KOMİSYON KONUŞMASI

NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, biz bir problem olduğunun farkındayız fakat bu problemi çözmenin yolu acil bir kanunun geçirmek değil. Veteriner hekimlerimizin bilim insanlarımızla beraber tekrar üzerinde çalışması için bu yasanın ertelenmesini ya da geri çekilip yeniden hazırlanmasını rica ediyoruz. Türk toplumu böyle bir katliam yasası istemiyor.

Isırma vakalarıyla ilgili önümüze getirilenler üç yıl önceki olaylar. Bir mahallenin köpeği gelip bizim çocuğumuzu ısırmaz çünkü nereden yiyecek bulup nereden su içeceğini bilir ve insanla yaşamaya alışıktır. Biz bu canlıyı alır barınağa kapatırsak ya da uyutursanız besin zincirini takip edecek olan yaban hayatından gelen hayvan, ısırma vakalarına neden olacaktır. Bu hayvanlar zoonoz hastalıklarını, kuduz vakalarını artıracaktır.

Yurt dışına baktığımız zaman, temel amacı öldürme olan bir uygulama yoktur. Uygulamanın hangi durumlarda nasıl yapılacağına ilişkin mevzuatlar kesin hükümlerle düzenlenmiş, katı kurallar, yasalar mevcuttur. Hollanda'da geçen yüzyılda köpek sahiplenme sayısı artınca Hükûmet bir köpek vergisi koydu, vergi ödemek istemeyen ya da ödemeyenler köpekleri sokağa terk etti; Hayvanları Koruma Kanunu kabul edilerek köpek sayısının azaltılması için kısırlaştırmalar yapıldı, sahiplendirilemeyenler alındıkları noktalara geri bırakıldı. Almanya, İtalya, İsviçre, Yunanistan ve Avrupa'nın pek çok ülkesinde öldürmek yasak, "Aşılat, kısırlaştır, yerine bırak." modeli uygulanmış ve başarılı olmuştur.

Halkın yüzde 38'inin hayvan sahiplendiğini görüyoruz, üstelik 2-3 hayvan sahiplenmesiyle birlikte bu oran yüzde 50'lere yükselmiştir, doğal olarak sokakta hayvan göremiyoruz. Arkadaşlar, biz dikine yükselen, büyüyen şehirlerde "1+1, 2+1 evlerde çoban köpeklerini besleyeceğiz, sahipleneceğiz." diyerek romantik, gerçeğe tutunmayan konuşmaları yapmamamız gerektiğine inanıyorum. Çok istisnai durumlar dışında, öldürme yok. Romanya'da vardı, bir kanun getirdiler sadece agresif hayvanlar için ama başarılı olmadılar, çok vahim bedeller ödediler. Sadece devletin yandaşları aşıydı, iğneydi, veterinerdi, yakarak öldürmeydi; onlarda yarar sağlayınca bundan vazgeçtiler. Türk halkı olarak ne vicdanımız ne geleneklerimiz bunu kabul eder. Komisyondan ve üyelerimizden yeni yaralar açacak, kargaşaya neden olacak bu yasanın geri çekilmesini, en azından ötelenip bilim insanlarıyla üzerinde çalışılıp yeniden ele alınmasını talep ediyoruz. Bu taslağın kabul edilmesi durumunda doğal hayatın akışına aykırı koruma tedbirinde uyutma veya itlaf uygulamasına geçilmiş olacak.

Kamuoyu anketleri de bizim günlerdir dile getirdiğimiz hem insani hem siyasi olarak iktidara hiçbir kazanım sağlamayacağının, olası ilk seçimde büyük bir darbe yiyeceğinin göstergesidir.

(Uğultular)

NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Arkadaşlar, konuşmaya çalışıyorum.

