| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 23 .07.2024 |
CEVAHİR UZKURT (Niğde) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, değerli arkadaşlar, açıkçası muhalefet partisindeki arkadaşlarımın bazı hassasiyetlerine ben de yürekten katılıyorum. Az önce Sayın Vekilimiz Abdurrahman Başkan da ifade etti. Şimdi, burada firmalarımızı ihracata teşvik edecek bir yönteme ilişkin bir düzenlemeyi tartışıyoruz. Şimdi, burada buna yönelik bir düzenleme eğer sizlerin ifadesiyle, bir firmaya özel bir düzenleme olarak algılanıyor ve hakikaten bu böyleyse gerçekten bunun ne muhalefetin ne de iktidarın kabullenebileceği bir durum olmadığını hepimiz kabul ediyoruz. Eğer böyle bir şey varsa hemen bu maddeyi çekelim derim.
Şimdi, bakın, burada şöyle düşünelim: Siz ihracat yapmak istiyorsunuz Amerika'ya, Avrupa'ya. Orada ihracatınızı yapabilecek aracı bir firma, bir Amerikan firması ya da bir Çinli firma ya da Avrupa firmasıyla anlaştınız ve bunu yaparken elbette ki ona birtakım komisyon ya da başka ad altında birtakım şeyler ödeyeceksiniz ama bu ne olacak? Sizin ödediğiniz her komisyon sizi o pazarlara, dış pazarlara açmış olacak, dolayısıyla sizi ihracata yöneltmiş olacak. Bununla, hani reel ticaretteki bu durum ile bizim şu an üzerinde konuştuğumuz bir elektronik platformun desteklenip bizim KOBİ'lerimizi ya da diğer firmalarımızı ihracata yöneltmesi ya da teşvik etmesi arasında ben bir fark olduğunu düşünmüyorum; biri dijital ortamda bunu yapıyor, diğeri gerçek ortamda bunu yapıyor. Dolayısıyla benim özellikle altını çizmek istediğim şey, firmalarımızın bir şekilde ihracata yönelik olarak, onları ihracata teşvik edecek bir düzenlemeyi, belli bir firmaya sanki teşvik veriyormuşuz gibi buna indirgemenin çok doğru bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum. Hakikaten bu böyleyse buna en başta ben şahsi olarak karşı çıkacağımı ifade ederim.
Şimdi, burada değerli arkadaşlar, bakın, yabancı yatırımcıdan bahsediyoruz. Yabancı yatırımcının ne kadar hassas olduğunu iş dünyasındaki arkadaşlar bilir. Şöyle bir lüksümüz yok: Biz kapıları kapatacağız. Yerlilik, millilik adına kendi firmalarımıza her türlü teşviki vereceğiz, yabancı firmalara da "Ya, kardeşim, yok, size bu ayrıntı şeyleri, ayrıcalıkları tanı..." Böyle bir dünyada olmadığımızı biliyoruz. Türkiye ekonomisinin, ticaretinin özellikle dünya ticaretine entegre ve serbest piyasa koşullarını tesis etmeye çalışan ve bunu yönetmeye çalışan bir ekonomik sistemimizin olduğunu biliyoruz. Belli yerlerde biraz daha güdümlü olduğumuzu söyleyebiliriz; bu bir tarafa.
Şimdi, az önce sayın vekilim çok güzel bir şey söyledi, yabancı yatırımcı, emin olun, bırakın teşvik vermeyi, çok fazla regülasyonlardan bile yeri geldiğinde rahatsız olabilecek durumdadır yani hassasiyetini biliyoruz. Bizim şöyle bir şey deme lüksümüz yok: "Ya, rahatsızlarsa gelmesinler." Hayır, bizim arzumuz da yabancı yatırımın, özellikle doğrudan yatırımın -az önce bir sayın vekilimiz de ifade etmişti- sıcak para girişinden ziyade doğrudan uzun vadeli yatırımın ülkeye gelmesi. Bunun makroekonomik etkilerini burada tartışmaya gerek yok, hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla burada yaptığımız düzenlemelerin özellikle KOBİ'ler açısından -ben de daha önce KOSGEB'de görev yapmış bir kardeşiniz olarak- çok kritik olduğunu, bugün KOBİ'lerin doğrudan ihracat yapma konusunda gerek finansal olarak gerek teknik olarak insan kaynağı açısından çok sıkıntılarının olduğunu ve zorlandığını biliyoruz. Bu dijital platformlar, elektronik pazar yerleri KOBİ'lerin dış pazarlara açılması için son derece kritik olduğunun hepimiz farkındayız. Burada benim sadece... Az önce sayın vekilimizin bir tanesi ifade etmişti, bu oranları uygularken ihracat artışında bu oranları uyguluyoruz. Evet, ihracatı teşvik etmek için bunu yapıyoruz. Eğer ihracat yoksa bunlar uygulanmıyor. Peki, ihracat düştüğünde ne yapıyoruz? Ben açıkçası bu konuyu merak ediyorum yani eğer ihracat düştüğünde de ihracat artışında olduğu gibi bu oranlar uygulanıyorsa o zaman burada ihracatı artırmaya dönük yani amaca matuf bir şey olmadığını düşünüyorum. Belki o konuda Sayın Bakan Yardımcımız bu konuya bir açıklık getirirse mutlu olurum.
Teşekkür ederim.
TİCARET BAKAN YARDIMCISI MAHMUT GÜRCAN - Sayın Vekilim, ihracat rakamlarını iki sene sonraya yani önümüzdeki yıl dört kat, sonraki yıl üç kat, daha sonraki süreçlerde iki kat düşülecek. Bu süreçte yapmış olduğu ihracat -yurt dışı kaynaklı da olabilir, şirketin kendinden de kaynaklı olabilir- düştüğü vakit zaten lisans bedeliyle karşı karşıya kalacak. Orada yapmış olduğu ihracatın bir kısmı düşülüp gerisinde ciddi bir lisans bedeli çıkacak bu firmalara. O yüzden orada...
CEVAHİR UZKURT (Niğde) - İhracat kaybını biz ödüllendirmiş olmuyoruz o zaman.
TİCARET BAKAN YARDIMCISI MAHMUT GÜRCAN - Ama lisans bedeli olarak bir cezaya tabi kalacak yani lisans bedeli çıkacak her hâlükârda. O işlem, net işlem hacmi yükseleceği için genelde, orada ihracatı artıramadığı zaman mutlaka lisans bedeliyle karşı karşıya kalacak ihracatı düştükten sonra.
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yani bu biraz aslında SGK teşvikine benziyor; yüzde 5 SGK teşvikini alabilmek için zamanında ödeme yapmanız lazım, kurallara uymanız lazım. Bu da bundan istifade etmek istiyorsa ihracat yapacak, yapamazsa bundan istifade edemez. Tabii, orada yüzde 20 kuralı... 2024'te o istisnayla ilgili bir hamle yapmamız lazım. Orada arkadaşların itirazlarına ben de katılıyorum.
Evet, şimdi, Cumhuriyet Halk Partili vekillerimizin verdiği önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.