İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Şimdi, az önceki konuşmacımız Sayın Ömer Fethi'nin de ifade ettiği gibi, Gıda ve Yem Kanunu beraber olunca Tekirdağ'da, tabii ki biz de bazı sorunları yaşadık. Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ limanından, yurt dışından GDO'lu mısır ithal ediliyor, ondan sonra bu GDO'lu mısırlar gıda sanayisinde, evet, işleniyor. Tespit de var ama o gündür bugündür daha hiçbir şey olmadı. Bakanlık müfettiş gönderdi, Sayın Bakana Komisyon toplantısında da ifade ettik, dedik ki "Kapanmaz." Yine, yargı yolu sürüyordu ve hangi sanayicilerin, gıda sektöründe hangi fabrikalarda bunların işlendiğini de bizler biliyoruz, aslında yetkililer de biliyor. Yani insan sağlığının bu kadar ucuz olduğu bir başka ülke ben görmüyorum. Yani sınırlarımız kalbur olmuş ve kime, nasıl güveneceğiz, anlamış değilim. Tağşişli etleri de yedik, peynirleri de yedik ve Bakanlık uzun süreden beri tağşişli ürünleri zaten yayınlamıyor ve bunlara da ödül veriyor. Aynı şekilde, siz, GDO'lu mısırların hayvan yemi olarak girişi için ithalat izni veriyorsunuz, bunları sistemde birileri oynuyor veya nasıl yapıyorsa yapmışlar; bu ürünleri havan yeminde kullanılacağı yerde çocuklarımıza nişastasında veya mısır şurubundan hepimiz kullanıyoruz.

Ben, buradan Sayın Bakan Yardımcıma da sesleniyorum, kendileri belki konudan haberdardırlar: Gelinen noktada üstü kapatılmasın, vebali hepimizin üzerinde var. Birileri yanlış yaptıysa o yanlış yapanların cezasını çekmesi lazım, insan sağlığı bu kadar ucuz olamaz, burada hayvanların sağlığının canlı kalması için mücadele verirken, burada yine maddede yem ve gıdayla ilgili maddede bunu dile getirmek istedim.

Arkadaşlar, yanlış insanlar varsa bu yanlış insanları da bizim toplumdan ayıklamak boynumuzun borcu. O, gidip gariban vatandaş çocuğuna bir tatlı alabilir, mısır şurubundan yapılmış değişik bir ürün alabilir; bu ürünlerde kullanıldı, altını çiziyorum, kullanıldı. Tespit de var ama -kaç ay oldu- aşağı yukarı iki ay oldu herhâlde, iki aydan bugüne daha bir arpa boyu yol almadık. Müfettişler geldi, Sayın Bakan dedi ki: "Her şey kontrol altında." Ben de merak ediyorum, ne kontrol altında? Sayın Başkanım biz ne hayvanların hakkını savunabiliriz, bırakın hayvanları, biz insanların şu andaki sağlığını burada savunamıyoruz, kimlere kalmış ben merak ediyorum.

Teşekkür ediyorum.