Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 30 .10.2024 |
HÜSEYİN ALTINSOY (Aksaray) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Sayın Başkanım, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın temsilcileri, değerli basın mensuplarımız; hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, dün 101'inci yılını kutladığımız Cumhuriyet Bayramı'mızı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman şehitlerimize ve hayatını kaybeden gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
AK PARTİ olarak eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal desteklere kadar her alanda hizmetler üreterek hizmet kalitemizi artırarak çalıştık. Ülkemizi geliştirmek, büyütmek, güçlendirmek, vatandaşlarımızın refahını artırmak, hayatını kolaylaştırmak için, aynı zamanda güvenliğini sağlamak için çalışmaya devam ediyoruz.
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, sosyal refahı artıran bir yaklaşıma sahiptir. Bütçemizde büyümenin sağladığı imkânların toplumun bütün kesimleriyle paylaşılması esas alınmıştır. 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi mali disiplinin korunması, ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi politikalarımızla uyumlu olacak şekilde hazırlanmıştır.
Yakın coğrafyamız başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde güven ve istikrarı tehdit eden pek çok gelişme yaşanmaktadır. Bu tarihî dönemde arka arkaya gerçekleşen hadiseler, insanlığın, toplumların ve ekonomilerin köklü bir dönüşüm noktasına geldiğine işaret etmektedir. Artan belirsizlik ve risklerin hâkim olduğu mevcut konjonktür geleceğe ilişkin tahminleri de oldukça güçleştirmektedir. Dünya ve bölge ekonomisinde yaşanan bu zorlu süreç 2025 yılı bütçe hazırlıklarında hassasiyetle dikkate alınmış, bütçemiz küresel riskleri ülkemiz için en aza indirecek şekilde oluşturulmuştur.
Değerli milletvekilleri, 2022 yılında küresel ekonomide salgın sonrası uygulanan olağanüstü teşvik politikalarının geri çekilmesiyle büyüme yavaşlamış, bu süreçte oluşan enflasyonist dalga başta gelişmiş ekonomiler olmak üzere dünya geneline yayılan bir finansal sıkılaşmayı beraberinde getirmiş, iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlama beklentilerini de artırmıştır. Bu tarihten itibaren sıkı para politikalarının ekonomik büyüme ve risk iştahı üzerindeki baskısı belirginleşirken jeopolitik gerilimler gündemdeki ağırlığını korumuştur. 2020-2023 döneminde dünya ekonomisi zorlu koşullara rağmen kümülatif olarak yüzde 10,7 oranında büyüme kaydetmiş, dünyayla kıyaslandığında Türkiye ekonomisi bu zorlu koşulların üstesinden gelerek daha etkileyici bir büyüme performansı sergileyerek kümülatif olarak yüzde 25,9 oranında büyümüştür. Ortalama yıllık büyüme açısından değerlendirildiğinde dünya ekonomisi bu süreçte yüzde 2,6 büyürken Türkiye ekonomisi yüzde 5,9 oranında büyümeyle dünya ortalamasının 2 katından daha fazla büyümeyi başarmıştır. Bu sonuçlar Türkiye'nin ekonomik gücünü ve dirençli yapısını açıkça ortaya koymaktadır. Para ve maliye politikaları arasındaki güçlü eş güdümü sağlayan, şeffaf ve öngörülebilir politika adımlarımızın olumlu etkileriyle 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla başlayan dezenflasyon sürecinin devamında enflasyon oranının program döneminde tek haneli seviyelere indirilerek bu seviyelerde istikrar kazanmasını sağlamak en önemli önceliğimiz olacaktır.
