ELİF ESEN (İstanbul) - Değerli Başkan, Sayın Bakanım, kıymetli yöneticiler, kıymetli generallerimiz; hoş geldiniz, sizi bir kere daha Mecliste misafir etmek bizleri oldukça memnun etti.

Ben çok hızlıca -zamanımız çok dar- iki farklı başlıkta size sorularımı yöneltmek istiyorum. Birinci, başlığım kadınlar, diğer başlığımsa çok az konuştuğumuz çocuklar. Bu kolluk şikâyet sisteminin de çok önemli bir uygulama olduğunu düşünüyorum fakat bunun kendi içinizdeki denetiminin ve müeyyidelerinin de nasıl işlediği bir o kadar önemli, bununla ilgili bir bilgilendirme rica ediyorum sizden.

Kadınlar başlığında koruma kararı olmasına rağmen öldürülen kadınlar sayıca oldukça fazla ne yazık ki, koruma kararında defalarca gelip şikâyet ediyorlar "Can güvenliğim tehlike altında." diye ama ona rağmen yine şiddet görmeye devam ediyorlar ya da öldürülüyorlar. Bu kadınlarla ilgili, bir koruma kanununu süreçleriyle ilgili bir düzenlemeniz olacak mı? Çünkü bir kadının 30 kereden fazla koruma kararı almasına rağmen öldürülmüş olması süreçte bir sıkıntı olduğunu gösteriyor diye düşünüyorum. Çünkü sizin bu son dönemdeki narko ve terör operasyonlarındaki başarınız aslında konuya ciddiyetle eğilindiğinde önemli, ciddi, koruyucu, önleyici tedbirler alındığında da bazı şeylerin önüne geçilebildiğini gösteriyor. Biz, kadınlar açısından da, bunun, bu konunun hassasiyetle takibini sizden rica ediyoruz.

Yine, KADES indirme sayısının temmuz ayına kadar 6 milyon 600 bine ulaşıldığından bahsedildi. Tabii, bu önemli bir veri ancak madalyonun diğer yüzünde de bu kadar kadın can tehdidi altında ve yardıma sığınıyor diye... Ya, KADES uygulaması bir alarm sistemidir ve derinleşen yoksulluk, ne yazık ki kadınlar, aile içindeki çatışmalar sonucunda da şiddete uğramalarına da maruz kalabiliyorlar. Ben bu uygulamayla ilgili de yine, sizin tarafınızdan, hassasiyetle davranılacağını düşünüyorum.

Bu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ndeki yürüyüşlere değindi arkadaşımız. Yani kadınların böyle bir yürüyüş ya da eylem hakkının engellenmesini ve böyle teyakkuz hâlinde geçirilmesini de bir İstanbullu olarak ben bizlere yakıştıramıyorum açıkçası.

Yine, yaka kamerası uygulamasının çok çok kıymetli olduğunu düşünüyorum ve teşekkür ediyorum. Çünkü halkla, vatandaşla bire bir temas hâlindeki kolluk güçleri, aslında bu kamerayla koruyucu, önleyici anlamda da -yani onlar da insan- denetleniyor ve önleyici olabiliyor, katkı sağlıyor diye düşünüyorum.

81 ilde çocuk şube müdürlüğünün varlığından bahsettiniz. Geçen yıl 31 bin çocuk istismarı vakası yaşandı. Bu her bir çocuk bile bizim için çok çok önemli ki 31 bin sayısı çok üzücü bir sayı. Çocuk istismarı ve çocuk işçiliği konusunda da koruyucu önleyici tedbirlerinizin neler olduğunu ben öğrenmek istiyorum.

Son sorum da hızlıca... Sokakta dilendirilen çocukların ihbarından sonra kolluk tarafında nasıl bir süreç işlediğini de çok merak ediyorum. Çünkü İstanbul Milletvekili olarak ben İstanbul'un sokaklarını cadde cadde geziyorum, ne yazık ki önüme çocuklar çıktığında da çok üzülüyorum. Bunla ilgili de tedbirleriniz ya da uygulamalarınız neler, bunları öğrenmek isteriz.

Teşekkür ediyorum.