KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜLKÜF UÇAR (Van) -Sayın Başkan, teşekkür ederim. Aslında ben genel bir değerlendirme yapacaktım ama bunun önergemizdeki gerekçemizin okunmasıyla yeterli olacağını düşünüyorum. Ama ben de sadece bir soru soracağım tam da tartışılan, yöneltilen sorular paralelinde. Şimdi, biz bu kanuni düzenleme yapılırken yedinci bölüm dışında kalan... Hatta tam olarak şöyle okuyayım: “Bu Bölümde -yedinci bölümde- düzenlenen suçları oluşturmamak kaydıyla, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında...” Bu yedinci bölüm neden oluşuyor, tek tek yedinci bölümdeki suçlara bakmak lazım. Yedinci Bölüm, 326’ncı madde, devletin güvenliğine ilişkin belgeler; 327’nci madde, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme; 328’inci madde, siyasal veya askerî casusluk; 329’uncu madde, devletin güvenliğine veya siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama; 330’uncu madde, gizli kalması gereken bilgileri açıklama; 331’inci madde, uluslararası casusluk; 332’nci madde, askerî yasak bölgelere girme; 333’üncü madde, devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik; 334’üncü madde, yasaklanan bilgileri temin; 335’inci madde, yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini; 336’ncı madde, yasaklanan bilgileri açıklama; 337’nci madde, yasaklanan bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklama; 338’inci madde, taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi ve 339’uncu madde, devlet güvenliğiyle ilgili belgeleri elinde bulundurma diye somut mevcut Türk Ceza Kanunu’nda bulunan maddeler var; 339’a ek yapılıyor. Hakikaten merak ediyorum, bu yedinci bölümde sayılan bütün bu maddelerin dışında kalan ve bu teklifle getirilmek istenen daha muğlak bir tanımlama yerine daha somutlaştırma imkânı yok muydu ya da sizler buradan bunu daha somutlaştırabilir misiniz? Bu yedinci bölümde kaç tane suç tipi saydım, açık açık yazılıyor ki maddelerin tamamını okumadan sadece başlıklarıyla geçtim. Bu yüzden, 339’a ek olarak getirilmiş olan düzenlemenin içeriğini daha somutlaştırıp, daha belirli bir hâle getirip yedinci bölümde tek tek saydığım maddelerin dışında kalabilecek olan nedir, lütfen açıklar mısınız? Bekliyoruz, merak ediyoruz çünkü her şey var zaten yedinci bölümde. SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Eylem ve fiiller üzerinden bir düzenleme yapıyoruz. ZÜLKÜF UÇAR (Van) -Yedinci bölümde hepsi var ama sizin... SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Bilgi ve belge üzerinden... ZÜLKÜF UÇAR (Van) -Tamam, o zaman somutlaştıralım. SELMAN OĞUZHAN ESER (Karaman) - Belgeleri konuşabiliriz, 339’un tamamını. ZÜLKÜF UÇAR (Van) -Bu yedinci bölümün dışında kalan her şeyi, uluslararası alanda yapılacak bütün çalışmaları... Yani bazen gidip konferanslara katılıyoruz, bir şey oluyor ya da işte başka şeyler, durum söz konusu oluyor. Şimdi, o zaman, biz uluslararası alanla ilişkili olan herkesi bir şekilde 339’a ek olarak getirilen maddenin içine koyacağız. Bunu somutlaştırma imkânınız yok muydu ya da bu somutlaştırmayla yedinci bölümün dışında kalan nedir? Lütfen açıklayın. BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Evet, Sayın Genel Müdürüm, buyurun.

ADALET BAKANLIĞI MEVZUAT GENEL MÜDÜRÜ MEHMET ÖKMEN - Sayın Başkanım, Komisyonu saygıyla selamlıyorum.

