| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Nurettin Alan, Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser ve 39 Milletvekilinin Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2616) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 23 .10.2024 |
SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Şimdi, siz gayet iyi biliyorsunuz, akademik dünyada görev yapan kişiler, akademik çalışmaları için çeşitli burslar vasıtasıyla yurt dışına gidiyorlar. Bütün hükûmetler burs veriyor; Alman Hükûmeti, İngiliz Hükûmeti, Amerikan Hükûmeti vesaire. Farz edin ki bir akademisyen, bir genç doktora için burs aldı, Amerika’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya, bir yere gitti ve orada da Türkiye’de izlenen tarım politikaları üzerine bir tez yazdı. Bu tezin içeriğinde izlenmekte olan tarım politikalarının yanlışlıkları var -bilimin amacı bu zaten, yanlışın altını çizmek, doğruyu göstermek- ve bu politikaların sonucunda da Türkiye’deki gıda enflasyonunun çok yükseldiğini, açlık ve yoksulluğun arttığını yazdı tezinde. Şimdi, getirilen bu maddeyle biz bu genci koruyabilecek miyiz? Anayasa’da yazan bilim hürriyetini kullanmak suretiyle, bu genç gayet masum bir biçimde, bilime katkıda bulunmak, ülkesine hizmet etmek için gitti, doktora tezini yazdı ama şimdi bakıyoruz... “Ülkesinin siyasal yararları” ifadesi pekâlâ bu kavramın içine dâhil edilebilir, güvenlik meselesi hâline getirilebilir. E, bursun kaynağı yurt dışı olduğuna göre diğer unsur da ortaya çıkmış oluyor. Biz, böyle bir genci nasıl koruyacağız? İlk sorum bu. İkinci eklemek istediğim husus ise şu: Sayın Adalet Bakanlığı görevlisi bize dedi ki biraz önce: “Adalet Bakanının iznine tabi olma koşulu bu madde bakımından bir teminattır yani hakkı koruyan bir unsurdur, hakka herhangi bir zarar getirmez.” Ben de tam aksine olan fikrimi ifade etmek istiyorum: Adalet Bakanı dediğimiz kişi kimdir? Bir yüksek bürokrattır. Anayasa’nın 106’ncı maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafından atanır, Cumhurbaşkanı tarafından da azledilir. Yani nereye bağlıdır bu Adalet Bakanı dediğimiz kişi? Ben şahıslar dışında konuşuyorum, genel ve soyut konuşuyorum. Cumhurbaşkanına bağlıdır. Şu anki Cumhurbaşkanını da kastetmiyorum, alınganlık yapmayın. Demek ki Cumhurbaşkanının iradesine tabi bir kişiden bahsediyoruz. Peki, Cumhurbaşkanı bu Anayasa düzeninde kimdir? Siyasal bir figürdür. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanına bu Adalet Bakanı danışıp onun görüşünü almadan buradaki izin yetkisini kullanabilir mi? Benim görüşüme göre, hayır. Dolayısıyla bakın, ceza yargılaması sürecini yürütme organının iradesine tabi kılan bir düzenleme; bu düzenlemeden doğan sonuç bizim saatlerdir ifade ettiğimiz sonuçtur. Bu hüküm devletin ülkesi ve milleti yararını korumak için değil yani kamu yararını korumak için değil siyasal muhalefeti, sosyal muhalefeti bastırmak için getirilecektir. Dolayısıyla burada bir kamu yararı yoktur. Eğer amacımız gerçekten ülkemizin güvenliğini korumaksa biz buna varız -hepimiz aynı şeyi söylüyoruz- ama masum vatandaşların hürriyetleri için yeni bir tehdit yaratmayalım, hürriyet-güvenlik dengesini koruyacak, Anayasa’ya uygun bir düzenleme yaratalım. Çekin bu teklif metnini, 16’ncı maddeyi çekin buradan, daha iyi, daha sağlıklı bir düzenlemeyi kaleme alın, burada biz de onunla tatmin olalım, mutlu olalım “Amacımız ülkemizin güvenliğini korumaktır. Ha, gerçekten kamu yararına hizmet ediyor bu madde.” diyelim ve burada oybirliğiyle geçirelim, göğsümüzü gere gere dışarıda da savunalım. Teşekkür ederim.