okulunda okuyor, ben kaynak kitap aldım çocuğuma.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN - Bize söylerseniz biz gereğini yaparız.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Sayın Bakanım, şu anda sosyal medyada Twitter’a bakın, binlerce örnek göreceksiniz.
Kaynak kitap lazımsa bu kitabı Millî Eğitim Bakanlığımız fazlasıyla bassın versin. Yazın için yine bassın... Gelin, bunu kanuna koyalım, kanun teklifi verdik; sizden ricam, buna destek verin. "Okullarda dışarıdan herhangi bir ek kaynak kitap okutulamaz. Gerekli tüm kaynak kitapları Millî Eğitim Bakanlığı hazırlar." diyelim bu işi bitirelim Sayın Bakanım.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN - Bizim zaten ikinci mevzuatımızda var o.
SADULLAH KISACIK (Adana) - Yine, öğretmenlerimizi ve müdürlerimizi zor duruma sokan ikinci durum şu: Şimdi, her yıl başında okul kayıt parası var, herkes dekont yayınlar. Şimdi, en azından şunu diyelim velilerimize: "Evet, arkadaşlar, değerli veliler, okul kayıt paralarına mecburuz. Çocuklarınızın güvenliğinin sağlanması için, okullarının temiz olması için müdürlerimiz, velilerimiz bu kayıt parasını almak zorunda." Okuldaki müdürlerimiz de rahatlasın. Şimdi, orada veli diyor ki: "Ya, bakan diyor ki 'Kayıt parası almayın.' Müdür diyor ki 'Kayıt parası lazım, git beni nereye şikâyet edersen et.'" Haklı olduğu taraflar da olabilir, diyor ki: "Eğer ben bu kayıt parasını almazsam çocuğunun güvenliğini sağlayamam, okulun temizliğini sağlayamam." Bunun bir adını koyalım, yani tiyatro oynamamıza gerek yok. Öğretmenlerimize de yazık, sizlere de yazık; bunun adını koyalım. Eğer bütçemiz yoksa bunu bu şekilde oluşturalım diyorum ben.
Teşekkür ediyorum.