Efendim, öncelikle arz etmem gereken husus şudur: Maddenin, önerilen 339/a maddesinin metninde "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları lehine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler” demek kaydıyla bu ibarenin belirsiz olduğu söylendi, eleştirildi efendim. Bunu, bu ibareleri bu bölümde, biraz önce Sayın Vekilimin ifade ettiği gibi, hem 326'da… Girişi şöyledir 326'nın: “Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları kısmen veya tamamen yok eden, tahrip eden…” Burada yok etme, tahrip etme, sahtecilik yapma, belgenin yani devlet sırrı niteliğindeki bir belgenin elde edilmesi, yok edilmesi. 327 de yine aynı mahiyette, aynı terminolojiyi kullanıyor “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin eden kişiye üç yıldan sekiz yıla…” 328 de aynı şekilde siyasal veya askerî casusluk kastıyla yaparsa aynı 326 veya 327’deki bakın özel kast... Dediniz ki: “Saik nerede, kast nerede?” Kast burada işte, 328'de. Saik ile kast... Biraz sonra belki hocam daha detaylı açıklama yapacaktır, ben onun yanında çok o konuya girmek istemiyorum ama suçun unsurlarından biri de kastır malumunuz olduğu üzere. Kastı da hocalarımız genelde ikiye ayırırdı; genel kast, mahsus kast, özel kast. 328 özel kastın tipik örneği, devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin eden kimseye on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası.

Devam eden maddeler de var. Biraz önce sayın vekilimin buyurduğu üzere 331'inci madde var, uluslararası casusluk. Bakın efendim, yabancı bir devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri diğer bir yabancı devlet lehine, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla başka bir ülkenin lehine olacak şekilde, başka bir ülkenin aleyhine olacak şekilde, siyasal, askerî yararlarına aykırı olacak şekilde bir suç işlemeyi, bilgileri temin etmeyi cezalandırıyor 331’inci madde. Burada neyi ifade etmeye çalışıyorum? Maddenin içindeki terimler tamamen şu an Türk Ceza Kanunu’nun, ceza hukukunun içinde var olan, geçmişten günümüze kadar içtihatlarla şekillenmiş olan, uygulamacıların da bu konuları bildiğini düşündüğümüz terimler. Farklı bir terminoloji, farklı bir jargon ya da farklı bir yeni unsur getirmiyoruz efendim. Bu bölümdeki terimleri arz ediyorum; birincisi bu.

İkincisi, efendim, bu düzenleme başka ülkelerde var mı? Başka ülkelerde de benzer düzenlemeler var. Özellikle sayın vekillerimiz, etki ajanlığı üzerinden maddedeki suçu ve unsurları eleştirdiler. 339/a maddesinde etki ajanlığı suçu yoktur efendim. Etki ajanlığı nedir? Birtakım yanıltıcı ya da yalan ibarelerle ya da başka şekilde kamuoyunu yanıltmak, manipüle etmek. Kendi ülkemiz aleyhine olabilir ya da başka ülkelerin lehine, başka ülkelerin aleyhine şeklinde bir kamuoyu oluşturmak, olmayan bir şeyi kamuoyuna inandırmak şeklinde kısaca arz ediyorum. Tabii ki bunun daha teknik tabirleri var. Bu maddede etki ajanlığı diyebileceğimiz bir unsur yok. Suçun öncelikli unsuru bir suç işlenmesidir. Tabii ki burada bir suç ayrımı yok. Denildi ki: “Suç ayrımı var mı?” Sayın Süleyman Bülbül Vekilimiz “Ya, hangi suçlar?” Bir suç ayrımı yok açıkçası burada, bir katalog yok, bir şey yok, olmaması da gerekir. Çünkü hangi suçun hangi saikle ne zaman nerede kimin tarafından işleneceğini bilemezsiniz. Hangi suçlarsa onun altına yazılabilir mi? Yazılabilir ama herhâlde bir 50 maddenin altına aynı şeyi, bunun devletin aleyhine, siyasal, askerî yararları aleyhine işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır, verilecek ceza bir kat artırılır diye her maddenin altına tek tek girip yazmamız icap edecek. Bu, takdir edersiniz ki yasama faaliyeti bakımından daha zor bir durum olur, hukuk tekniği bakımından da eleştirilebilir.