Toplumun neredeyse yüzde 85'i getirilmek istenen uyutma yasasına karşı. 27 il, 93 ilçe, 157 mahallede yapılan ankette çıkan sonuç: "Gerekli hâllerde uyutulabilir." diyenlerin oranı yüzde 15. "Böyle bir sorun yok." diyenler yüzde 22. "Uyutmadan çözülmeli." diyenler yüzde 63; millet daha ne desin, yüzde 85'i öldürülmelerine karşı. Halka rağmen siyaset yapmamız, yasa çıkarmamız doğru olmayacaktır diye düşünüyorum.

Değerli vekiller, bizim için bütün canlar, başta çocuklarımız, geleceğimiz, büyüklerimiz, kadınlarımız, insanlarımız çok önemlidir. Isırma konusunda iki husus önemli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen toparlayın.

NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Birincisi, medyanın konuyu ısrarla köpürtmesi. Haberlere bakıldığında, bunun defalarca aynı yayınla karşılaştığını, kutuplaştırıldığını, kamplaştırıldığını görüyorsunuz. İkincisi ise belediyelerin hayvanları bulunduğu yerden alarak başka alanlara atması. Saldırı vakalarının büyük çoğunluğu yıllardır o mahallede yaşayan köpekler tarafından gerçekleştirilmemiştir. Köpekler de alan sahiplenici hayvanlardır. Nasıl ki insanoğlu evini, arazisini yabancıların girişine mukavemet ederse, hayatı boyunca 2 kilometrekare alanda yaşayan köpekler de yaşamlarını ve kaynaklarını idame ettirebilmek için bu alanı korumak zorundadırlar. Zaten saldırı vakaları Ankara'da da maalesef, saldırıya uğrayan evladımızın vakası da dâhil olmak üzere, kırsal alanda ve yerleşim yerlerinin dış mahallelerinde gerçekleşmiştir. Alıştığı, güvende olduğu mekândan alınarak hiç tanımadığı ve yaşamsal kaynaklardan yoksun bir alana atılan köpekler iki yaşamsal zorlukla karşılaşır, saldırganlaşır. Görüldüğü gibi, saldırı vakalarında köpeklerin sorumluluğundan ziyade, sorumluluk gerekli önlemleri almayan yerel yönetimler, gerekli denetimleri yapmayan resmî kuruluşlar, bakanlıklar ve ilgili komisyonlardadır. Kısacası, 5199 sayılı Kanun'a rağmen bunu uygulamayan bütün sorumlulardır. Bunlar saldırı, ısırma, yaralama gibi sonuçlanan vakaların birebir nedenleridir. Şehirde, ilçede, köyde yaşayan köpeklerin uzaklaştırılması hem bir katliamdır hem de vahşi hayvanların insan topluluklarının yaşam alanlarına girmesiyle -köpeklerin bariyer olmasıyla girememeleri ama aldığınızda girmeleri- zoonoz vakaları ve saldırılar için açık bir davetiyedir.

Sözlerimi tamamlarken bir kez daha tekrarlıyorum: Yaşam hakkı üzerinden geçmiş hataların bedelini masum, savunmasız canlılar üzerinden ödetilmesine sonuna kadar karşı duracağız. Bunu her platformda tüm gücümüzle savunacağız. Kamuoyu anketleri de gösteriyor ki Türk halkının büyük çoğunluğu bizimle aynı duyguları taşıyor, vicdanlarının sesini dinliyorlar: "Yasayı geri çek!" diyoruz. Önce vicdanınızın sesini dinleyin; sonra sokaklarda, caddelerde, parklarda, bu masum canlılar için mücadele eden halkımızı görmezden gelmeyin, gördüğünüz sayıdan çok daha fazlayız. Yarın bu katliamın resimleri internete düştüğü zaman çocuklarımızın yüzüne bakamayacağız! Yarın bu resimler düştüğü zaman, bu kanun teklifini onayladığınızda tarihe düşeceksiniz!

Siz "bozkurd"u işaret olarak gösteren; "bozkurt"un, kurdun soyundan gelen köpeği öldürürseniz, bunun cevabını veremezsiniz, unutmayın ki soydaşlar! Bir daha bu harekete nasıl sahip çıkacaksınız arkadaşlar?

Hepinizi ben saygıyla selamlıyorum.