KOMİSYON KONUŞMASI

ZUHAL KARAKOÇ DORA (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve sayın basın mensupları; Türk milliyetçiliği Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesi, kurtuluş parolası, karanlıktan aydınlığa geçişinin anahtarıdır. 3 Mayıs 1944'te Türk milletinin toplum ve siyaset hayatına cemre gibi düşen Türk milliyetçiliği, "Türk ve Türkiye Yüzyılı" doktrinin ana hattı ve bu yüzyıla hâkim olan sosyal, siyasal, hukuki ve ekonomik gelişimleri besleyen kaynaktır. Türk milliyetçiliğinin tarihî ve siyasal kodları ise Milliyetçi Hareket Partisinde birleşmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, kaynağını Türk milliyetçiliğinden alan bir ekonomi politikası izlemektedir. Bu politika, istihdam odaklı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin gerçekleştirilebilmesini önceliklendirmekte; üreten, istihdam yaratan, üretime değer katan ve üretilen değerden katkısı ölçüsünde her kesimin pay almasını sağlayan, değere katkısı olmayan kesimlerin ise sosyal koruma programlarıyla desteklenmesini ve yoksulluktan kurtulmalarını amaçlayan bir sosyal refah düzeninin oluşturulmasını öngörmektedir.

Sosyal refah düzeninin oluşturulmasında başlıca adım "asrın felaketi" olarak nitelendirdiğimiz 6 Şubat depremlerinden etkilenen, merkez üssü Kahramanmaraş'ta yeniden doğuşun destanını yazmak olacaktır. Asrın felaketinden önce dışarıya en az göç veren illerimizin başında gelen, nüfusunun yüzde 80'inden fazlasının kendi topraklarında yaşadığı Kahramanmaraş, emsali görülmemiş bu felaketten sonra dışarıya önemli ölçüde göç vermiştir. Demografik yapımız değişmiş, bu nedenle işletmeler düşük kapasiteyle çalışmaya başlamış, istihdam olanakları önemli ölçüde azalmıştır. Devlet tarafından sağlanacak sigorta ve vergi desteklerinin ortalama ve ilave işçi sınırlaması olmaksızın tüm istihdam edilenler için uygulanması gerekmektedir. SGK teşvikleri ivedilikle hayata geçirilmeli, bölgede çalışacak işçilerin asgari ücret üzerindeki ödemelerinin "nakdi yardım" olarak kabul edilmesi sağlanmalı, işçiler sigorta priminden muaf tutulmalıdır. Özellikle deprem nedeniyle göç eden nitelikli personelin geri dönüşleri için ücretlerin işçi açısından iyileştirilmesi konusunda vergi ve sigortalardan istisna desteklerinin doğrudan ücrete yansıtılması, bu sayede ilimizdeki istihdamın artırılması, dışarıya göçün durdurulması ve demografik yapının yeniden tesis edilmesi için destek sağlanması gerekmektedir. SGK işveren payının alınmaması istihdamı güçlendirecek, SGK prim ve vergisel avantajların ilimizdeki tüm işverenlere sağlanması göçü azaltacak ve istihdamı arttıracaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; devletimizin ve milletimizin Kahramanmaraş'ın yaralarını sarmak için el ele verdiği, depremzede hemşehrilerimizin kendisinden önce komşusunun yardımına koştuğu, devletimizin bütün kurum ve kuruluşlarıyla çare üretmek için çok üstün bir çaba sarf ettiği bu dönemde elini taşın altına koyan her vatandaşımıza, vatandaşımızın yanında dimdik ayakta duran devletimize şükran borçluyuz. Söz konusu emekler bir mihenk taşıdır. Vakit, yardım değil yatırım vaktidir artık; vakit, şehrimizin imarı, Kahramanmaraş'ta hayatın ihyası, geleceğimizin sil baştan inşasıdır.

Asgari ücret, gelir vergisi ve damga vergisi muafiyetinin deprem bölgelerinde arttırılması ve ödenen maaş kadar çıkan vergi maliyetinin muaf tutulması gerekmektedir. Bunun yanında, deprem nedeniyle yaşanan yıkım ve kayıplar neticesinde işletmeler teminat gösterememektedir. Bölgedeki işletmelere özel teminatsız bir çözüm üretilmesi ivedilikle elzemdir. 6183 sayılı Kanun’un 48'inci maddesi kapsamında bu hususta hemşehrilerimize kolaylık sağlanmalıdır. 30 Kasım 2024 tarihinde sona erecek olan mücbir sebep hâli uzatılmalıdır. Mevcut hâlin devamında beyan ve bildirimler için ek süre tanınmalıdır. Mücbir sebep süresince BAĞ-KUR prim borçları iptal edilerek ileride yeniden borçlanma ve hizmet ihya imkânı sağlanmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaralarımız kadar ihtiyaçlarımız da büyüktür. Türk ve Türkiye Yüzyılı'nı yaşayan büyük ve güçlü Türkiye'nin çözemeyeceği, altından kalkamayacağı, üstünden gelemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Devlet ve millet el ele oldukça, sırt sırta verdikçe hiçbir engel, hiçbir yıkım, hiçbir felaket karşımızda duramayacak, ülkemizi kuşatan iç ve dış işgal cephesi mutlak yenilgiye uğrayacaktır.

Teşekkür ediyorum.