Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Ticaret Bakanlığı b) Helal Akreditasyon Kurumu c) Rekabet Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 12 .11.2024 |
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, iyi akşamlar.
Bütçenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Deprem bölgesinin bir milletvekili olarak özellikle seçim bölgem Hatay'da iktisadi faaliyetlerin ve işletmelerin zayi olan malları ve bilançolarındaki aktiflerinde özellikle duran varlıkları için herhangi bir hesaplama yapılırken öz kaynaklara negatif bir etki yaratacağını size ifade etmek istiyorum. Ne demek istiyoruz? Zayi olan mallar, özellikle de beton altında kalan makine ve teçhizatlar, duran varlıkların hesaplanmasında mali tablolar açısından negatif etki yapar; Türk Ticaret Kanunu madde 376'ya göre de bu, borca batık olmayla ilgili bir durumu yaratır. Dolayısıyla fiilî ve kaydi envanter birbiriyle örtüşmediği için de mali tablolar açısından büyük bir sıkıntının baş göstermesine sebep olur ve sonrasında da hiçbir mükelleften enflasyon düzeltmesiyle alakalı sağlıklı mali tablolar alamazsınız.
Hatay'da küçük esnaf âdeta can çekişiyor, hem işletmeler hem küçük esnaf artık kepenk kapatmayla karşı karşıya. Verilen 750 bin liralık destek kredilerinde, bunlarda bankalar o kadar acımasız ki o krediyi veriyor fakat bazı enstrümanları var “Mecbur onu alacaksın.” diyor, satıyor onu ve kooperatiflerin kestiği bazı giderler var, maktu bazı giderleri de mecburen ödemek zorunda kalınca esnafın eline kuş gibi bir kredi kalıyor. Şimdi, bu kredilerle geçmişte bir çekici alan esnaf, özellikle de bu nakliye ve lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmalar şimdi, bir çekiciyi bırakın 750 bin liraya, 690 bin liraya, kalan tutara hiçbir şey alamıyor. Aynı şekilde, serbest meslek erbapları da özellikle bu KOSGEB kredilerinden -hem mali müşavirler hem de avukatların şirketleri zaten yıkıldı, ofisleri yıkıldı, personelleri öldü- hiçbir hibeden, hiçbir krediden asla yararlanamadılar.
Şimdi, hepiniz biliyorsunuz ki Hatay, özellikle demir çelik sektörü, imalat, ihracat ve ithalatla millî hasılaya en fazla katkı koyan, özellikle de vergi açısından, ihracat açısından en önemli illerin başında geliyor fakat aldığı hizmet noktasında maalesef yetersiz. İmalatçılar ve ihracatçılar, döviz bedellerini yurt dışından getirdiklerinde, özellikle filtre sektöründe veya demir çelik sektöründe tekrar ham madde alabilmek için -bakın, bu dövizi satacak çünkü Merkez Bankasına satmak zorunda, mevzuat bunu emrediyor- gidiyor, tekrar ithalat yapıyor. Yani TL'ye çevirirken oradan kur farkından bir zarar ediyor; yine, o mamulü üretebilmek için gidiyor, dolar alıp yurt dışına ithalat yapıyor. Sayın Bakanım, aynı zamanda, bu firmalar yüzde 2'lik bir primi gerçekten karşılayamıyorlar, yüzde 2'lik prime sahip olamıyorlar; özellikle grup içi şirketler var, yönetim kurulu birbirileriyle aynı olan şirketlerde büyük bir sıkıntı. Dolayısıyla, ihracatçı firmaların özel ve uzun vadeli, düşük faizli kredilere, finansmana ulaşmaya ihtiyaçları var; bu elzem.
Yayladağı Sınır Kapısı'nı söylemek isterim. Hatay için, tarihî, kültürel ve ekonomik açıdan her dönem bizim için kıymetli olan bir kapıydı ancak 2013'ten bu yana Yayladağı Sınır Kapısı'ndan sınırlı ve özel durumlarda geçiş izni veriliyor. O bakımdan, bizim için ekonomik katkı sağlaması açısından Yayladağı Sınır Kapısı önemli; bununla ilgili bir çalışmanız var mı, bunu merak ediyorum.
Deprem bölgesinde ticari hayat canlanmadığı için... Esnaflar depremden önce, örneğin bir yıl evvel çekmiş krediyi, tüketici kredisini veya esnaf kefaletini; bir yıldır ödüyormuş. Deprem oldu, altı ay bir erteleme geldi, sonra bitti. Bakın, enkaz altında kaldık, kaskosuz aracı beton altında kaldı; evi yıkıldı, işi yıkıldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Asla ödeyemiyorlar. Lütfen, bu konuda yeniden bir düzenleme ve yeniden bir yapılandırma metodu...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.