DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle bu tip karşılıklı etkileşimli bir konuşma yapılmasını Komisyon açısından oldukça sağlıklı bulduğumu ifade etmek istiyorum.

Şimdi, Hayvan Hakları Araştırma Komisyonunun AK PARTİ'li Komisyon Başkanının sunuş metninden sizi utandıracak ifadeleri sizinle paylaşacağım. Bunları yazan AK PARTİ Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel, Komisyon Başkanı. Ben okuyayım, siz vicdanen, aklen, manen değerlendirin ve utanın. Bakın, diyor ki Komisyon Başkanı sunuşunda: "Doğada yaşayan her canlı varlık doğal düzenin bir parçası ve koruyucusudur. Yok edilen her hayvan ve bitki türünde doğamız telafisi mümkün olmayan kayıplarla karşı karşıya kalmaktadır." Siz yok edicisiniz, hayvanları yok etmeye çalışıyorsunuz. "Bu sorunların çözümünde yaşama saygı duyma felsefesi yatmaktadır." Hayvanların yaşam hakkına saygı duymuyorsunuz. "Toplumsal uzlaşmadan ahlaka -bakın, tekrar söylüyorum değerli AK PARTİ'li milletvekilleri- toplumsal uzlaşmadan ahlaka, insan haklarından diğer canlıların haklarına kadar uzanan her türlü sorunun yaşama saygı duyulmadan çözülmesi mümkün değildir. Tüm canlılarla ve hayvanlarla ilgili olarak gerek insani açıdan -altını çiziyorum- gerek dinlerin odak noktasında -tekrar altını çiziyorum, duyuyor musunuz?- onları koruma, himaye etme tavsiyesi, öğretisi ve emri vardır." Siz bu durumda Komisyon Başkanı AK PARTİ'li Milletvekilinin ifade ettiği şekilde gerek insani açıdan ve gerek dinî açısından bu tavsiye, öğreti ve emre uymuyorsunuz. Niye? Saraydan size başka bir emir verildiği için.

Uyanın AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarım, uyanın! Milyonlarca hayvanı katledecek bir yasaya müsaade etmeyin! Her şeyden önce, bakın, ileride çocukların, çocuklarınızın gözlerinin içine bakamayacak duruma gelirsiniz. Bakın, devam ediyor, diyor ki AK PARTİ'li Komisyon Başkanı sunuşunda: "Geleneklerinde hayvan sevgisi olan..." Neymiş? Türk milletinin geleneklerinde hayvan sevgisi varmış, değil mi? "...tarihinde hayvanların korunması için vakıflar kurmuş olan ülkemizde ise hâlâ hayvanların öldürülmesini, kötü muameleye maruz kalmasını konuşmamız bizim için önemli bir mahzurdur." Bakın, Osmanlı'daki hayvan sevgisiyle ilgili şu ifadeleri kullanıyor: "Ağaçlara, kuşlara, köpeklere velhasıl Allah'ın yarattığı her şeye hürmet ederler -onlar ediyor bakın hürmet- bizim memlekette de başı boş bırakılan veya azarlanan bu zavallı hayvanların hepsine şefkat ve merhamet teşmil ederler. Bütün sokaklarda mahalle köpekleri için belli aralıklarla su kovaları sıralanır. Gelişmiş ülkelerde sokaklarda hiç hayvan bulunmadığı gerekçesinden yola çıkarak sokak hayvanlarının itlaf edilmesine yol açacak bir düzenleme yani şu anda sizin yaptığınız ya da uygulama yapılması hayvanların yaşam hakkını ortadan kaldırmak demektir." İmza: AK PARTİ'li Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Başkanı Tekirdağ Milletvekili Komisyon Başkanı Mustafa Yel. Arkadaşlar, bakın bu Komisyon Başkanınızın bu ifadelerinden utanın. Utanın ve şu anda ilk yapacağınız şey bu Komisyon çalışmasını bitirmektir, bunu yapın.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederiz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dinlediniz mi Sayın Başkanım?

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Dinlemeye çalıştım çünkü ilgili arkadaşlarımızın da bir önerileri vardı, onları dinlerken sizi de dinlemeye çalıştım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tutanaktan okumazsanız ilerleyen aşamalarda tekrar edebilirim.