KOMİSYON KONUŞMASI

GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Çok teşekkür ediyorum.

İkinci kere söz aldım ama çok kısa bahsedeceğim. Ben özellikle şunu vurgulamak istedim, biraz önce bir konuşma üzerinden tartışma oldu: Şimdi, gerçekten birbirimizi anlamakta aslında güçlük çektiğimizi hissediyorum. Yani benim ya da muhalefet grubunun her söylediği söylem yanlış algılanabiliyor. Aslında burada...

ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Tam tersi de olabiliyor.

GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Ya da tam tersi de olabiliyor.

Yani bence burada bunu anlamak ve gerçekten karşıdaki kişinin ne hissettiğini ve ne söylemek istediğini anlamamız çok önemli ki ortak bir şey çıkarabilelim burada.

Şimdi şunu ifade edeceğim, konuşmasında dedi hatip Emine Vekilim: "Hassas konular bu aile ve kadın konusu." İşte, biz tam şunu söylemek istiyoruz: Biz bir şeyi ne kadar hassaslaştırırsak aslında sorun o kadar büyüyor, biliyor musunuz? Biz hassas olsun istemiyoruz, normal olsun istiyoruz, normal bir şekilde, olması gereken şekilde gitsin.

İkincisi: Bahsettikleriniz cumhuriyetin kazanımları dedim, seçme ve seçilme hakkı. Bahsettikleriniz, bunların hepsi güzel konular, cumhuriyetin kazanımları. Yani bu söylemimde rahatsız edici ne olabilir? Çok doğal bir şey. Biz hepimiz bugün yüce Meclisimizde Türkiye Cumhuriyeti'nin milletvekilleri olarak görev yapıyoruz.

Üçüncüsü de şunu ifade etmeliyim: Kadın gerçekten çok büyük bir mağduriyet yaşıyor. Olaya buradan bakmamız lazım, anlayabilmek lazım. Defalarca -biraz önce Sevda Vekil de ifade etti- kimlik değiştirmek zorunda kalıyor. Boşandığı zaman öyle, evlendiği zaman öyle. Yani tüm bunların hepsini, bu yükü kadın yükleniyor ama bir cins, erkek, o da evleniyor, boşanıyor ama onun hayatında hiçbir şey değişmiyor. Yani en azından bu eşitsizliğin giderilmesi gerekiyor, olaya bu pencereden bakmak lazım. "'Aile' kavramı, yüzyıllardır olan gelenek hâline gelmiş." diyorsunuz. Yani bir soyadının değişmesiyle mi bozulacak? Bunu bu kadar basite indirgemek de bence doğru değil. Ona yüklediğimiz atıfla, ona yüklediği anlamla, biz bu anlamda o anlamla çelişmiş oluyoruz. O yüzden, bence olayları biraz bu açıdan değerlendirmek lazım, kadınlarla da bu anlamda empati yapmak lazım diye düşünüyorum ve bu minvalde bakarak, bunun özgür bırakılarak değerlendirmesini istiyorum.

Bir de şöyle bir şey var: Neyi bir şeye rağmen yaparsanız orada başarısız oluyorsunuz. Doğaya rağmen bir şey yaptığınız zaman, gördük depremde binalarda yaşadığımız sıkıntıyı. İnsana rağmen, kadınlara rağmen de lütfen bu teklifi, bu metni bu şekilde geçirmeyin; rica ediyorum, kadınların eşitliğine rağmen bunu yapmayın. Ben bu konuda hassasiyet göstereceğinize inanıyorum.

Saygılar sunuyorum.