Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .07.2024 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, Sera Vekilin bıraktığı yerden devam edelim. "Bakanlığınız döneminde gereğini yapsaydınız..." diye ifade ettiği hem kanunun gereğini uygulamamanız aslında bütün bu olan bitenin, bu noktaya gelinmesinin sorumlularından biri olmanız, hatta en başta gelen sorumlularından biri olduğunuz gerçeğinden hareketle "Aman ben Bakandım ama benim hiçbir şeyden haberim yoktu." diyemeyeceğiniz gerçeğini bu Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Raporu'yla birlikte aslında kanıtlamış oluyoruz. Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Raporu'nda 12 milletvekili vardı, 12 toplantı yaptı, elli beş saat sürdü, uzmanlar geldi, STK temsilcileri geldi, beş ay sürdü -ki araştırma komisyonunun süresi neredeyse aşıldı- raporlandı ve tüm milletvekilleri kanunlaşması için mücadele etti ama saraydan geri döndü yani bilerek ve isteyerek çözüme giden yolu tıkadınız; bunu kronik bir hastalığa dönüştürdünüz, hastalığın dozajını her geçen yıl artırdınız durdunuz, artırdınız durdunuz ve neticede şu anda da önümüze gelip kendi ürettiğiniz sorunun çözümü için bir katliam yasasını dayatmaya çalışıyorsunuz ve hiç utanmadan, sıkılmadan da tek bir söz almadan burada bu Komisyonun AK PARTİ'li üyeleri sanki karşılarında hiç kimse konuşmuyormuş gibi duymazlıktan geliyorlar yani aslında gözleri açık, gözleri kapalı resmen karşımızda uyuyorlar. Böyle acayip bir ortam yani kelimelerin, sözün bittiği yerdeyiz artık aslında. Bakın, bu araştırma komisyonu raporu diyor ki: "Sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınmasında en etkili ve tek yöntem üremenin engellenmesi, bir başka ifadeyle kısırlaştırmadır." Duydunuz mu? Hiç ses yok, hiçbir şey yok. Bakın, gerçekten alınmayacağım, gücenmeyeceğim ben konuşma yaparken dışarı çıkabilirsiniz, gidin, ihtiyaçlarınız varsa ihtiyaçlarınızı giderin, gerçekten boş koltuklara konuşmak daha iyi çünkü. "Popülasyon kontrolüne yönelik olarak ülke çapında uygulanması gereken kısırlaştırma seferberliği gelmesi kaçınılmazdır." yani "Sadece sözde kalan bir kısırlaştırma değil, bir kısırlaştırma seferberliği yapılması gerekli." diyor. "Bu hedefle yerel yönetimlerce sahipsiz hayvanlara yönelik yıllık ortalama 200 bin olan kısırlaştırma sayısının tamamlanmasına ve sürecin dört yıl içinde tamamlanması önem arz etmektedir." diyor. Yani sayın milletvekilleri, hiçbir sokak hayvanını öldürmeden bu konuyu çözmek mümkünken neden illa öldürmekte bu kadar ısrarcısınız; kısırlaştırma yapılabilir, hatta hemen şimdi ara verilir, bu kanun teklifi çekilir, bir kısırlaştırma seferberliği başlatılabilir ve bu sorun hızlı bir şekilde ortadan kalkabilir ama siz bunu tercih etmiyorsunuz diyorsunuz ki: "İlla da öldüreceğim, illa da öldüreceğim." Ama bakın sizin evinizdeki çocuklarınız veya torunlarınız emin olun, sizin gibi düşünmüyorlar, düşünmeyecekler; yarın, bir gün geçmişte idama kalkan eller gibi bu kanun teklifinin altında imzası olanlar da bu kara lekeyle birlikte yaşamaya devam edecekler. Önceleri, ilk Komisyona geldik, düşünüyordum; niye söz almıyorsunuz, söyleyecek kelime bulamıyorsunuzdur diye de belki iyi niyetli bakıyordum, sonradan düşündüm yani aslında tarihe geçmekten utanıyorsunuz ve bu yüzden de sözleriniz tutanak altına alınmasın diye konuşmuyorsunuz ama şöyle söyleyeyim: Tüm ülkeye ve çocukların, bebeklerin, gençlerin geleceğine ayıp ediyorsunuz. Öldürmeyi bu şekilde normalleştiremezsiniz ve çocuklarınıza da miras bırakamazsınız.