Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Tarım ve Orman Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Türkiye Su Enstitüsü d) Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 06 .11.2024 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, gıda enflasyonu… Biliyorsunuz, Türkiye, OECD ülkeleri arasında en fazla gıda enflasyonu yaşayan ülke konumunda, açık ara önde; hatta diğer ülkelerin gıda enflasyonu rakamlarını alt alta topladığınız zaman Türkiye etmiyor, Türkiye onlardan daha fazla. Şimdi, gıda enflasyonuyla mücadele etmek için bir yöntem geliştirdiniz. Yeri geldiği zaman ithalat kartını ortaya koydunuz hububatta olduğu gibi, yeri geldiği zaman da ihracat yasakları getirdiniz; zeytinyağında, salçada olduğu gibi. Salça fiyatlarını düşürmek için salça ithalatına yasak getirdiniz. Bu sene, sezona fabrikalarda, stoklarda oldukça yüklü miktarda salçayla girilmek zorunda kalındı ve ne yazık ki bir önceki yıl 3,5 liraya, 4 liraya salçalık domatesini satan üreticimiz 1,5 liradan salçalık domates satmak zorunda kaldı hatta satamadı, tarlada kaldı, sürmek durumunda kaldı. Sonuç ne? Sonuçta da salça üreten firmalar, özellikle Orta Doğu'daki pazarlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya... Zeytinyağında da benzer şey söz konusu. Zeytinyağında, dökme zeytinyağında ihracat yasağı getirdiniz, daha sonra onda bir açıklık bıraktınız ancak üretici 220-230 liraya zeytinyağını satarken, dünyadaki üreticiler 10 eurodan, 11 eurodan zeytinyağı satarken; siz sırf zeytinyağı fiyatlarını düşürmek için raftaki fiyatları düşürmek amacıyla zeytinyağına yasaklama getirdiniz. 200-250 lira arasında satılan zeytinyağı, üreticide 140 liraya, 150 liraya kadar düştü ve biz var senesinde stokla sezona girmek durumunda kaldık ne yazık ki. Şu anda zeytinyağının fiyatı 140 liraya, 150 liraya düşmüş durumda ve zeytin üreticilerimiz ciddi bir sıkıntı içerisinde. Benzer şekilde, kavun tarlada kaldı, karpuz tarlada kaldı, biber tarlada kaldı yani elimizi nereye atarsak atalım, çiftçilerimiz çok ciddi bir hüsranla karşı karşıya kaldılar ve en büyük problemlerden bir tanesi, artık üretemez hâle gelmiş durumda çiftçilerimiz. Borçlarımız oldukça artıyor, borcumuzu borçla ödüyoruz; bunlardan biri benim, ben de borcumu borçla ödeyen çiftçilerden biriyim. Bir bankaya borcumu ödemek için başka bankadan borç alıyorum ve o borcumu kapatıyorum. Bu iş nereye kadar gider? Gitmez, gidecek yerimiz kalmadı ve artık biz bu borçlarımızı ödeyecek durumda değiliz. Bakın, Sayın Bakanım, yapılması gereken şey, acilen borçların yapılandırılması gerekli; öyle bir yıl, iki yıl değil, en az beş yıl süreçli. Bu 750 milyar liraya kadar çıkmış olan çiftçi borçlarının -sadece bankalara olan borçlar bunlar- yapılandırılması lazım.
Geçtiğimiz günlerde Kırkağaç'a gittim, Kırkağaç, Türkiye'de traktör piyasasının kalbidir. Ağzına kadar traktör dolu; alan yok, satan çok. Geçen sene 1 milyon 750 bin lira olan traktörler, şu anda 1 milyona kadar düşmüş. Çiftçilerimiz ne yazık ki traktörlerini satmak durumunda kalmıştır.
Sayın Bakanım, bugünün manşeti bu: "Dar gelirli kırmızı etin tadını unuttu." diyor. Evet, daha önceden kırmızı et yiyen, tüketen insanlarımız ne yazık ki artık kırmızı etin tadını unuttu çünkü 2021 yılında 65 lira olan et, bugün 650 liraya dayanmış durumda. Gençlerimiz büyükleri kadar şanslı değil, onlar daha henüz etin tadıyla ne yazık ki tanışmış değiller, ne yazık ki onlar bu tattan mahrum kalmış durumda.
