Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .07.2024 |
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Öncelikle iyi akşamlar, bugün de zorlu bir gece olacağı belli ama yani televizyonu kaldırdınız. Biraz önceki konuşmamdan sonra, Divan Başkanı benim ismimi zikretmeme yönünde bir cümle kullanmış ama ben tutanaklara bakmak istedim. Ne hikmetse bugün tutanaklarda da bir teknik arıza olduğu söyleniyor, ulaşamadım hâlen tutanaklara.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bütün arızalar bugün mü?
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Evet, evet, şimdi, Meclis tutanaklarına da bakmaya çalışıyorum iki saattir, orada da arıza olduğu söyleniyor. Tutanaklara baktığımda ona, ismimle ilgili zikredilen şeye cevap vermek istiyorum. Düzeldiyse şu anda bilmiyorum, onu da söyleyeyim.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Başkanda tutanak vardı ama elindeydi.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Tamam, olsun yani kamuoyu da görmek istiyor tutanakları.
Yani şimdi, ben, bu Meclisteki konuşmaları dinleyince biraz eğitim almaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. "Sakat" kelimesi kullanıyor, vallahi engellilerin kalbini kırıyoruz burada. Burada sürekli bir "adam" kelimesi geçiyor yani kendi kendime dedim ki kadın aklı olsa bu katliam yaşanmaz. Bir kadın aklına ihtiyaç var ama buradaki herkes bir "adam" "adam" "adam" diye gidiyor, cinsiyetçilik almış başını gidiyor. Engellilere yönelik bir sürü cümle... Yani bunların hepsine baktığımızda gerçekten bir eğitime ihtiyacımız var. Demin, vekil kadınlarla ilgili şeyin tutanaktan çıkarılmasını istedi ama ben çıkarılmaması gerektiğini düşünüyorum çünkü bir buçukta aranıyorsa bizi de her gün arıyorlar bu hayvan katliamıyla ilgili, hiç aklımıza böyle bir şey gelmiyor. Valla bizim de telefonlarımız susmuyor ve herkesin tek derdi var: Can dostlarımız. Belki siz abartılı buluyorsunuz; birçok insan, çocukları yerine koyuyorlar kedileri, köpekleri "Bunları öldürecekler, bunları durdurun." diyorlar, yardım çığlıkları çıkıyor herkesin ağzından. Bu kadın söylemleri böyle devam ettikçe "Önce insan." deniyor, vallahi biraz "Önce kadın." demeyi, önce kadınları korumayı öğrenmeliyiz ve biraz da cinsiyetçi dilden uzaklaşmalıyız gibi geliyor.
Ben her gördüğüm sokak hayvanına şöyle söylüyorum: "Sizi öldürecekler." Anladıklarını düşünüyorum. Bir kediyi terk edeceğiniz zaman ya da bir köpekten uzaklaştığınızı hissettirdiğiniz zaman dört dönüyor etrafınızda; size sevgisini de gösteriyor, size kızgınlığını da gösteriyor. Ben inanıyorum, bunların hepsini anlıyorlar. Ben söylüyorum, gördüğüm her kedi dostuma söylüyorum, her gördüğüm köpek dostuma söylüyorum hatta sokak hayvanlarının sınırı yok, etrafta kirpi de dolu, onlara da diyorum sizi de öldürecekler yani bunlar herkesi, hayvanları öldürmeye karar vermişler.
Demin ötanaziyi çıkardığınızı söylediniz, herkes barınaklara gitmeniz gerektiğini söylüyor yani ben, mesela, gazetelere baktım, şöyle diyorsunuz: "Dinlediğimiz sanatçılar..." Ya, sanatçılar ne anlar hayvan biliminden, hayvan davranışlarından. Bilim insanlarını akademilerden attınız, KHK'li yaptınız, barış akademisyeni diye işlerden attınız, Boğaziçi'ne kendi rektörünüzü kayyum olarak atadınız. Ya, hangi bilim insanları size söyledi bunu? Yani kediyi, köpeği doğal yaşamlarından kopardığınız zaman o barınağa götürdüğünüzde "Ötanaziyi kaldıracağız." diyorsunuz ya, topluca hastalıkla, açlıkla hepsini yine öldüreceğiz, yine bunları katledeceğiz. Ya, bunları böyle kelimeleri değiştirerek... Hani toplumumuzda şöyle deniyor ya "Kelimeyi çarpıtmış." Aslında, yalan söylüyor, kibarca ona kelimeye çarpıtmış diyoruz.
Şimdi de yok barınaklarda tutacağız... Niye doğal ortamlarında tutmuyoruz, niye bütün doğayı inşaat hâline getirdiniz, niye her yere ev yapıyorsunuz, niye bütün ormanlar yanıyor? Bunları tartışmıyoruz. Onların doğal evlerini yakıyoruz, sonra da onlara beş yıldızlı otel yaptığımızı iddia edip barınaklarda tutmaya çalışıyoruz. O yüzden de bu yasa öldürme yasasıdır. Bu 5'inci maddede ne kadar böyle kelimeler değiştirilse de bunların hepsini kamuoyuna anlatmaya ihtiyacımız var. O yüzden de korku filminin fragmanı çekiliyor gibi burada. Herhâlde bu film uzun metrajlısı çekildiğinde bu hayvanlarla ilgili, can dostlarımızla neler ortaya çıkacak bunu düşünmek bile istemiyorum.