| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .08.2024 |
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Başkanım, teşekkür ederim.
Öncelikle birçok konuya değinildi ama bana göre en önemli vurgulardan birisini Ahmet Vekilimiz yaptı ve bu Komisyonun özellikle sizin başkanlığınızda geçen dönemden de -ki biz o dönemde yokuz ama grup Sözcümüz ve vekillerimiz buna şahit- göstermiş olduğu ortak aklı ve ortak düşünceyi oluşturma ve olgunlaştırma konusundaki katkılarını önemsiyor ve bunun Millî Eğitim Bakanlığı Komisyonunda da Tarım, Köyişleri Komisyonunda da olmasını arzu ettiğimizi bir kere ifade etmek istiyorum. Ben onlara da katıldım çünkü. Burada konuştuklarımızı duymak ve duyarak birlikte ortak aklı inşa etmek önemli. Sadece duymak yetmiyor, bu fikri olgunlaştırmak gerekiyor. Gerçekten karşılıklı olarak farklı düşündüğümüz ama sonrasında birbirimizi ikna edebildiğimiz konular var burada. Neden böyle? Gerçekten de sadece ülkeleri değil, dünyayı dizayn edebilecek bir büyük veri oluşuyor şu anda.
Bu sosyal platformlara baktığımızda, Türkiye olarak -Zeynep Hanım ifade etti- biz 1'inciyiz. Hiç öyle 7'nci, 5'inci, 10'uncu değiliz. Nüfusumuza göre baktığımızda hepsinde 1'inciyiz diyebiliriz. Dolayısıyla buraya karşı ciddi bir kullanma arzumuz var ama bunla ilgiliyse -Nazım Vekilimiz ifade etti- mesela kamusal alanda bile kısıtlamalarımız yok veya birçok alanda yok. Herkes kendine göre, az önce verdiğiniz özel sektör örneği gibi, kendine göre iş verimliliği veya kendi işini daha iyi yapmayla ilgili getirdiği konulara kısıtlamalarla çözüm üretme derdinde. Dolayısıyla, buradan şöyle bir sonuç çıkıyor: Komisyonumuzun çok işi var, çok çalışmamız lazım, özellikle yasaklamalara karşıyız. Şu sorunun cevabını -bugünkü toplantı amacımız da bu- Instagram'ı niye yasakladık ve Instagram'ı niye açtık? Dolayısıyla, bu sorunun cevabını buradan çıkararak Komisyon toplantısının kapatılmasını umut ediyorum. Tabii ki burası, özellikle dijital mecralar nezdinde bakıldığında yasamanın en üst kurumu, komisyonu, geliştireceğimiz yasaları oluşturacağımız nokta. Acaba burada bir bilgi paylaşımı oldu mu? Yani bir anda karar vererek Instagram gibi 57 milyon kullanıcısı olan bir platformu kapattık, bir hafta sonra da açtık. Bunları somutlaştırmamız lazım. Bu konuda da -Selva Vekilimiz dedi- bunları net olarak bilmemiz gerekir, özellikle Komisyon üyesi olarak Komisyonun Başkanımızın bu konuda bir bilgisi var mı merak ediyorum açıkçası. Kendisiyle bu konuda bir şey paylaşıldı mı? Paylaşıldıysa, bizimle paylaşılmayacak kadar önemli ve gizli bir bilgi mi? Onu da merak ettiğimi ifade etmek isterim ama şu çok önemli: Şimdi, sosyal medyaların bu üsten bakışları ve kendi kurallarını koyma ve kendi dünyalarında, aslında dünyayı yeniden dizayn etme gayretlerinin temelinde de, işte, Türkiye'de 57 milyon kullanıcısı var, dünyada milyarlarca kullanıcısı var, birçok ülkede daha fazla insana doğrudan erişebiliyorlar ve kimin ne görmek istediğini ve ne göreceğine karar veriyorlar; yani dolayısıyla, kimin önüne ne getirecekleri, kimin önünde ne olacağı konularında bugün ekonomik nedenlerle sıraya soktukları o sıralamalar, işte, Google'da