KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii, şu olabilir: Yani kanun teklifini iktidar grubu buraya getirir, burada bir müzakere süreci olur, bizim itirazımız olur veya işte, meslek örgütlerinden veya idareden arkadaşlardan... Ondan sonra bakılır "Ya, hakikaten bu düzenlemeyi yapmasak, bu maddeyi çıkarsak doğru olur." diye burada bir kanaate ulaşabiliriz, bunda bir şey yok. Bakın, yani Allah'ın emri değil gelen metin. Yani bu anlamda "Niye çıkarıyorsunuz, imzaladınız..." Dikkat ederseniz onu demedim ama bir şey yapıyorsak bir sahibinin, savunan birisinin olması lazım. Yani şunu demesi lazım: "Arkadaşlar, bak, burada evet, biz böyle bir şey yaptık ama bunu yaparsak bunun şöyle, şöyle, şöyle mahsurları olacak. Dolayısıyla, tekrar düşündük, sektörle konuştu, bilmem nereyle konuştuk; bunun çıkarılmasının uygun olacağını düşündük." Şimdi, böyle bir şey yok, izahat yok, bize hiç kimse bir şey söylemedi, hiç kimsenin de haberi yok, bir yerde bir karar verilmiş yani dolayısıyla "Şık olmaz." dediğim o yani şık olduğunu söylüyorsanız ben bir şey demeyeceğim. Bu nasıl yapılabilirdi? Hiç olmazsa Genel Kurulda yapılabilirdi, Genel Kurul ihtisas komisyonu değil yani orada bir önerge verilirdi, madde orada çıkarılabilirdi. Yani hakikaten böyle olunca, o zaman ben diyorum ki... Ya, ben dün gece yarısı kadar, sabaha kadar buna çalıştım, bütün maddelere hâkimim şu anda, birçok arkadaş da çalıştı ama bunun karşılığında biz burada bir şeyler söylüyoruz, ediyoruz, çok haklı olduğumuzu düşünüyoruz; hiçbir şey olmuyor. Hiç savunulmayan bir konu -bir tane savunucusu yok- fakat önergeyle maddeyi çıkardık yani kabul edildi iş. Bunu da anlamak mümkün değil. Bilmiyorum, bu bana çok tuhaf geldi.

Teşekkür ediyorum.