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na uygun olarak ve aşağıda sayacağımız hedefler doğrultusunda hazırlandığını görmekteyiz: Makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmek, mali disiplini korumak, orta vadede enflasyonu tek haneye düşürerek fiyat istikrarını sağlamak, AR-GE ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmek, yeşil ve dijital dönüşüm odağında teknolojik dönüşümü sağlamak, beşerî sermayeyi güçlendirmek, iş gücü piyasasını daha da etkinleştirmek, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek ve ekonomide kayıt dışılığı azaltmak; enflasyonla mücadelede para, maliye ve gelirler politikalarının birbirini destekler nitelikte kararlı bir şekilde uygulanmasını sürdürmek; 2023 yılı Şubat ayında meydana gelen depremlerin yol açtığı hasarı telafi etmek ve afet risklerinin azaltılması için gerekli önlemleri almaya devam etmek; vergilemede gönüllü uyumu, öngörülebilirliği ve şeffaflığı artırmak, vergi adaletini güçlendirmek, geliri adil bir şekilde yeniden dağıtmak ve vergiyi tabana yayan bir yaklaşımla gelirleri arttırmak; kayıt dışılıkla mücadeleyi teknolojik imkânlardan daha çok faydalanarak tüm tarafların etkin katılımıyla yürütmek ve kayıt dışılığı azaltmaya yönelik denetim faaliyetlerine devam etmek; kamu kaynak kullanımında temel politika belgelerinde belirlenen politika, tedbir ve öncelikler doğrultusunda hareket etmek; kamu idarelerinin kendilerine tahsis edilen ödenekleri aşmadan kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılmasını temin etmek; kamu hizmetlerini verimlilik ve tasarruf anlayışıyla yürütmek, tasarruf tedbirlerine uyum sağlamak ve izlemek; orta vadede beşerî sermayeyi geleceğin işlerine yönlendirecek eğitim ve istihdam politikalarını hayata geçirmek; sağlık ürün ve hizmetlerinde talep kontrolü ve hizmet basamakları arasındaki entegrasyonu güçlendirerek hizmet basamaklarının uygun kullanımını sağlamak; lojistik maliyetleri azaltarak tüketicilerin tarım ürünlerine uygun fiyata ulaşabilmelerini temin etmek üzere önemli tüketim merkezi olan kentlerin çeperlerinde tarımsal faaliyetleri desteklemek; petrol, doğal gaz ve maden kaynaklarına yönelik yurt içi ve yurt dışında arama ve üretim çalışmalarını artırarak rezervlerin katma değeri yüksek şekilde ekonomiye kazandırılmasını sağlamak; sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeleri hayata geçirerek sistemin mali sürdürülebilirliğini güçlendirmek başta olmak üzere yukarıda saydığım hedeflerin gerçekleştirilmesi amacı taşımaktadır.
Bütçe ödenekleri, orta vadeli programda yer alan makroekonomik göstergeler, politika ve öncelikler, tedbir hedefleri, idarelerin geçmiş yıllar harcama eğilimleri, yürüttükleri önemli faaliyet, proje ve ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenmiş; bütçe gelir tahminleri ise yine orta vadeli programda belirlenen gelir politikası hedef ve öncelikleri ile makroekonomik göstergeler, geçmiş yıl gelir tahsilatları, gelir politikalarının bütçe gelirlerine etkileri, ulusal ve uluslararası piyasalardaki gelişmeler göz önünde bulundurularak oluşturulduğu görülmektedir.
2025 yılı merkezî yönetim bütçe gelir ve gider tahminleri yapılırken gayrisafi yurt içi hasılanın reel olarak yüzde 4 büyüyeceği, yıl sonu TÜFE'nin yüzde 17,5 olacağı, ihracatın 279,6 milyar dolar olacağı, ithalatın 369 milyar dolar olacağı var sayılmış ve bütçe uygulaması sırasında ortaya çıkacak acil ve öncelikli hizmetlerin yürütülmesi amacıyla yeterli düzeyde yedek ödenek konulması da öngörülmektedir.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 2025 yılı merkezî yönetim bütçe kapsamında 227 kamu idaresinin bütçesi bulunmaktadır. 2025 yılı bütçe teklifine ilişkin bazı rakamları da vermek istiyorum: 2025 yılı merkezî yönetim bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağı öngörülmektedir. Bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceği beklenmektedir. Deprem nedeniyle bütçe açıklarında yaşanan artış sonrasında bütçe açığının yeniden hükûmetlerimiz dönemindeki ortalama seviyesine yaklaştığı görülmektedir.