da öyle, hani, sorgulama yapıyoruz, 3'üncü, 4üncü sayfaya bakıyor muyuz? Yani ilk 2 sayfa, ilk 3 sayfa, aslında tamamen bizim nereye bakmamız gerektiğini ve nasıl bilgi edinmemiz konusunda bizi yönlendiriyor. Dolayısıyla, bunun, bu büyük veriyle birlikte, tabii, arkasından "big data" sonra yapay zekâ ve onunla beraber, aslında, tüm dünyaya ne anlatmak ve ne göstermek istiyorsa gösterebilecek ciddi anlamda küresel bir güç olma noktasında bunun farkında olan bir Avrupa Birliği ve buna dâhil olmak zorunda olan bir Türkiye'yiz. Bu konuda öyle tek başımıza alacağımız ve geliştireceğimiz kurallar değil, bunun karşısında her anlamda Avrupa Birliğiyle entegre yani sonuçta orada da bir ortak akıl var ve bu küresel sosyal medya platformları yarın öbür gün farklı firmalara da evrilecek; belki zamanında gazetelerin ve basının yönlendirdiği siyaset bugün, dijital medya tarafından, bu güçler tarafından zaten yönlendirilmiyor dersek doğru olmaz ama belki yarın siyaset yapışımızı bile siyasi bakış açımızı bile değiştirebilecek çok büyük bir gücü oluşacaktır. Yapay zekânın en büyük kaynağı veri yani oluşacak veri. Şu anda o verilerin hangilerinin yapay zekânın kullanımına açılacağı ve yönlendirileceği konusunda da onlar gerçekten bilgi çağının içinde çok önemli aktörler. Bizim bu konuda sadece dijital platformları değil, kendi bilgi sistemlerimizi veri tabanlarımızı, veri tabanı uygulamalarımızı, kendi yazılım geliştirme araçlarımızı, kendi bilgi güvenliğimizle ilgili geliştirmeleri, kendi cihazlarımızı yani şu an, işte, Türkiye'de kullanılan cihazların yarısı Huawei'ye ait, sonuçta bu cihazlar akıllı cihazlar, uzaktan erişilebilir ve dünyada, biliyorsunuz, biz ne kadar da yasaklasak "VPN" diye bir kavram var. Dolayısıyla, arkadan dolanabilecekleri, dünyanın birbirine bağlı olduğu bir dünyadayız en nihayetinde. Bununla ilgili hazırlıkları -Ahmet Vekilin konuşmasına katılıyorum- bir an evvel başlatmalı ama bunu, Avrupa Birliği ve bu konuda dertlenen diğer ülkelerle beraber işletmemiz gerekiyor. Kısıtlamalardan bahsediyorum, yasak yani, komple kapatmak veya en kötüsü bandı daraltmak; dolayısıyla, bilgiye erişmeyi kısıtlamak, bununla birlikte, 1 kişinin veya 10 kişinin bir paylaşımından dolayı 57 milyon insanın veya onun için de çok fazla o bilgiye erişimi ihtiyacı olan, işte, depremde yaşadığımız gibi, o ağa ihtiyacı olan insanın hayati sorunlar yaşayacağı kısıtlamalara neden oluyor internet bandının daraltılması. Dolayısıyla, bu bir çözüm değil; nitekim bugün de Instragram açık, bakıldığında açtık Instagram'ı tekrar. Çünkü niye? Ciddi anlamda bir bağımlılığımız var, bağlılığımız da var ama bunlarla ilgili, gerçekten kurallar konusunda -Başkanımız dışarıdaydı- çok çalışkan bir Komisyonuz ama çok da çalışmamız lazım Başkanım.
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Evet, doğru.
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Bu Komisyonun yeni olması... Ben bu Komisyonun genişletilmesi gerektiğini düşündüğümü zaten daha önce de söylemiştim. Alt komisyonlar oluşturmamız gerekliliğini de kesinlikle düşünüyorum.
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Kesinlikle.
