ORHAN YEGİN (Ankara) - Şimdi, Sayın Bakan geldi sağ olsun, bir defa yirmi iki yılı anlattı. Benim dönemim, ben, ben demedi bütün o yirmi iki yıllık sürecin içerisinde kendisi AK PARTİ'nin, son dönemlerde Cumhur İttifakı’nın yürüyüşünün içerisinde bir aktör olduğunu, onun bir parçası olduğunu aslında söyleyerek bir tevazu gösterdi yirmi iki yıldan bahsederek. Buraya gelip son bir yıllık Bakanlık çalışmalarından da bahsedebilirdi veya daha önceki kendi döneminde yapılmışlardan... Bu, bir defa bütün yirmi iki yılı kendisinin kendi benliğini, kendi kişisel varlığını da o yirmi iki yılın içerisine eriterek, onun içerisine katarak bir bütünün parçası olduğunu bahsetmek için yirmi iki yıldan gurur duyduğunu söyledi, bir.

İkincisi, diyorsunuz ki: Böyle bir Bakanlık sunumu olur mu, bütçe sunumu olur mu, ne var sunumda? Bütçe rakamları içerisinde sizin verdiğiniz, bizim verdiğimiz milletin bütçeleriyle -bizim onayladığımız diyelim- neler yapıldığını sayı sayı, görsel görsel buraya koymuş, yetmezse, ikna olmazsanız diye karekod da koymuş telefonunuzu okutun neler yapıldığı tek tek görün diye. Bu bütçeler nereye gidiyor, ne yapılıyor bunları görün diye. Aslında bundan çok daha kalın, çok daha kalın bir içerik var bu bütçe kitapçığının içerisinde karekodlu okumaları yaparsak.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Urfa'yla ilgili bir şey yok.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Tanal, lütfen.

ORHAN YEGİN (Ankara) - "İzmir'i cezalandırıyorsunuz, İzmir'e çifte standart." dediniz. İzmir Milletvekilimiz Sayın Kırpınar'ın konuşmasını takip edin. AK PARTİ'nin o yirmi iki yıllık dönemlerinde neler yapılmış İzmir'e, ne kadar harcanmış hangi alanlarda göreceksiniz. Bakan Bey'i İzmir'e ayrımcılık yapmakla suçladınız, muhalefete ayrımcılık yapmakla suçladınız, adam Bakan olur olmaz, Bakan olduktan sonra ilk randevu verdiği belediye başkanları neredeyse sizin partinizin belediye başkanlarıydı. Onları çağırdı, Bakanlıkta görüştü onlarla...

VELİ AĞBABA (Malatya) - İzmir'de sizden belediye başkanı yok ya ondan olabilir mi?

ORHAN YEGİN (Ankara) - İlk espriniz mi, ilk espriniz mi?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - İzmir'e yaptıklarını anlattı, yapmadıklarını anlatmadı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, Sayın Türeli, lütfen.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sizin büyükşehir belediye başkanlarınızı çağırdı Bakanlığa, şehrin sorunlarını konuştu, şehrin kritik meselelerini konuştu ve çözüm önerileriyle ilgili kendisinin üzerine ne düşebilir ve belediyelerden bu çözüme ilişkin neler bekliyor hepsini konuştu.

Dolayısıyla, burada, bir defa bize söyleyeceğiniz, atacağınız hiçbir çamur ne bize ne Sayın Bakanın ne Bakanlığın üzerine, bürokratların üzerine yakışmaz. "Memleketi yönetmek ciddiyet ister." dediniz doğru, ciddiyetle memleket yönetiyoruz. Ama size bir şey söyleyeyim: Memleketin yönetimine talip olmak da ciddi bir muhalefet ister, ciddi bir muhalif duruş ister, ciddi bir muhalif yaklaşım ister. Bizim, muhalefeti bu ciddi yaklaşımdan son derece uzak gördüğümüzü söylemek istiyorum.