Hükûmetlerimiz döneminde bir taraftan mali disipline kararlılıkla devam ederken diğer taraftan bütçeyi faiz bütçesi olmaktan çıkararak hizmet bütçesi hâline getirildiği görülmektedir. 2002 yılında millî gelire oranla yüzde 14,3 olan faiz giderleri oldukça düşük seviyelere indirilmiş, nitekim 2025 yılı bütçesinde faiz giderlerinin yüzde 3,2 seviyesinde olduğu görülmektedir.
Bütçeden 2023 yılında depremlerin yol açtığı hasarların bertaraf edilmesi amacıyla 960 milyar TL harcama gerçekleştirilmiş, 2024 yılında 1 trilyon 28 milyar TL tutarında deprem harcaması yapılacağı öngörülmektedir. 2025 yılı bütçesinde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve depreme dayanıklı şehirlerin inşası için toplam 584 milyar TL kaynak ayrılmaktadır. Devletimizin tüm yetkilileri ve kurumları deprem bölgesindeki hayatın süratle normale dönmesi için çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam etmektedir.
2025 yılı bütçe ödeneklerinin ekonomik sınıflandırılmasına göre dağılımı ise şu şekilde öngörülmektedir: Personel giderleri için toplam 3 trilyon 911 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 1 trilyon 24 milyar lira, cari transferler 5 trilyon 813 milyar lira, sermaye giderleri 1 trilyon 102 milyar lira, sermaye transferleri 338 milyar lira, borç verme giderleri 306 milyar lira, yedek ödenekler 287 milyar lira, faiz giderleri 1 trilyon 950 milyar liradır.
Değerli milletvekilleri, kalkınmanın en önemli unsurlarından olan eğitimi 2002 yılından beri bütçelerimizde en önemli alan olarak gördük ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan yatırımı yıllar içinde katlayarak artırdık. Bütçe teklifimizle eğitim bütçemizi 2025 yılında 2 trilyon 181 milyar liraya yükselttik. Böylece, merkezî yönetim bütçesinden 2002'de yalnızca yüzde 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2025 yılında yüzde 14,8 oranıyla en büyük payı ayırmaktayız. Ayrıca, Millî Eğitim Bakanlığının yatırım bütçesinin, 2024 yılı ödeneğine göre yüzde 41,2 artırılarak 100 milyar liradan 142 milyar liraya çıkarıldığı görülmektedir.
Yine hükûmetlerimiz döneminde en fazla önem verdiğimiz konulardan biri de sağlık hizmetleridir. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezî yönetim bütçesinde sağlık hizmetleri için 2025 yılında 1 trilyon 106 milyar lira kaynak ayrıldığı görülüyor. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanına kamu kaynaklarından ayrılan toplam tutar 2 trilyon 435 milyar liraya ulaşmaktadır. Yine sağlık hizmetlerinde insan gücü sayımız 2002 yılında 257 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 379 bin iken 2024 yılı Ekim ayında 872 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 1 milyon 448 bine çıkmıştır.
Türkiye ekonomisi güçlü yapısını sadece yatırımla, istihdamla, ihracatla ve büyümeyle değil aynı zamanda finansal yapısının sağlamlığıyla da korumaktadır. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız. Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerden biri olarak sosyal yardım bütçesini 2025 yılında 650,9 milyar liraya çıkarıyoruz; bu tutar bütçemizin yüzde 4,4'üne denk gelmektedir.