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Çünkü biz Dijital Mecralar Komisyonuyuz ama genelde sosyal medya platformlarını konuşuyoruz ve onlar üzerindeki kurallar ve yapılması gerekenleri konuşuyoruz. Dediğim gibi, özellikle dijital bağımlılık ve dijital okuryazarlık konusunda millî eğitimden başlayan ailelerimiz eğitmemiz gerekiyor. Yani biz ailelerimizin çocuklara yapamadıklarını "Biz yapalım." dersek o zaman onları da belli bir kalıp ve belli bir kısıtlar içini sokarız. Eğitim muhakkak evden başlar, aileden başlar; biz anne-babayı kesinlikle bu sorumluluğun dışında tutamayız. Birçok değerlendirme var biliyorsunuz filmlerde, oyunlarda yaş sınıflandırmaları var, yaş grupları var -Tuncay Vekilimiz, sözcümüz söyledi- süre kısıdı var, engelleyebiliyorsunuz; bu kavgaları çocuklarımızla yapmak zorundayız, bu mücadeleyi aile içinde... Yani mücadele edeni çoğaltmak zorundayız, sonuçta hepimizin, öncelikle annenin, babanın sorumluluğu bitmez kanaatindeyim.
Çok uzatmayayım, bekleyen çok kişi var. Çok konuya değinildi ama dediğim gibi, gerçekten de daha da büyüyecek ve daha da güçlenecek platformlar bunlar, yapay zekâ ve verinin büyümesiyle birlikte daha zorlanacağımız bir konu. Dolayısıyla, bir an evvel dünyayla birlikte bu kısıtlama ve kurallar içerik konularında... Özellikle trol hesaplar yani bunu tekrar tekrar söyledi herkes. Herkes ne yazdığının da sorumluluğunu bilmeli ama bunlar ifade özgürlüğün önüne de geçmemeli, tahammül sınırlarımızı daha da genişletmemiz gerekiyor yani sonuçta tabii ki eleştiri, ifade özgürlüğü önemli, buraların çok daha fazla kullanılıyor olmasının bir sebebi de belki de bu. Hani biz neden dünyada 1'inciyiz bu platformları kullanmada, bunu da bir ölçmek gerekiyor. Demek ki belli kısıtların farklı noktalarda yansımaları oluyor kanaatiyle önemsediğimi ifade ediyorum.
Başkanımıza da gösterdiği bu demokratik ve katılımcı yönetimi önemsediğimi, Meclisimizin de böyle olmasını arzu ettiğimi buradan bir kez daha ifade edeyim.
Ben 31 Mayıs itibarıyla kaç tane araştırma önergesi verildiğini sordum, 1.249 tane araştırma önergesi verilmiş, bunun 4 tanesi Cumhur İttifakı tarafından, 1.245 tanesi muhalefet tarafından; 4 tanesi kabul edilmiş, 1.245 tanesi kabul edilmemiş Başkanım.
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Buyurun.
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Efendim, güzel İzmir'imizde bir felaket yaşanıyor. Bütün İzmir'imize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum buradan.
Yamanlar'da başlayan, ormanlık alanlarda başlayan yangın kente inmiş durumda. Karşıyaka'mızın ve Bayraklı'mızın bazı mahalleleri yanıyor. İzmir'imize geçmiş olsun ve bir an önce yangının sonlandırılmasını arzu ediyorum.
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - İnşallah.
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Başkanım, siz yokken bir soru sordum size.
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Buyurun.
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Sonuçta bugün Komisyonumuzun ana toplanma amacı Instagram'ın neden kapatıldığı konusunda somut bir bilgi almaktı ve toplantı gerçekleşmeden önce de tekrar kullanıma açıldı. Tabii ki yürütmenin kurallarını belirleyen... Sizin de konuşmanızın başında ifade ettiğiniz gibi, aslında dijital dünyayla ilgili, dijital mecralarla ilgili yasamanın en önemli kurumu bizim Komisyonumuz. Bizim bilgimiz yok, toplantı bitmeden bununla ilgili bir bilgi var mı, bununla ilgili somut bir bilgi alabilecek miyiz; bizim yoksa bile acaba sizi bu konuda bilgilendirdiler mi? Siz bir bilgi sahibiyseniz bizimle bugüne kadar paylaşmadınız, çok gizli bir bilgi mi, değil mi; onu öğrenmek istiyoruz.