KOMİSYON KONUŞMASI

CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Sayın Başkanım, Sayın Bakan, Değerli Komisyon üyeleri, kıymetli bürokratlar, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanımız sunumunda stratejik ürünlerde gıda arz güvenliğini temel hedefler arasında saydı, kitapçıkta da yeri var ancak geçtiğimiz mayıs ayında Tekirdağ'da GDO’lu, tehlikeli toksinler içeren mısır, kanola, ayçiçeği gibi gıdaların ithal edildiği kamuoyuna yansıdı. Olaya ilişkin de geniş çaplı operasyonlar başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığı, İl Emniyet Müdürlüğü bu ithalatlara ilişkin 50'ye yakın gözaltı yaptı.

Şöyle kısaca bir anlatayım süreci: Tarım ve Orman Bakanlığında ve Tarım İl Müdürlüğünde 2 memur 4-5 ithalatçı firmayla bir şebeke kuruyor. Tarım Orman İl Müdürlüğünde çalışan memur 2020 yılından 2024 yılına kadar ithalat süreçlerinde, ithal edilen ürünlerden numune almadan, laboratuvarlara göndermeden analiz yapılmış gibi gösteriyor, firmaların ithalat başvurularını da yalnızca birkaç dakika içinde onayladığı tespit edildikten sonra 2023 yılı içinde ağustosta yine kurum içinden bir şikâyetle görevinden alınıyor. Şimdi, memurun görevden alınmasıyla 2024'ün ilk aylarına kadar söz konusu firmalar ithalatı bıçak gibi kesiyor. Bu sefer de memurun Tarım Orman Bakanlığında çalışan bir başka arkadaşının yardımıyla şifreleri sıfırlayarak kendi telefonuna, e-posta adresine yönlendirdiği belirtiliyor; iddianameden bunlar. Görevden alınan memur bu şekilde sahte analizlerle ithalatların verilmesini sağlamaya devam ediyor ve söz konusu gıdalara ilişkin numune alınma skandalının ortaya çıktığı hepimizin malumu oluyor geçen sene mayıs ayında. Biz bu konuyu diğer milletvekillerimizle Tekirdağ'da dile getirdik, neticede hukuki süreç başladı, 11 gemi dolusu ithal gıdanın Türkiye'ye sokulduğu belirlendi. Depolardan alınan numuneler laboratuvarlara gönderildi. Analizlerde GDO ve tehlikeli toksinler olan okratoksin A, aflatoksin gibi maddelerin pozitif çıktığı raporlandı. Ankara Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı tarafından yapılan ikinci analizler de bu sonuçları doğruladı.

Şimdi, Sayın Bakanım, biz bu konuyu size temmuz ayında önergeyle sormuşuz; siz bize 23 Eylülde bir cevap vermişsiniz, demişsiniz ki: “Bu iş adli süreçte; Bakanlığımız, ithalat yoluyla ülkeye giren tarım ürünlerinin denetimlerini mevcut kanun, yönetmelik, tebliğ ve talimatlarımız kapsamında yapmakta olup laboratuvarlarımızda analiz sonuçlarının değiştirilmesi mümkün değil.” Şimdi, bu tablo bize gösteriyor ki mümkünmüş.

Biz bir de burada gıda güvenliğinden bahsedeceğiz. Şimdi, GDO’lu toksin gıdalar arasında... Bakın, sadece Trakya’da tüketilmiş değil bunlar; Manisa'ya, İzmir'e, Bursa'ya, Kayseri’ye, Konya'ya, İstanbul'a, Urfa'ya kadar gönderilmiş. Bu illerdeki fabrikalar da bu ürünleri işlemişler, Türkiye’ye dağıtmışlar. Şimdi, vatandaş zehir yemiş; belki bu Meclise gelen ekmeklerde bile bu zehri hepimiz yedik. Fakat görülüyor ki laboratuvarlarda büyük bir zaaf var.

Şimdi, sayın vekil burada insafsızlıktan bahsetti. 2023 senesinde 9 milyon tonla mısır rekor kırmış. Mısır bu derecede rekor kırarken asıl insafsızlık bu işin ihracatını yapmak, hem de GDO’lu ürünlerle bu işin ihracatının önünü açmak.

AYHAN BARUT (Adana) - Söyleyen de kaçtı gitti.

CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Dolayısıyla ülke genelinde biz şunu merak ediyoruz: Benzer vukular var mı bu işlerde başka türlü yaşanan ya da önümüzdeki süreçte karşılaşmamız mümkün mü? Bunun cevabını sizden rica ediyorum.

Bir başka konu tarım arazilerinin kiralanma meselesi. Şimdi, buradaki arazileri değerlendirme fikri çok doğru bir fikir fakat şu an çiftçinin büyük bir kısmı plansızlık ve girdi maliyetlerinden dolayı ektiğini satamıyor. Bugün öncelikle ektiğini satmasının desteklenmesi lazım. Şöyle düşünelim: Bir çiftçinin 10-20 dönüm arazisi var, siz minimum 60 dönümden başlayan bir kiralamadan başlatıyorsunuz. Çiftçi tedirgin yani “Ben zaten ektiğimi satamıyorum, yan arazimde bir kiralanma olursa acaba buradan mağdur olmaya devam eder miyim, buradan darbe yer miyim?” diye düşünüyor. O yüzden, bu uygulamada dönemsel şartların göz önüne alınması lazım ve su sorununun da yine, bu süreçte göz önüne alınması lazım diyorum. Son olarak da Tekirdağ'da ciddi bir su sorunu yaşıyoruz. Özellikle, Çorlu'da ve Malkara'da bu sorunla alakalı da çözümlerinizi rica ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.