Vatandaşlarımızın refahını artırmaya yönelik bütçeden sağladığımız diğer sosyal amaçlı kaynakları da kısaca paylaşmak istiyorum. Vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2025 yılı bütçesinde 472 milyar lira kaynak öngörülmektedir. 2024 yılında elektrik ve doğal gazda mesken aboneleri için yaklaşık yüzde 60 oranında sübvansiyon uygulanmaktadır. 2022 yılı Ocak ayı itibarıyla asgari ücreti vergi dışı tutmuştuk, bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda, 2025 yılında 810,4 milyar lira vergi istisnası öngörülmektedir.
Değerli milletvekilleri, 2025 yılında bütçemizden tarıma ayrılan kaynak 705,6 milyar liraya çıkarılmakta. Bu kapsamda, tarımsal destek programları için 135 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 166,3 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal kit ve ihracat destekleri için 204,6 milyar lira kaynak ayrılmaktadır. Tarım sektörü yatırım ödenekleri de önemli ölçüde artırılmakta, 2025 yılında tarım sektörü yatırım ödeneği bir önceki yıla göre yüzde 64 artışla 166,3 milyar liraya çıkarılmaktadır. Tarımsal sulama yatırım ödeneği 2002-2022 yılında 23,1 milyar lira düzeyindeyken 2023 yılında bu rakam 51,4 milyar liraya, 2024 yılında 60,3 milyar liraya, 2025 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 79,3 artışla 108,1 milyar liraya çıkarılmaktadır.
2003 yılı itibarıyla 10.959 kilometre demir yolu hat uzunluğumuz 2024 yılı Eylül sonu itibarıyla 2.251 kilometresi hızlı hat olmak üzere toplam 13.919 kilometreye, 2.505 kilometre sinyalli hat uzunluğumuz yüzde 221 artışla 8.046 kilometreye, 2.122 kilometre elektrikli hat uzunluğumuz yüzde 243 artışla 7.274 kilometreye yükseltilmiştir.
Reel kesim destekleri için bütçemizden 561 milyar lira ödenek ayrılmakta, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu işveren prim desteği ödemesi için 222,8 milyar lira, tarımsal krediler sübvansiyon desteği olarak 160 milyar lira, Halk Bankası esnaf kredileri sübvansiyon desteği için 60 milyar lira, mesleki eğitim kapsamında ödenen devlet katkısı için 29,6 milyar lira, ihracat başta olmak üzere diğer reel sektör destekleri için 56,9 milyar lira kaynak ayrılmaktadır.
Ayrıca 2002 yılında yalnızca 62 savunma projesi yürütülürken proje sayımız 16 kat artarak binin üzerine çıkmıştır. Savunma ve güvenliğe ayırdığımız kaynakların da katkısıyla savunma sanayisi yerlilik oranı yüzde 80'i aşmıştır. 2023 yılı sonu itibarıyla savunma firmalarımızın tüm savunma ve havacılık satışlarını içeren ve sektörün büyüklüğünü gösteren toplam savunma ve havacılık sektör cirosu 15,1 milyar dolara ulaşmıştır. Geçmişte yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatımız 2023 yılında 22 katın üzerinde büyüyerek 5,54 milyar dolara ulaşmıştır, 2024 yılı sonu itibarıyla 6,6 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.
2024 yılı ihracatımız bakımından dış talep koşulları ve küresel ticarette daha müspet bir tablonun görüldüğü bir yıl olmuştur ve 2025 de böyle olacaktır.
2025 yılı bütçemizin hazırlanmasında emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz ve Strateji ve Bütçe Başkanlığımız olmak üzere, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile bütçe teklifinin oluşturulmasına katkıda bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza, görüş ve önerileriyle katkı veren sivil toplum örgütlerine, meslek örgütlerine, ayrıca çalışmalarımıza değerlendirmeleriyle sunacakları katkı için Komisyon üyelerimize teşekkür ediyor, 2025 yılı bütçesinin ve bu bütçeyle gerçekleştireceğimiz tüm çalışmalarımızın ülkemize ve aziz milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.