Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Tarım ve Orman Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Türkiye Su Enstitüsü d) Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 06 .11.2024 |
EVRİM RIZVANOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, çok kıymetli bürokratlar ve basın mensupları; iktidar, çevre tahribatında en çok zararı orman alanlarımıza verdi. 6831 sayılı Orman Kanunu tam 31 kere değiştirildi. 2018'den bu yana 29 Cumhurbaşkanlığı kararı ve 1 Bakanlar Kurulu kararıyla toplam 3.435 hektar orman arazisi bir gecede arsa oldu; bu da toplam 4.811 futbol sahası demek.
Sayın Bakan, bu 30 kararın üçte 1’i sizin Bakanlığınız döneminde çıkarıldı; hem de herhangi bir etüt çalışmasına veya bilimsel bir rapora referans vermek gerek duymaksızın. Türkiye'de, bir gecede tek bir kişinin imzasıyla nefessiz kaldık. Peki, siz ne yaptınız Sayın Bakan? Ayrıca, bu alanların 2 katından fazlasının kanunen ağaçlandırılması için Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilmesi gerekiyordu. Bu tahsisler yapıldı mı, takibini yapıyor musunuz yoksa yeşil badana yapmak için mi çıkardınız o kanunu?
Anayasa’nın 169'uncu maddesi, ormanların korunması gerektiğini açıkça belirtirken aynı zamanda orman arazilerinin küçülemeyeceğini söylüyor ancak iktidarınız tam tersini yapmaya devam ediyor. Örneğin, Kaz Dağları’nda 5.200 dönümlük arazide 1 milyon ağacın kesileceği söyleniyor. Burası zaten yüzde 95 madenlere ruhsatlı. Biz elbette madenciliğe, yatırıma karşı değiliz ama çevreye duyarlı ve sürdürülebilir olmak kaydıyla.
Şimdi, buradaki ağaçları keserek ülkemizin nefessiz kalmasına gönlünüz razı oluyor mu; bunu sormak istiyorum. Asırlık, karbon yutan ağaçların kesilmesine izin veriyorsunuz, sonra “Fidan dikiyoruz.” diyorsunuz. Haftaya yine “Millî Ağaçlandırma Günü” diyeceksiniz, fidanlar dikeceksiniz, reklam yapacaksınız ama diğer tarafta milyonlarca da ağacı keseceksiniz. Bu mu ekosistemden anladığımız?
Türkiye'yi nefessiz bırakan bir başka unsur da orman yangınları maalesef. Orman yangınları müdahale süresini 40 dakikadan 11 dakikaya indirdiğinizi söylediniz. Peki, bu başarıyı sahada görebiliyor muyuz? Ekim ayının sonunda bile Denizli’de bir orman yangınının kontrol altına alınması tam altı gün sürdü; söylemler ile sahadakiler maalesef birbirini tutmuyor.
Sayın Bakan, ağaçlar sadece gökyüzüne ve toprağa uzanmıyor, suyun kalbine de uzanıyor. Bir Japon atasözü şöyle der: “Balık yakalamak istiyorsanız önce ağaç dikin.” Çünkü ormanlar suyla çok yakından ilgili bir konu, bu nedenle orman ekosistemlerinin korunması suyun doğru yönetilmesi açısından çok önemli. Su krizine karşı "sıfır kayıp" anlayışıyla su verimliliği seferberliğini başlattığınızı söylediniz ancak bu seferberliğin ne kadar bir tasarruf sağlayacağını tüm detaylarıyla bizimle paylaşmanızı beklerdik. Attığınız somut adımları paylaşmanızı bekliyoruz; aksi takdirde bu söyledikleriniz broşür dağıtmaktan, kapalı kapılar ardında toplantı yapmaktan öteye geçmiyor maalesef.
Su konusunu önemsiyorum ve ülkemizin çok önemli bir konusu olduğunu düşünüyorum, bunun için de su kanununa değinmek istiyorum. Su kanununun zaman kaybetmeden Meclise gelerek yasalaşması gerekiyor. Bu bir yılan hikâyesine döndü, bu kadar kritik bir konuda Bakanlığınız hangi aşamada? Su kanunu çalışmalarınız ne noktada? Ben bunu sormak istiyorum.
Sayın Bakan, bazı konular var ki geciktirince mesele kangren hâline geliyor. Sunumumuzda hiç bahsetmeseniz de sokak hayvanları konusunda sizin yirmi senedir meseleyi halının altına süpürmeniz nedeniyle bugünlere gelindi. Mevcut kanunları uygulamadınız, 2019 yılında Meclis araştırma komisyon raporunu hayata geçirmediniz; en sonunda önümüze ne insani ne de vicdani bir çözüm koydunuz. Oysaki ülke çapında eşzamanlı kısırlaştırma yöntemleriyle çözülebilseydi… Ama siz bunu da yapamadınız, gerekçe olarak da bütçeyi gösterdiniz. Şimdi, bundan sonraki süreçte sokak hayvanları sorununun çözümü için ne kadarlık bir bütçe ayıracaksınız yoksa çözüme ilişkin irade eksikliğinizi yine bütçenin arkasına mı saklayacaksınız?
Sayın Bakan, Bakanlığınızın gıdamızı korumak için de bir görevi var. Taklit, tağşiş listelerini paylaşıyorsunuz, kimlerin gıda güvenliğini riske attığını açıklıyorsunuz ancak insan ve çevre sağlığını tehdit eden limitlerin üzerinde pestisit kullanımını şeffaf bir şekilde açıklamıyorsunuz. “Geçen yıl 58 bin ton kullanıldı.” dediniz ama Bakanlığınızın bu faaliyet raporunda sadece denetim sayısını paylaşmışsınız. Halkın sağlığını hiçe sayarak bu zehirlerin kullanımını neden gizliyorsunuz? Şeffaf veri istiyoruz Sayın Bakan. Sağlıklı gıdaya ulaşmak hepimizin hakkı, burada 86 milyonun da sağlığından bahsediyoruz. Bu nedenle, hasat öncesi pestisit kullanımının denetlenmesi konusunda sizden önemli ve etkin adımlar bekliyoruz.
Bugün diğer milletvekillerimizce tarım konusu etraflıca ele alındı, bundan sonra da…
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Rızvanoğlu.
EVRİM RIZVANOĞLU (İstanbul) - Son bir cümle...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Mutlaka ama uzatmayacağımı söyledim.
Teşekkür ediyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bu da adaletsizlik, sabahtan beri uzatıyorsunuz. Kadın olduğu için bir hak tanı bir dakika Başkanım.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, bir dakika verin, tamamlasınlar insanlar konuşmalarını.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, bir müsaade eder misiniz.
Değerli arkadaşlar, bu bir dakika iki dakika oluyor. Lütfen, bütün arkadaşlarımdan istirham ediyorum; beş dakikaya sığdıramadığımızı bir dakikaya hiç sığdıramayız.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, konuşmasını tamamlasın.
EVRİM RIZVANOĞLU (İstanbul) - Son bir teşekkür ve temenni konuşması.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkürlerinizi aldık Sayın Rızvanoğlu, teşekkür ediyorum.