KOMİSYON KONUŞMASI

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri ve kıymetli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2023 yılı Sayıştay Raporu ile Tarım ve Orman Bakanlığının 2025 yılı bütçesini görüşüyoruz. Öncelikle, Sayıştay raporuyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Sayıştay tıpkı geçen yıl olduğu gibi Bakanlığınızla ilgili en ufak bir kusur ya da hata saptamamış. Birkaç muhasebeleştirme hatası dışında bir şey bulamamış ancak yıllardır tarım sektöründe yaşanan çöküş, bize bu durumun sorumlusunun Bakanlığın yanlış tarım politikaları olduğunu apaçık gösteriyor. Halkı ve yasama erkini yanıltmaya yönelik hazırlanmış bu raporlara imza atan Sayıştayın sorumluluklarını yerine getirmediği kanaatindeyiz.

Sayın Komisyon üyeleri, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne baktığımızda, tarıma toplamda 706 milyar TL ayrılıyor, bu bütçeden de çiftçilere 135 milyar lira destek sağlanacak. Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesine baktığımızda, durumun içler acısı olduğunu hep birlikte görüyoruz. Kanuna göre, tarımsal desteklerin gayrisafi millî hasılanın yüzde 1’inden az olmaması gerekiyor. 2025 yılı için öngörülen gayrisafi yurt içi hasılanın 61 trilyon 540 milyar lira olduğu düşünüldüğünde çiftçilerin 615 milyar lira destek alması gerekiyor; buna karşın, 135 milyar lirayla yetinmek zorunda kalan çiftçilerin alamadığı destek miktarı 480 milyar lira.

Değerli Komisyon üyeleri, tarımda çöküş her geçen gün daha da derinleşiyor. Geçen yıl 40 milyon dekar tarım alanı ekilmedi, ipotekli tarım alanı 42,3 milyon dekara ulaştı, on binlerce çiftçinin tapusu üzerine ipotek konuldu. AKP iktidara geldiğinde Türkiye’nin nüfusu 60 milyon, çiftçi sayısı ise 2,8 milyondu. Bugün nüfus 85 milyon, çiftçi sayımız 2,3 milyon. Yirmi senede nüfus 25 milyon arttı ama 500 binin üzerinde çiftçi maalesef üretimi bıraktı. Bir önceki yıla göre yüzde 100’ün üzerinde artan girdi maliyetleriyle baş edemeyen çiftçi artık topraktan geçinemiyor. AKP iktidar olduğunda çiftçilerin borcu 2,4 milyar liraydı, bugün çiftçilerin bankalara borcu 768 milyara çıktı; borç tam 300 kat arttı. Tarım Kanunu çıktığı günden bugüne kadar çiftçilerimize verilmeyen para 853 milyar lira. Eğer kanuna uyup çiftçiye hakkını verseydiniz, bugün hiçbir çiftçinin bankalara borcu olmayacaktı. Şimdi de yeni bir yönetmelikle iki yıl işletilmeyen tarım arazilerine el koyup başkalarına kiralayacaksınız. Bu nedenle çiftçiler mecburen ekim yapacaklar ve yine zarar edecekler.

Yeni destekleme modelinde bitkisel üretim desteklerinin artırılacağı ifade edilmişti, oysa ki temel desteklere ayrılan bütçe oransal olarak karşılaştırıldığında Bakanlığınızın taahhüt ettiği artışların olmadığını görüyoruz. Mazot ve gübre desteğinin direkt olarak ürün üzerinden üreticilere verileceği söylenmişken takdir edilen bütçe neredeyse hiç artırılmamış. Öte yandan, faiz ve finans giderleri, ithalat için ayrılan bütçe yine gaz kesmeden devam ediyor.

Sayın üyeler, böyle bir tabloda üreten ve kendine yeten bir ülkeden söz etmek mümkün değil. İktidar, her zaman olduğu gibi can simidi olarak gördüğü ithalata sarılıyor. Dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye'de ise artmaya devam ediyor. Tarımsal temel girdiler ve ürünlerde maalesef dışa bağımlılık devam ediyor. 2006 yılından bugüne tarımsal ithalatta ödenen tutar 91 milyar dolar.

Değerli Komisyon üyeleri, üzümün başkenti Manisa’nın bir milletvekili olarak üzüme ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bu iktidar Manisalı üzüm üreticilerini de bitirdi. Bu yıl dolu, don ve aşırı yağışların verdiği zararların yanı sıra özellikle “mildiyö hastalığı” nedeniyle sultaniye kuru üzümde hem rekolte hem de kalite çok düşük oldu. 10 dönümlük bir bağdan maalesef 2 ton kuru üzüm çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda 300 bin tonun üzerinde olan rekolte, bu sene 200 bin tonu zor gördü. Biriken borçlar ödenmeyi bekliyor ama Toprak Mahsulleri Ofisinden alım açıklaması gelmediği için tüccara mahkûm oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Soruyorum Sayın Bakan: Diğer tarımsal ürünler için taban fiyat açıklaması yapılırken iş kuru üzüme geldiğinde iki senedir neden fiyat açıklamıyorsunuz? Üzüm üreticisini hepten bitirmek mi istiyorsunuz? Önümüzdeki dönem lütfen üzümün, kuru üzümün, sultani kuru üzümün taban fiyatını açıklayın Sayın Bakan.

OTURUM BAŞKANI İSMAİL FARUK AKSU - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başevirgen.