AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine zor ve uzun bir maratona başlıyoruz. Can dostlarımıza esaret ve ölüm getiren bu yasa teklifi, görüşmelerimizin insanüstü bir mesai düzeniyle AKP tarafından nedense hızlı bir şekilde geçirilmek isteniyor. İki gün boyunca on sekiz saat ve on üç saatlik yaptığımız görüşmelerde tüm milletvekilleri gerek kendi düşüncelerini gerek hayvan severler adına, yurttaşlar adına düşüncelerini gündeme getiriyorlardı. Zor mücadeleler karşısında birkaç ek önergelerle yaptırdığımız değişikliğin dışında çok da bu Hayvan Koruma Kanunu'yla ilgili değişiklikte elde edilmiş bir şey yok ancak arkadaşlarımızın düşüncesini, fikrini söylemeyi de burada kısıtladığınız için bunu doğru bulmuyoruz. Bunun yanlış olduğunu düşünüyoruz ve şunu da söylüyoruz: Bu duruma, bu kanun teklifine isyan ediyoruz, tepki gösteriyoruz, "yüz karası" olarak anılacak, tarihe geçecek bu teklifin derhâl geri çekilmesini ve geri çekilme talebimizi de yineliyoruz.

Şimdi, ele alınan 8'inci madde de güya başta yerel yönetimler olmak üzere diğer kurum ve kuruluşlara yapılacak desteklerle alakalı bir teklif. Hangi destekten bahsediyoruz arkadaşlar, hangi destekten?

(Uğultular)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Değerli arkadaşlar, biraz sessiz olalım, hatibi dinleyelim.

AYHAN BARUT (Adana) - Olmayan destekler kanuna yazılıyor, kanunda kalıyor. Son günlerde sürekli söylüyorum, bir kanun çıkarıyorsunuz, ne sorumluluğunu üstüne alıyorsunuz ne uygulayıcılığını üstünüze alıyorsunuz; atıyorsunuz yerel yönetimlerin üzerine. Bu geçmişte de görüldü, geçmişte de yerel yönetimlerde ve diğer desteklerde görüldü ama bu destekler maalesef her zaman sözde kaldı, geçmişte olduğu gibi yine verilmeyecek. Sorunun üstü de aslında resmî olarak kapatılmış olacak çünkü geçmişte yapılan yasal düzenlemelerde AKP iktidarı sorumluluğu üstünden atarak yerel yönetimleri adres göstermişti. Uygulamada bunun hiçbir hükmünün olmadığı görüldü. Zorunlu olmasına rağmen birçok belediye bakımevi ve barınak açamadı. Niye açamadı? Çünkü çıkardığınız kanunda belediyelere bir fon ayırmıyorsunuz. Örneğin 27'nci Dönemde yine Hayvanları Koruma Kanunu Teklifi'nde nüfusu 25 bin üstündeki belediyelere hayvan bakımevi kurma zorunluluğu getirilmişti. 25 bin ile 75 bin arasındakiler de 31 Aralık 2022'ye kadar bir bakımevi kurmaları gerekiyordu. Yasaya göre barınak kurması gereken belediye sayısı 494'tü ancak bunların 189'unda barınak var, diğer bir deyişle 305 barınak ortada yok. Yani şimdi bu kurulan barınakların da hâli, durumu ortada, şu anda "barınak" demeye bin şahit ister, önce bunu bir düzeltmek gerekiyor. Topu tamamen yerel yönetimlerin üstüne atmak doğru değil. Yerel yönetimlerin karşı karşıya kaldığı sorunların aşılması için de öncelikle büyükşehir belediye payları dağıtımındaki adaletsizliğin giderilmesi lazım. Yıllık kişi başı pay ortalamasının altında kalan büyükşehir belediyelerine destek olunması gerekiyor, fon oluşturulması gerekiyor. Mahalli idareler genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan bütçe paylarının da sayıları milyonları aşan sığınmacıları da gözeterek bir kere bu desteklerin artırılması gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederim.

AYHAN BARUT (Adana) - Hocam, toparlayayım, az bir şey kaldı.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, süreye uyalım çünkü aldığımız karar...

AYHAN BARUT (Adana) - Bir cümle... Bir cümle... Bir cümle de söyleyelim hocam.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Buyurun.

AYHAN BARUT (Adana) - Eğer bu olmazsa sadece hayvan konusu değil, yerel yönetimlerin de temizlikten yola, park bahçelerden ulaşıma en temel aslı görevlerini yerine getirmesi imkânsız görünüyor ki kaldı ki barınak yapmaya imkânları olsun. Onun için, fonları ve gelirlerini arttırmak gerekiyor, önce bunu düzeltmek gerekiyor.