KOMİSYON KONUŞMASI

AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, öncelikle sonda söyleyeceğimi başta söylemek istiyorum. Bu kanun teklifinin ben de bir an önce çekilmesini talep ediyorum. Bu konuyla ilgili söyleyeceklerim ise Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde yer alan düzenlemeler AKP iktidarından hayvan hakları politikasının iflas ettiğinin göstergesidir. Bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Kanun teklifinin gerekçe kısmında ise şu ana kadar yürütülen politikaların hayvanların yaşamını ve güvenliklerini korumakta, hayvan popülasyonuyla mücadele etmekte de etkisiz kaldığının da bir itirafıdır. Mecliste 27'nci Dönemde bir düzenleme yapılmıştı. Hayvan Hakları Koruma Kanunu Teklifi görüşülmüştü. O dönemde nüfusu 25 bin üstü olan belediyelere bakımevi kurma zorunluluğu getirilmişti. Yine, nüfusu 25 bin ile 75 bin arası olan belediyelerin 31 Aralık 2024'e kadar 75 bin üstündeki belediyeleri ise 31 Aralık 2022'ye kadar bakımevi kurmaları gerekiyordu. Yasaya göre barınak kurması gereken belediye sayısı 494'tü, 189 tane barınak kurulmuş, onun da biliyorsunuz şartları hiç uygun olmadı, elverişsiz barınaklar. Yani diğer bir deyişle 305 barınak henüz ortada yok. Yani döneminizde bir yasa çıkarılıyor, bu yasayı uygulayamıyorsunuz, şu anda getirmek istediğiniz yasayla bir esaret ve ölüm getiriyorsunuz ve şu ana kadar yürütülen bu yanlış politikaların yetersizliğinin anlaşılmasına karşılık yeni hatalara yeni yanlışlara, uygulamalara sebep verecek değişiklikler teklif ediliyor bu yasayla. Amacı hayvanların korunması, refah içinde yaşamlarını temin etmek olan bu kanun insan merkezli bir yaklaşımla sınırlandırılıyor ve sahipsiz hayvanlar halk sağlığının, çevre sorunlarının, ayrıca toplumsal barışın ve kamu güvenliğinin de bozulmasının nedeni olarak gösterilerek meşruiyet yaratılmaya çalışılmaktadır. Yani bu doğru değildir. Kentlerin insanlar ve hayvanlarla uyum içerisinde yaşayabileceği uygulamalarla yeniden inşa edilmesi gerekirken maalesef AKP, çözümü hayvanları toptan ortadan kaldırmakta bulmuştur. Bu noktada, kanun teklifinde hayvanları ortadan kaldırmanın yasal altyapısı oluşturulurken bu uygulamaların da denetimsizleştirilmesine yönelik de dokunuşlar var bu tekliflerin içerisinde. Yani "sahipli-sahipsiz hayvan" tanımlarında yapılmak istenen değişiklikler sahipsiz, sahibi olmayan, sahibi tarafından terk edilen tüm hayvanların yaşam ortamlarından koparılarak bakımevlerine kapatılmasını, kanun değişikliğiyle koşulları genişletilen bu durumların gerçekleşmesi durumunda ötanazi yoluyla öldürülmelerini hedefliyor. Toplumsal gerginliği azaltmak amacıyla getirilen bu değişiklikler uygulamaya girerse toplumsal barışın, huzurun bozulmasına ve artmasına neden olacaktır. Kanun teklifiyle hayvanlar "sahipli ve sahipsiz" olarak kategorileştiriliyor. Sahibi olan hayvanların korunma ve refahlarını sağlama görevi hayvan sahiplerine, gerçek ve tüzel kişilere devredilirken sahipsiz hayvanları sahiplendirilinceye kadar bakımevlerinde bırakılacak. 5199 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesi gereğince yakalanıp, kısırlaştırılıp, aşılanıp rehabilite edilerek alındıkları ortamlara bırakılmalarını öngören sokak hayvanlarına ilişkin bu kanun teklifinin 4'üncü maddesi yasalaşırsa, sahiplenilmedikleri sürece alındıkları ortamlara bırakılmayacak, bakımevlerinde kalacaklar. Bu anlamda, biz bu kanun teklifinin çekilmesini isterken kısırlaştırma yönteminin daha doğru olduğunu ve uygun olduğunu kaç zamandır söylüyoruz ve özellikle şunu da söylemek istiyorum: Kısırlaştırma yönteminin çevre ve insan sağlığı açısından da uygun bir çözüm olduğunu düşünüyoruz. Biraz önce Sayın Genel Başkanın söylediği gibi, 2019'da tüm partilerin oy birliğiyle, hayvan haklarının korunması ve hayvanlara eziyet ve kötü muamelenin önlenmesi için alınması gereken tedbirler Türkiye Büyük Millet Meclisinin yayımladığı Komisyon raporunda ifade edilmişti, oy birliğiyle. Neden şimdi terk edilmekte?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Buyurun.

AYHAN BARUT (Adana) - Onun yerine milyonlarca hayvanın katledilmesine yol açacak bir ölüm döngüsü hangi gerekçeyle kanunlaştırılmaktadır; bunu soruyoruz sizlere, cevabını bekliyoruz.