İkincisi, herhangi bir araştırma yapmak, herhangi bir konuyu ister hani yabancı müvekkiller adına olsun, yabancı müşteriler adına olsun, ülkemizde herhangi bir araştırma yapmak ya da açıklama yapmak ya da bilgi sunmak bu maddenin kapsamına girmiyor. Etki ajanlığı durumu, hâli bu düzenleme için geçerli değil. Eğer bir avukat, müvekkili adına bir araştırma yapıyorsa, bu araştırmayı da hukukun içinde yapıyorsa, bu araştırma kimsenin kişisel verilerini ihlal etmiyorsa, açıklamıyorsa, haksız ya da hukuksuz yere temin etmiyorsa suç değildir yabancıyla paylaşsa bile. Antalya’daki gayrimenkullerin değerini, nerede ucuz, nerede pahalı var, nerede boş, nerede dolu var; bunları söylemek yabancı adına da olsa bir suç unsuru içermemektedir, bu suçun kapsamında da değildir.

Etki ajanlığı nerede var? Bakın, ben mukayeseli hukuk üzerinden size arz edeyim. Fransa “Fransa'ya karşı düşmanlık veya saldırı eylemlerini kışkırtma ve ülke çıkarlarına zarar verme amacıyla yabancı kişi ve kurumlarla istihbari ilişki kurmak, ülke çıkarlarına zarar verme ihtimali olan bilgi ve belgelerin yabancılarla paylaşımı, bu bilgi ve belgelerin toplanması ve depolanması, aynı şekilde, yabancı çıkarlarına hizmet etmek amacıyla askerî ve sivil kuruluşlarla bilgi paylaşılması…” hem 326'nın içinde, bizim Türk Ceza Kanunu’muz içinde olan suçları yazmış hem de aynı zamanda etki ajanlığını buraya, aslında Fransa ceza kanununa yedirmiş.

Bakın, Belçika’da 8 Nisan 2026 tarihinde yürürlüğe girecek yeni ceza hükümlerinde şu vardır: “Belçika Hükûmeti’nin bilgisi olmadan, ulusal çıkarlara zarar vermek amacıyla -bakın, Belçika ulusal çıkarlarına zarar vermek amacıyla- aktif veya gizli olarak demokratik karar alma süreçlerini etkilemeye çalışan kişiler hakkında da dava açılacaktır.” Ceza davası. Etki ajanlığı işte budur efendim. Belçika’nın 8 Nisan 2026 tarihinde yürürlüğe koyacağı şey, etki ajanlığının bire bir örneğini burada görmüş oluyoruz. Bu var mı bu maddede? Efendim, bu maddede bu yok. Bu maddenin ön koşulu, bir suç işlemek. Diyeceksiniz ki ifade özgürlüğüyle ilgili suçlar da buraya girebilir. Girebilir ama kasta bakacaksınız, bağlamına bakacaksınız. En baştan zaten eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz, oradan başlamak lazım. Siyasi birtakım açıklamalar bu kapsamda değildir, eleştiriler bu kapsamda değildir. Öncelikli şartı bir suç olmalıdır. Suç olmadan zaten buraya, bu maddeye gelinmez.

Deniliyor ki: "O zaman kovuşturma şartı ne ifade ediyor?" Kovuşturma şartı da... Sayın vekilimiz dedi ki: “İzni tehdit unsuru olarak görüyoruz.” İzin asıl tehdit unsuru değildir efendim, buradaki izin aslında bir güvencedir. Savcılarımızın ola ki bir yanlış uygulaması olursa, dava açmadan önce en azından bir izin alınsın ki bunun, hakikaten kastın doğru değerlendirilip değerlendirilmediği, bunun yabancı bir ülkenin lehinde ya da organizasyon lehinde yapılıp yapılmadığı, işlenen suçun… İşlenen bir suç olmalı ortada ve bu suçun da özel kastla, yabancı bir ülkenin lehine işlendiğinin ortaya konulması lazım. Bu anlamda izin müessesesi bir güvencedir, teminattır vatandaşlarımız için. O anlamda izin müessesesi önerilmiştir maddede efendim. Suç bakımından bir ayırım da yoktur maddede, onu da arz etmek istiyorum efendim.

Diğer yönden efendim…