KOMİSYON KONUŞMASI

SERKAN SARI (Balıkesir) - Çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, değerli Komisyon Başkanım ve kıymetli milletvekillerim; "Türkiye'yi doyuran kent" diye gurur duyduğumuz Balıkesir Milletvekili olarak size seslenmek istiyorum. Ne yazık ki bu sene Balıkesir'de çiftçimiz, köylümüz, üreticimiz sizin yanlış politikalarınızın faturasını ağır bir şekilde ödemek zorunda kaldı. Bu yıl yazın birçok yerde çağrıda bulunduk, eylemler yaptık, ne yazık ki ne sesimizi duydunuz ne bizleri gördünüz. Bu acı tablo karşısında çiftçimizi yalnız bıraktınız. Bugün AKP iktidarının ve sizlerin uygulamış olduğu politika, çiftçi üretsin diye teşvik etmek yerine, ithalatla terbiye etmeyi tercih ettiğiniz bir politika hâline gelmiş durumda.

Şimdi, bakıyoruz bütçeye, yine aynı anlayış, aynı mantık devam ediyor. Bugün, Tarım Kanunu'nun 20'nci maddesinde de bahsedildiği üzere, gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'i yani vermeniz gereken 615 milyar lira para. Peki, destek için ayırdığınız miktar ne kadar? 135 milyar lira. Yani çiftçimiz daha bugün, daha bütçe yürürlüğe girmeden 480 milyar lira hukuki, kanuni olan hakkını alamamış durumda, Bakanlığınız çiftçimizin bu kanuni hakkını gasbetmiş durumda. Siz bu yılbaşından itibaren yapılan bütün hasatlarda buğdaydan domatesine, arpasından kavununa, patlıcanından biberine çiftçimizin ürettiği bütün ürünlerde çiftçimizi yalnız bıraktınız, ithalat sarmalı içerisine sıkıştırdığınız üreticiyi ve çiftçiyi mağdur ettiniz. Domates üreticisi 3,5 liraya sözleşme yaptı fabrikalarla "İhracatı yasaklıyorum, iç piyasayı dengeleyeceğiz." dediniz, ne yazık ki salça fabrikaları domates alamadı, stok fazlası durumuna düştü; 3,5 lira taahhüt verilen ürün önce 2,5 liraya, sonra 2 liraya, en sonunda da 1,5 liraya düşerek toplama maliyetini dahi karşılamaz bir durumda tarlada sürülmek zorunda kaldı. Bunun hesabını kim verecek? Bu köylünün, çiftçinin borcunu kim kapatacak? Soruyorum size. Bugün Bakanlığımız çiftçimizi kendi hâline bırakarak -Ekonomi Bakanımızın da herhâlde destek olmak için enflasyonu düşürmek uğruna- bütün yükü ve maliyeti çiftçinin sırtına yüklediniz. Bunun da hesabı eminim ki çiftçimiz tarafından sizlere sorulacaktır.

Buğday fiyatlarına baktığımızda 9,25 lira. 1 kilo buğday bugün köyde bir bardak çay alamıyor, bir simit alamıyor. Gelinen nokta itibarıyla da köylümüz ürettiği hiçbir ürünün karşılığında değer bulamıyor, zarar etmekten başka çaresi kalmamıştır.

Şimdi, buğday üzerinden fiyatlarımıza bir baktığımızda, bundan yaklaşık yirmi iki yıl önce yani iktidarınız başladığında, 2002 yılında, 1 litre mazot almak için 3,7 kilogram buğday satması gerekiyordu ama şu gün geldiğimizde 1 litre mazot alabilmek için ne yazık ki 5 kilogram buğday satmak zorunda kalıyor. Bunu daha anlaşılır bir şekilde anlatmak isterim size. 2000 yılında 59 ton buğday satarak bir traktör alabiliyordu, şimdi, 2024 yılına geldik, 105 ton buğday satmak zorunda kalıyor. Yani, köylümün, üreticimin kapısındaki 2 traktörden 1'ini yanlış politikalarınız sebebiyle çalmış durumdasınız; hakkını teslim etmek zorundasınız. Ama bu politikalarınız ne yazık ki ithalata dayalı politikalar. Tohum ithalatı için verdiğiniz son beş yıldaki para 1 milyar 143 milyon lira. Tohumda dışa bağımlıyız, gübrede dışa bağımlıyız, yemde dışa bağımlıyız. Ne yazık ki içeride çiftçimizi desteklemek yerine bu paraları yurt dışındaki çiftçiye, Hasan'a değil Hans'a, Bulgar Boris'e, Hollandalı Hendrick'e veriyorsunuz. Yazıktır, günahtır.

Balıkesirliler sizden yatırımlarınızı bir an evvel bitirip üretime destek olmanızı istiyor. Manyas 2'nci Merhale Sulama Projesi'nin bir an evvel tamamlanmasını bekliyoruz. Reşitköy Barajı, Burhaniye-Gömeç Sulama Projesi, İvrindi-Gökçeyazı Sulama Projesi, Kepsut Sulama Projesi, Susurluk-Reşadiye Göleti ve Sulama Projesi, Sındırgı Sindel Göleti ve Sulama Projesi, Savaştepe Sarıbeyler Sulama Projeleri; bugün yapacağınızı beyan ettiğiniz, bütçede yer ayırdığınız bu projelerin bir an evvel hayata geçirilerek çiftçimizin, köylümüzün üretimine acilen destek olmanız için size çağrıda bulunmak istiyorum. Balıkesirli çiftçimizin sesini duymanızı istiyorum.

Orman yangınlarıyla ilgili yaptığınız uygulamalara da baktığımızda, 2002 yılında göreve geldiğinizde 73 ton olan havadan sulama rakamları kapasitesi 438 tona çıkmış, tebrik ediyorum sizi. Peki, yangınları durdurabildiniz mi? Hayır, katlanarak artmış çünkü tedbir almak yerine ne yazık ki tedbirsizliğinizin bedelini o yeşil ormanlarımız ödemek zorunda kalmış. 2003 yılında 6 bin hektar kül olurken 2024 yılında yaptığınız bu yatırımlara rağmen 25 bin hektar kül olmuş durumda. Çıkan yangın sayısına baktığımızda 2002'de 1.471...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.