Hayvan varlığının yıllar içerisinde azaldığını görüyoruz, gözlemliyoruz. Envanterdeki rakam ile ahırdaki rakamın birbirini tutmadığını sizler de gayet iyi biliyorsunuz, bir sayım yapıldığı takdirde bu ortaya çıkacak. Süt üretimi azalmakta. Yem fiyatları geçen sene 400-450 lira civarındaydı, bu sene bugün için 550-600 lira civarında, yemin kalitesine göre değişmekte ancak süt fiyatları bir yıldan beri hemen hemen aynı. Ulusal Süt Konseyi 14 lira açıklamış -referans fiyat 14 lira bildiğim kadarıyla- bizim bölgemizde satılan fiyatları söyleyeyim size: 11 lira ila 12 lira arasında süt dökülmekte, 10 liranın altında süt döken insanlar da bulunmakta. Karkas et fiyatları ramazandan önce 400 liranın üzerine çıkmıştı, daha sonra et ithalatı devreye girdi, anladığım kadarıyla 350 liraya kadar düştü. Şimdi, bir taraftan maliyetler artıyor, ürün fiyatları, süt ve kırmızı ette fiyatlar aynı kalıyor veyahut da geri düşüyor. Peki, raftaki, kasaptaki, tezgâhtaki süt fiyatında, et fiyatında herhangi bir değişiklik var mı? Hayır, et fiyatında herhangi bir değişiklik yok. Üretici zarar etmekte ve ne yazık ki üretimden de uzaklaşmakta. Daha önceki bakanlarımız da şöyle rekorlar vardı Sayın Bakanım: İşte, canlı hayvan ithalatı rekorları vardı, 2018- 2019 yıllarında -yılına göre- 1 milyar 700 milyon dolara kadar çıkmıştı. Zaman içerisinde bu azaldı fakat son yıllarda tekrardan arttı. Geçtiğimiz sene 1 milyar 200 milyon dolardı bildiğim kadarıyla, bu sene özellikle et ithalatında ciddi rakamlar var. Geçen sene rekordu, 363 milyon dolarlık bir et ithalatı vardı; bu sene ilk dokuz ayda geçen senenin rekorunu da kırdık, yaklaşık 500 milyon dolarlık et ithalatı yaptık yani 2021 yılından bu yana et ithalatında yüzde 1.537’lik bir artış söz konusu.
Hâl böyleyken yani gerek bitkisel üretimle uğraşan gerek hayvancılıkla uğraşan üreticilerimiz artık üretemez hâle gelmişken biz bütçeye bakıyoruz, bütçede ne var ne yok diye bakıyoruz… Mesela, biraz evvel hayvancılığın kısa bir filmini çektim size, hakikaten de sıkıntılı bir durumda. Ne beklersiniz? Hayvancılık desteklemelerinin bütçeden aldığı payın artmasını beklersiniz ama desteklemeler içerisinde hayvancılığa ayrılan payın her geçen yıl azaldığını görmekteyiz; 2023 yılında yüzde 24,2’ymiş, 2024’te yüzde 21’e düşmüş, 2025’te yüzde 20’ye düşürmeyi planlıyorsunuz -bakın, artırmayı düşünmüyorsunuz, düşürmeyi planlıyorsunuz- siz, bilhassa, özellikle hayvancılıkla uğraşan üreticilerimizi gözden çıkarmışsınız benim anladığım kadarıyla. Et ve Süt Kurumunun önünde uzayan kuyruklar var. Önümüzdeki bütçeye baktığımız zaman, bu rakamlara baktığımız zaman bu kuyrukların hiç azalmayacağını üzülerek görmekteyiz.
Biliyorsunuz, her geçen gün, her geçen yıl orman yangınları artmakta, yangın sayısı ve yanan alan artmakta; küresel iklim krizinin getirdiği şeylerden bir tanesi bu, daha tedbirli olmamız lazım. Bir iddia vardı temmuz ayında “Yabancı pilotlar ücretlerini, maaşlarını alamadıkları için yangına müdahale etmiyorlar.” diye. Bana kalırsa skandal bir iddiadır bu; olmaması gereken bir iddiadır.
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Cevabını verdik.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Siz de hemen kamuoyuna bir duyuru yapmıştınız, “Yakıt parası verilmediği veya kiralama ücreti ödenmediği için helikopterlerin yangına müdahale etmediği, günlerdir kalkmadığı iddiaları kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir ve gerçeği yansıtmamaktadır.” diye hemen bir açıklama yaptınız ancak benim elimde onlarca, yüzlerce tutanak var, tutanaklarda şu yazıyor: “Talimat alındığı hâlde -yabancı pilotun, ekibin- şirket sorunlarından dolayı yangın mahalline kalkış yapılmamıştır.” diye onlarca tutanak var efendim yani esasında kamuoyunu kimin yanılttığını ben kamuoyunun takdirine sunuyorum. Elimizde onlarca tutanak var, hatta öyle tutanaklar var ki yakıt olmadığı için kalkış yapmayan… Düşünün, Manisa Gördes’te yangın var, 4 tane helikopter var ve o helikopterlerden bir kısmı talimat geldiği hâlde ücretlerini alamadıkları için kalkış yapmıyorlar. Bir tarafta orman yanıyor fakat helikopterler duruyor, bir tarafta orman yanıyor ancak helikopterler yakıt olmadığı için kalkış yapmıyor.
