Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç)İklim Değişikliği Başkanlığı d)Kentsel Dönüşüm Başkanlığı e)Türkiye Çevre Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 08 .11.2024 |
EVRİM RIZVANOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, 2021 yılında İliç'te kapasite artışı verdiğiniz ÇED izni ne yazık ki büyük bir çevre felaketine ve 9 işçimizin hayatını kaybetmesine sebep oldu. Bugün sunumunuzda hiç bahsetmediniz ancak sizden beklenti, Çevre Komisyonu Başkanıyken veya tekrar Bakan olarak atandığınızda İliç'i ziyaret ederek bu felaketi ve aldığınız kararların sonuçlarını yerinde görmenizdi fakat bugüne kadar bunu yapmadınız. Biz neden İliç'e gitmediğinizi merak ediyoruz doğrusu. Maalesef, hesabı kitabı yapılmadan onaylanan ÇED'lerin işte böyle ağır bedelleri oluyor.
Afşin-Elbistan Termik Santrali'ni genişletme projesi de buna bir örnek olacak türden. Bölge, eskiden verimli tarım topraklarıyla ünlüyken bugün solunum yolu hastalıklarının yaşandığı ve kül yüzünden siyah kar yağan bir yer hâline geldi. Sayın Bakan, buraya ilişkin ÇED raporu şu an Bakanlığınızın önünde. Bölgede sağlıklı vatandaşımız kalmadı. Bölge halkı uygun, adil bir dönüşüm planı çerçevesinde buranın kapatılmasını talep ediyor; bu taleplere lütfen kulak verin.
Diğer hayati bir konu ise hiç bahsetmediğiniz, hava kirliliği ve ölçüm değerlerinin vatandaşlarımızla şeffafça paylaşılması. Örneğin "Bakanlık, İliç'te afet sonrası hava kalitesini mobil araçlarla ölçtü." dediniz ama tüm ısrarlara rağmen bu bilgi kamuoyuyla şeffafça paylaşılmadı. Elbistan'da ise "Ölçümlerde sorun yok." denilerek geçiştiriliyor maalesef. Oysaki bağımsız kuruluşların 2023 ölçümlerine göre burada PM2.5 partikülleri DSÖ sınırlarının 5,6 katına, PM10 partikülleri ise 5,3 katına ulaşmış durumda.
Peki, ülke genelinde durumumuz nedir? 380 hava kalitesi izleme istasyonunun 191'inde PM2.5 ölçümü yapılan gerekli altyapı yok maalesef. Düşünün, Türkiye'nin yarısında, havada kansorejen madde ölçülemiyor, toplumun soluduğu havayı değerlendirecek teknik kapasiteden yoksun bir anlayış var. Bu eksikliği gidermeyi planlıyor musunuz?
Öte yandan, taşra teşkilatları... Taşra teşkilatlarının nitelik ve nicelik bakımından da eksik olduğunu görüyoruz. Yerel bürokrasi, uzmanlık gerektiren, ÇED, izin ve denetim süreçlerini yürütecek kapasiteden yoksun. Personel sayısını artıracak mısınız, yoksa az sayıda personelle bu yükü taşımaya devam mı edeceksiniz?
Sayın Bakan, bir yandan Sıfır Atık Projesi'ni çevre politikalarınızın merkezine koyuyorsunuz ancak plastik kirliliğiyle mücadelede atılması gereken temel adımlar hâlen masada bekliyor. Türkiye'de her yıl 450 milyon ton plastik üretiliyor ve bunun yarısı tek kullanımlık plastikler. Bu plastiklerin yüzde 90'ı geri dönüşüm sürecine girmeden doğrudan çöp sahalarına gönderiliyor. Dahası, ülkemiz beş yıldır Avrupa Birliğinin en fazla plastik atık ithal eden ülkesi. Tek kullanımlık plastikleri yasaklamayı düşünüyor musunuz? Önümüzde 25 Kasım Birleşmiş Milletler Plastik Anlaşması müzakereleri var. Bu müzakerelere bu karneyle mi gireceksiniz?
Sayın Bakan, yine sunumunuzda "Denizler halkındır." diyorsunuz. Peki, ya kıyılar? Vatandaş denize girecek plaj bulamıyor, bırakın plajı anayasal hakkı olan kıyıya erişemiyor. Seçim bölgem İstanbul Karaköy'de bir avuç zengin zümrenin kullanımı için kıyı vatandaşlarımıza kapatılıyor, "Halkımıza hizmet ediyoruz." diyorsunuz ama bu örnek aslında kimin yanında durduğunuzu gösteriyor maalesef.
Sayın Bakan, vatandaşlarımız dört yıldır poşete para ödüyor. Geri dönüşümde kullanılmak üzere satılan her poşetten katılım payı alıyorsunuz ancak Sayıştay raporlarına göre Türkiye Çevre Ajansına gitmesi gereken bu paralar Ajansa doğru dürüst aktarılmıyor. Bu paralar nerelere harcandı? Bu konuda Sayıştayin uyarılarını bir an önce dikkate almanızı rica ediyoruz.
Sayın Bakan, iki yıl önce bütçede "Türkiye'yi bisiklet ağlarıyla öreceğiz." diyordunuz. Stratejik plana ve faaliyet raporlarınıza baktığımızda son beş yılda hedefinizin sadece yüzde 20'sini gerçekleştirdinîz. Bu performansla hedefinizi nasıl gerçekleştireceksiniz?
Son olarak da Bakü'de pazartesi günü başlayacak olan COP29, Şubat 2025'te sunmak zorunda olduğumuz ulusal katkı beyanı için önemli ve kritik bir zirve. Küresel iklim mücadelesinde kritik öneme sahip olan bu konu, hazırlığı devam eden NDC çalışmalarında ülkemizin küresel iklim hedeflerine ulaşması yolunda iddialı adımlar atılmasını bekliyoruz.
COP31 iklim zirvesinin ülkemizde yapılması umuduyla hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum,