MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Bugün getirilen önerge ve getirilmesi muhtemel, konuşulan birkaç önergeyle birlikte aslında teklifin aksı değişmiştir ve bu açıdan kendi içerisinde de âdeta bir meşruiyet çöküşü yaşamıştır. Şimdi, bu teklifin buraya sunulmasına sebebiyet veren şey nedir? Uzunca bir süredir, en az üç dört yıldır, sokakların çocuklar, anneler, yaşlılar ve hastalar için güvenli olmaktan çıkmasıdır ve burada bu yasaya en ağır şekilde muhalefet eden hiçbir milletvekilinin Tunahan için, Mustafa için, Mahra için oynanamaz hâle gelen sokakları, efendim Hacı amcanın sabah namazında camiye giderken geçilemez olan sokakları ya da Ayşe veya Fatma teyze için evinin etrafında bir tutulamaz hâle gelen mahalleleri savunacak hâli yoktur. Burada iletişimin verdiği imkânlarla, medyanın gücünün, medya gücünün verdiği imkânlarla âdeta bu meseleyi kökünden çözecek bir teklif getirilmiştir de muhalefet buna sadece hayvan hakları ya da sokak hayvanları açısından itiraz ediyor fotoğrafı kamuoyuna bir şekilde verilmiştir, bu da büyük bir aldatmacadır. Bu teklifin en büyük sorunu aslında AK PARTİ'nin son on yılda her geçen gün artan bir şekilde, yaşadığı bir şekilde usulün esasa mukaddem olması ilkesinin çiğnenmiş olmasıdır; bu bir mecelle kuralıdır, herhangi bir konu gündeme geleceği zaman bununla ilgili birtakım hazırlıklara işaret eder.

Bakınız, bu mesele paydaşlarla konuşulmadan, sorunun taraflarıyla konuşulmadan ve bir uzlaşı içerisinde yol haritası çıkarılmadan kanun çıkartmakla çözülecek bir mesele değildir. Eğer öyle olsaydı, Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla Merkez Bankasının faizi düşürmesiyle birlikte ekonomik sorunlarımız biterdi, TÜİK'in enflasyonu düşük göstermesiyle birlikte emekli rahat nefes alırdı. Sayın Cumhurbaşkanı yirmi yıldır gittiği her yerde en az 3 çocuk öneriyor, doğurganlık hızı tarihin en düşük noktasına gelmiş. Demek ki kanun çıkartarak, talimat vererek, kampanya yaparak sorunlar çözülmez; sorunlar ancak gerçekçi bir çözümle, bütün paydaşlarla birlikte ele alınarak çözülür.

Bugün Türkiye'nin yüzde 60'ını yöneten CHP'li belediyelerin buradaki siyasi temsilcisi arkadaşlarımız diyorlar ki: "Bu yasa bu hâliyle -bu önümüze gelmeden önce daha yoğun söyleniyordu- çıktığında CHP'li belediyeler bunu uygulamayacak." Peki, belediyelerin yüzde 60'ının uygulamadığı bir yasa çıkacak, ne olacak yani? AK PARTİ dönecek topluma "Ben yasayı çıkarttım ama CHP'liler uygulamıyor, sorun bunlarda." mıdır diyecek? Belediyeleri meselenin tartışmasına katmayan bir yaklaşımla, aradan geçen yirmi iki yıllık zamanda özellikle bu popülasyon artışıyla ilgili muhasebe yapmayan bir yaklaşımla bu sorun çözülebilir mi?

Bakın, Sayın Başkanım, siz Bakanlık yaptınız, milletvekilliği yaptınız, şu anda Komisyon Başkanısınız. Meclisin bir İç Tüzük'ü var. Burada defalarca kez söylendi, 5199 sayılı Kanun ile 5996 sayılı Kanun'a sürekli referans veriliyor, biri Hayvanları Koruma Kanunu, diğeri Veterinerlik Kanunu. Her ikisi de buraya geldiğinde, biri Çevre Komisyonunda, İçişleri ve Adalet Komisyonuyla birlikte görüşülmüş; bir diğeri, Tarım Komisyonunda, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Çevre Komisyonuyla birlikte görüşülmüş. Bir alt komisyona sevk etmekten vazgeçtik, diğer paydaş komisyonların dahi sürece katılımı yok. Bu cümleme AK PARTİ'li arkadaşlar itiraz edebilir ama bu kanun teklifi AK PARTİ Genel Merkezinde, AK PARTİ Grubunda dahi tartışılmamış bir metindir, bütün beyanlar bunu gösteriyor, kendi içinizde dahi enine boyuna tartışılmamış.

Yayınlandığı gün -bu sihirli değnek değil- hayata geçirilmesi ve hayata geçirildikten sonra gerçekten sokaktaki çocukları, kadınları, yaşlıları, anneleri, teyzeleri koruyacak... Bakınız, ben hayvan kısmından hiç bahsetmiyorum, bu tartışma zaten yeterince yapıldı ama bunun öyle bir sunumu yapılıyor ki sanki gerçekten insanımızı koruyan bir irade var, işte, farklı bir siyasi saiklerle insanlar buna itiraz ediyor. Bu yasa yürürlüğe girdiği anda, değil kısa bir sürede, uzunca bir süre içerisinde dahi sokakları kendi mantığı içerisinde güvenli hâle getirememektedir. Ki burada Diyanet İşlerinin hutbesi okundu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Özür diliyorum, ben bitiriyorum efendim.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen toparlayalım.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bugün Sayın Hasan Çilez bir konuşma yaptı, eğer burada yaptığı konuşma ismi ve fotoğrafı karartılarak medyaya verilse bu konuşmayı muhalefet milletvekillerinden birinin yapıp yapmadığı anlaşılmaz. Mademki böyle bir yaklaşıma sahibiz, mademki meseleye böyle kuşatıcı bir yaklaşımımız var, insan canını esas almakla birlikte, insan canı kadar Allah'ın yarattığı diğer bütün canları da önemsiyoruz; o zaman gelin, Meclisin uzatmaları oynadığı bir günde yirmi dört saat çalışma yaparak, on saati geçen Komisyon çalışmalarıyla değil, önce AK PARTİ dinamiklerinin kendi içinde, sonra diğer paydaşlarla, sonra Meclisin bütün komisyonlarıyla birlikte sağlıklı bir süreç yürütülerek hayata geçirildiğinde gerçekten sokakları güvenli hâle getirecek bir yasa için çaba sarf edelim diyorum.

Teşekkür ederim.