Daha farklı bir sorun var, daha problem olan bir şey var. Anladığım kadarıyla, MGI diye bir şirket bu işi yüklenmiş ve ihaleye girmiş; bu sene 35 tane hafif helikopter ihalesine girmiş ve bunu size temin etmekle mükellef, 10 tane de gece görüşlü helikopter temin etmek zorunda ancak -iddialara göre- 35 değil de 24 tane helikopter teslim ettiği, 10 tane gece görüşlü helikopter yerine de sadece 1 tane teslim ettiği, bu helikopterin de gece görüşlü olarak kullanılmadığı, gündüz kullanıldığı söylenmekte. Bunlar ciddi iddialar da esasında iddia da değildir bunlar, gerçeklik vardır.
Ben şunu sormak istiyorum…
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Cevabını vereceğiz.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Böylesine yükümlülüğünü yerine getirememiş bir firma MGI ve “35 tane getireceğim.” diyor, 24 tane teslim ediyor. Neden bunun ihalesini, sözleşmesini feshetmiyorsunuz? Neden yapmadınız?
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Ettik.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - En son gün yaptınız, daha yeni yaptınız, yangın sezonunun sonunda yaptınız siz. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz Sayın Bakanım.
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Ya, yapmayın.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bir tarafta yangın var, bir tarafta da helikopter kiralanmış ve o helikopterler yabancı pilotlar ücretlerini alamadığı için veyahut da yakıt olmadığı için kalkmıyorlar, bir tarafta da orman yanıyor.
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Hepsi yanlış.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tutanaklar var efendim, sizin Bakanlığınızın…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Süreniz doldu, uzatıyorum bir dakika.
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Size servis edenler…
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bana servis edenler belki vatansever insanlardır. Ormanlar yanarken helikopterlerin kalkmaması bazı vatan evlatlarının ağırına gitmiş olabilir, bu amaçla bana sızdırmış olabilirler.
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - En son cevaplayayım.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ama bu iddia doğru, buna bir şey diyemezsiniz.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Bakırlıoğlu, süreniz doldu.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Neyse… Yani burada çok ciddi bir skandal vardır ve ben burada istifa bekliyorum esasına bakılırsa yani bu işin sorumlularının istifa etmesi lazım. "Ormanlarımız..." diyorsunuz... Ha, bir de şunu söyleyelim: Ya, bakın, hakikaten orman varlığımız azalıyor. Bir taraftan yangınlar, bir taraftan işte biraz evvel bahsettiğim yangınlara karşı tutumunuzdan, tahsislerde... Enerji şirketlerine, madencilik şirketlerine, turizm projelerine tahsislerde ciddi artış var. En büyük şey ne, biliyor musunuz? Üretimde çok büyük artış var; 7-8 milyon metreküpten 25-26 milyon metreküplere çıkmış, ormanlarımız ciddi tehdidi altında. En büyük tehdit de ne yazık ki Cumhurbaşkanımız. Bakın, Cumhurbaşkanımız en büyük tehdit; bir kalemle, bir imzayla Cumhurbaşkanı şunu söylüyor, diyor ki: "Burası orman olmaktan çıkmıştır."
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Bakırlıoğlu, süremiz doldu, uzattım, o da doldu.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bakın, yangın yok, enerji şirketi yok; bu çok büyük tehdittir, bundan dönülmesi lazım.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ediyoruz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Orman vasfından çıkarmak istediğinde olmaz ki o, bir sürü...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bir kalemle oluyor efendim, bir kalemle, bir kararnameyle. Diyor ki: "Şu koordinatlardaki orman alanı orman olmaktan çıkmıştır."
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - 8 bin hektar çıktı.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen karşılıklı konuşmayalım. Sayın Bakanımız notlarını aldı, en sonunda açıklayacak.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde yetki cumhurbaşkanlığına verilmiş ama öyle kafasına göre...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evler yapılmış oraya, evler yapılmış oradaki ormana.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Nilgün Hanım, Bakanımız notlarını aldı, onları cevaplayacak.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Nilgün hanım, 8 bin hektar çıktı, 8 bin.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Bakırlıoğlu, teşekkür ediyorum.