MURAT EMİR (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, çok değerli komisyon üyeleri, çok değerli hazırun; hepinizi en içten saygılarımla selamlıyorum.

Tabii, biz haftalardır sadece biz değil, Meclisteki milletvekilleri değil, sivil toplum, üniversiteler, hayvan hakları savunucuları, doğa hakları savunucuları bir tartışma yürütüyoruz ve bu önümüzdeki kanun teklifiyle getirilecek hayvanları öldürme kriterlerinin son derece geniş olduğunu, kamu düzenine bağlandığını, insan sağlığı, çevre sağlığı, doğa sağlığı, sahiplenilmeyen hayvan gibi çeşitli kavramlara bağlandığı ve böylelikle hayvanların sahiplenilmeyen hayvanların öldürüleceğinin önünün açılacağını söyleyegeldik.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, hatibi dinleyelim lütfen.

MURAT EMİR (Ankara) - Nitekim, özellikle, bakınız, mevcut kanun teklifinde "Sahipsiz hayvan popülasyonunun kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına..." son derece subjektif bir durum. "Hayvandan hayvana veya hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine..." bu zaten mevcut yasada vardı. "Su kaynaklarının yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi hâlinde ilgili yerel yönetim tarafından sahipsiz hayvanlara ötenazi yapılabilir." diyordu ve bunun amacının 10 milyona yakın hayvanı katletmek olduğunu biz apaçıkça görüyorduk. Nitekim, sizler bizi dinlemediniz, sesimize kulak vermediniz, kendi başınıza bir kanun teklifi hazırladınız, kendiniz pişirdiniz, kendiniz taşırdınız, Komisyonun önüne getirdiniz, Komisyonu bir kaptıkaçtı anlayışıyla kısa bir sürede kapalı devre yapıp hızlıca bu teklifi Komisyondan geçirme gayretine düştünüz ama gelinen noktada görülüyor ki bu yasa teklifini bu şekilde geçirme şansınız kalmadı. Biz burada direniyoruz, halkın sesini burada duyurmaya çalışıyoruz. Sivil toplum, dernekler, üniversiteler, veterinerler daha Meclis bahçesinde haftalardır mücadele ediyorlar, polisin orantısız şiddet uygulamasına maruz kalıyorlar, zaman zaman soğukta, zaman zaman sağanak yağışın altında yapıyorlar bunu ve geldiğimiz noktada aslında görüldüğü kadarıyla yeni bir teklifle geliyorsunuz ve yeni teklif bir önceki 5996 sayılı Kanun'a atıf yapmakla yetiniyor. Dolayısıyla önümüzdeki kanun teklifi bu yönüyle çökmüştür arkadaşlar, bu yönüyle bitmiş tükenmiş bir tartışmadır artık. Elbette bu kanun teklifinde bizim yine kabul edemeyeceğimiz özellikle bizim yerel yönetimlerimize dönük olarak fırsat bulmuşken onları suçlayalım, fırsat bulmuşken sokak hayvanları konusunda onları sorumlu tutalım, fırsat bulmuşken onları sıkıştıralım, bütçelerini zorlayalım, yapamadıklarında da -yapamayacakları bir işi veriyorsunuz zaten- oradan siyaset yapalım. Yani burada feryat eden annelerin gözyaşı üzerinden -gördük onların hepsini, saygı duyuyoruz- evladını kaybeden babaların acıları üzerinden ve her gün sokaklarda çocuklarını gönderirken "Acaba çocuğum sokak hayvanlarının saldırısına uğrayacak mı?" kaygısı duyan anne babalarının kaygısı üzerinden kötü, ucuz bir siyaset yapma peşindesiniz.

Sayın Başkan, dolayısıyla sizden ricamız, özellikle bu ötenazi bölümü açısından, hayvanların öldürülmesi açısından mevcut kanuna geri gönderme yapan ve yeni bir durum yaratmadığı görülen bu teklifin ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmeye ihtiyacı var. Biz sizden yarım saatlik bir mola istiyoruz Grubumuz adına. Tekrar, biz bunu değerlendirelim, bizim de buna vereceğimiz katkılar olabilir çünkü. Bir yere gelindi, hiç olmazsa burada milyonlarca sokak hayvanını kurtarma noktasına geldik; daha ciddi davranalım, biraz daha üzerinde çalışalım. Bir yarım saat mola istiyoruz.