ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ya, ben aslında bunun getirilme nedenini çok fazla anlayamadım yani. Bu 0,25'lik bir artış, bu kadar kritik bir şey mi? Yani onun 10-11 milyar TL civarında da bir maliyeti var. Nasıl bir hesaba dayalı olarak bunu artırıyoruz? Biz biliyoruz ki OECD'nin bize eleştirileri var, deniliyor ki: "İş gücü maliyetleri çok yüksek." Yani işverenin üzerindeki maliyetler anlamında. Dolayısıyla, bunun düşürülmesinin istihdama olumlu katkısı olacağı söyleniyor. Şimdi, hem bu maddede var, rakam küçük de yani böyle 0,25lik bir şeyin yapılması... Bilmiyorum, bu, herhâlde şey mi açıklayacak bize, sigorta... Ondan sonra, bir de EYT'den dolayı da yine bir miktar daha yük getireceğiz. Bunları nasıl açıklıyorlar? Niye böyle bir ihtiyaç hasıl oldu, onu bir anlamak istiyorum ben.

ERSAN AKSU (Samsun) - Sayın Başkanım, Bakan Yardımcımız da burada ancak ben bu konuyla ilgili şu ifadeyi paylaşmak isterim: OECD ülkeleri içerisinde, sigorta primi işveren payında, Türkiye, ortalamada, özellikle prim teşviki de dikkate alınarak paylaşmak gerekirse Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının altında hâlihazırda. Toplamda işveren payının primlerdeki oranı yüzde 22 buçuk kadar, teşvikle beraber yüzde 17,5 gibi bir oran yansıyor. Avrupa Birliği ülkeleri ortalaması da yüzde 21,7 nispetinde. Tabii, burada, çarpan yüksek. 0,25'lik bir artış, bu bahis içerisindeki tanımda, yüzde 12 buçuk gibi bir artışı tanımlıyor. 18 milyon 225 bin, bu kapsamdaki sigortalı üzerinden bir değerlendirme söz konusu olduğunda, biraz önceki dediğimiz rakamları bulan bir tabloyu ortaya çıkartıyor. Bu, işçi açısından bir yükümlülüğü barındırmıyor burada özellikle korunan haklar da iş kazası ve meslek hastalıkları ile yine analık, geçici iş göremezlik ödenekleri gibi, emzirme ödeneği gibi, evlenme ödeneği gibi yine kalemleri kapsayan bir nitelik arz ediyor Erhan Bey.

ERHAN USTA (Samsun) - Kısa vadeli sigorta fonlarında şey mi var? Yani oradaki gelir gideri karşılamaya yetmiyor, böyle aktöryel olarak... Onu mu dengelemeye çalışıyorsunuz?

ERSAN AKSU (Samsun) - Onunla ilgili Bakanlığımız...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Kişi başına ne kadar maliyet getiriyor?

ERSAN AKSU (Samsun) - Şimdi, yaklaşık 30 bin lira brüt ücreti olan bir işçi açısından bu zamana kadar 600 lira iken yaklaşık 675 lira gibi bir rakamı...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - 75 lira...

ERSAN AKSU (Samsun) - Evet, 30 bin lira üzerinden değerlendirirsek. Baktığımızda böyle bir şey barındırıyor.

HAZİNE VE MALİYE BAKAN YARDIMCISI İSMAİL İLHAN HATİPOĞLU - Sayın Başkanım, sayın milletvekillerim; yani aslında Sayın Milletvekilimiz genel çerçevede izah etti. Yani burada karşılamama diye bir şey söz konusu değil eğer ikinci aşamaya gelirsek. Sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza verilen yüzde 2,5'e artırma yetkisi, o yetki kullanılmadı, aradaki yüzde 2,25 yetki kullanıldı 0,25 artırılarak. Onun için de kanuni düzenleme yapılması gerekiyordu. Daha az bir oranla bir gelir artışı sağlanması, hazine anlamında bir gelir artışı sağlanması düşünüldü, yaptığımız iş bu.

ERHAN USTA (Samsun) - "Yetki vardı, kullanılmadı, daha düşük kullanıyoruz." falan yani Sayın Başkanım, ya, 0,25 konuştuğumuz. İşte, brüt ücreti 30 bin lira olan birisinde yetmiş beş lira bir şey fark ediyor. Nasıl bir ince hesap yapıldı da bu "2,25'e çıkaralım." şeyi bizim önümüze getirdiniz. Yani Cumhurbaşkanı bütün yetkileri kullanacaksa zaten öyle bir şey yok, Cumhurbaşkanının her tarafta yetkisi var, Cumhurbaşkanının yetkisi üzerinden tartışmayalım bunu. Şunu söylüyorum, mesela şöyle bir şey mi var: Kısa vadeli sigorta kollarında ayrı bir bütçeniz, uzun vadeli sigortada ayrı bir bütçeniz var. Yani ne kadar, 1 trilyona yakın şey mi veriyoruz biz? SGK'ye biz zaten transfer yapıyoruz, bir 10 milyar lira daha fazla yapardık yani. Bunun başka bir gerekçesinin olması lazım. Yani kendi hesabı var, kendi kasası var, orada bir denklik yok, onu denkleştirmeye çalışıyorsanız onu anlarım ben kısa vadeli sigorta açısından. Öyle bir şey mi var?

HAZİNE VE MALİYE BAKAN YARDIMCISI İSMAİL İLHAN HATİPOĞLU - Öyle değil işte onu söylemeye çalışıyorum. Kendi içerisinde zaten siz de izah ettiniz, hazine normal şartlarda sigorta, SSK, SGK açıklarını transfer yaparak karşılıyor. Bu bağlamda burada bir açık var, onu kapatmaya yönelik değil. Tamamen yine hazineye sağlanacak bir gelir artışı sağlanıyor, burada yıllık 5 milyar civarında destek sağlanıyor.