ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, burada ne yapılmaya çalışıldığını anlıyoruz yani bakınca eski usul, artık şimdi bu çok geçerli olabilecek bir şey değil. Birçok şey de müşteri falan görmüyor yani insanlar neredeyse... Hani "home office" diyoruz ya, çalışan için iş yeri bile öyle olmuş ama işte, belli kafeler, lokantalar başka yerlerde falan yapılabilir. Kurumlar vergisi için çok fazla çalışacağını düşünmüyorum yani burada yine küçük esnafın canını biraz yakacaksınız, bu bir fakat burada verilmezse sıkıntım, bu ciddi bir insan gücü gerektirir, bu kadar insan gücünüz var mı? Yani biraz zam ve biraz para vermeyle olacak gibi bir şey değil.

Diğer bir husus da yazımla ilgili, Sayın Bakan Yardımcısı, burada bana göre yazımla ilgili problem var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, ilk fıkrada bakın nasıl diyorsunuz: "Hasılat tutarını tespit etmek amacıyla bir ayda 3, bir takvim yılında 12'den az olmamak kaydıyla bu madde hükümlerine göre işlem tesis etmek üzere yoklama yapılabilir." Ya az yapılırsa ne olacak? Kastınız şu: Yani hasılat tespitine esas olabilmesi için ayda en az 3 defa, işte, bunu ayrı bir şekilde yazmak lazım, bu "yapılabilir"i söyleyelim, ondan sonra "Bu yoklamaların hasılat tespitine esas olabilmesi için ayda en az 3 defa, yılda da en az 12 defa." gibi bir şey söylemek lazım. Yoksa bunun altından sanki yapılamaz veya üssüne çıkılamaz gibi bir şey, garip bir anlam çıkıyor.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Altında kalırsa o zaman yapamazsınız.

ERHAN USTA (Samsun) - Altında kalırsa yaparsın, yine yoklama yaparsın da buradan bir karine çıkmaz yani bir şey olmaz. "Evet, bir hasıla tespitidir bu." deyip oradan izaha falan davet edemezsin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bakan Yardımcısı, bu uyarıyı dikkate alın, metni bir daha çalışın.

ERHAN USTA (Samsun) - Dolayısıyla burada yazımla ilgili böyle bir sorun var. Bence o çözülürse başınız ağrımaz, daha şey olur.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

ERHAN USTA (Samsun) - Son bir şey var.

Bence burada Cumhurbaşkanına yetkiye gerek yok. Yani bu yüzde 20 eğer çalışılmış bir rakamsa... Yüzde 20 ne, bu vergi oranlarında Cumhurbaşkanına yetki vermeye alışığız da bu yüzde 20 ne? İşte, aradaki fark. Sizin tespit ettiğiniz hasılat ile gerçek matrah, beyan arasında yüzde 20'den fazlaysa izaha davet... E, sıfıra indir, 40'a çıkar. Arkadaşlar, bunun bir şey oranı neyse o oranı bulalım. Burada Cumhurbaşkanı yetkisi olmaz ya, hakikaten bu komik kaçıyor. Ben bu Cumhurbaşkanı yetkisinin çok gerekli olduğunu falan düşünmüyorum. Bence bu yetkinin de bir gözden geçirilmesi lazım. Ersan Bey, Cumhurbaşkanına yetki verilmesine karşıtlığımızdan değil yani bu hesap edilen bir şeydir değil mi, makulü nedir? İşte, şu kadardır, şu kadarlık fark olabilir, bunun altı... E, şimdi sıfıra indirdiğimiz zaman ne olacak? Bu maddeyi niye yazdık o zaman? E, şimdi 40' çıkardığınız zaman ne olacak? Bence burada Cumhurbaşkanı yetkisinin tekrar gözden geçirilmesi lazım.

Teşekkür ediyorum.