ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, tabii, ben Hatay Milletvekiliyim, Hatay'ın durumunu zatıalinize söylememe gerek yok. Bütün bu deprem bölgesi içerisinde gerek maddi kayıplarla gerek konut kayıplarıyla en ağır zaiyatı, neredeyse toplam zayiatın yüzde 50'sini yaşayan bir il. Şimdi, Hükûmetimizin ben elinden geleni yaptığı kanaatindeyim önemli eksikliklerle de beraber ama buraya sadece bir önemli konuyu arz etmek üzere geldim. Bu arzumuzu ciddiye almanızı ve bundan sonra Hatay'a bakışınızın farklı olmasını Hataylılar adına ümit ediyorum.

Şimdi, Hatay özel bir vilayet, Hatay bir devlet. Her sene kurtuluş gününü kutlayan sayısız ilimiz var; Hatay her yıl anavatana katılışını kutlar ve katılan son vilayettir. Aslında vilayet de değil, bir devlettir. Önce referandumla devlet olmuştuk; pulumuz vardı, marşımız vardı, cumhurbaşkanımız vardı, parlamentomuz vardı ve arkasından, 1939'da çok büyük baskılara ve siyasi rüşvetlere rağmen, Batı'nın "Devletinizi devam ettirin, Türkiye'ye katılmayın." baskısına rağmen kurucu aileler -ben de onlardan biriyim- Atatürk'e verdiğimiz söz ve anavatana duyduğumuz özlemle devlet olmaktan vazgeçtik; size bir devlet verdik, bir vilayet aldık. Bütün bu faaliyetler, bugün Hatay'da Türk Bayrağı dalgalanıyorsa demografik yapının etkisi ve avantajıyla olmuştur. Bugün, bu depremden sonra demografik yapı bozuldu. Evet, 11 vilayette deprem oldu ama sadece bir vilayette milletvekili sayısı düştü; Hatay. Hataylı Hatay'ı terk ediyor. Aldığı yara büyük, bu bakımdan Hatay'a özel bir önem vermemiz gerekiyor. Hatay'ın "özel vilayet" statüsünü alması gerekiyor. Hatay'ın tüm bu deprem vilayetleri arasında pozitif ayrımcılıkla -hele günümüzde İsrail'den, şuradan buradan bahsettiğimiz dönemde- değerlendirilmesi gerekiyor, bu çok önemli. Şunu ifade etmek isterim ki bir devletin bir devlete ilhakı belki de dünyada tektir ve Batı bunu, Hatay'ın anavatana ilhakını hâlâ kabullenmiş değildir çünkü çok stratejik bir bölgededir. Bizim ilimizde dünya ülkeleri arasında neredeyse şu anda ajanı olmayan devlet yoktur. Zatıaliniz Bakan, isterse bunu ilgili bakanlara sorup öğrenebilir. Ordusu olmayan devletlerin ilimizde ajanı vardır; bunlar boşuna değildir, belli ki bir şeyleri hedefliyorlar. Hatay insanı mutsuzdur, çok büyük darbe yemiştir; iline geri dönmeli, iline sahip çıkmalıdır. Bakanlığımız büyük hizmetleri yapıyor elbette ancak ayrıntılarda boğuluyoruz. Kiracıya kira yardımı kesiliyor örneğin. Yani bu ne tutar? Karşılık olarak da "Yönetmelikte yoktu, biz ona rağmen yaptık ve o yüzden kestik..." Yani yönetmelikte olmasa ne olur? Yönetmelik çıksa ne olur? Bu bir gelirdir Sayın Bakanım. Oradaki vatandaş, devlet bunu verdiği için, Hükûmet bunu verdiği için -küçük bir örnek veriyorum- bu devam edecek sanmış ve birdenbire de kesilmiş. E, bunlar adaletli değil, vicdani değil.

Rezerv alan sıkıntı. Burada vatandaşın arsaları var, birikimi var. Hataylı büyük darbe yedi ekonomik olarak da yani. Sadece ev vermekle olmuyor; demirle, çimentoyla bir memleket kalkınmaz Sayın Bakanım, ticari birikim lazım. Orada ticari birikim yapmış, arsa almış, o arsalarda bir işlem yapamıyor, elinden gidiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Şefik Bey, süreniz doldu.

Teşekkür ederiz.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Ben teşekkür ederim.