Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 17 .07.2024 |
SEVİLAY ÇELENK (Diyarbakır) - Sayın Başkan, saat beşe geliyor ve gerçekten burada hiç kimse bu akıl dışı yasama faaliyetini bu cinnet hâliyle niye sürdürdüğünüzü bilmiyor. Bir tek gerekçesi olabilir, bir gündem değiştirme ama tam tersi, biz böyle olunca gündem yapamadığımız birçok şeyi gündem yapıyoruz, yayınlıyoruz ve şu saatte bütün Türkiye'ye de izlettiriyoruz. Gerçekten şu duygudan sık sık çıkmak istiyorum: Sizlerin kaygılarının gerçek kaygılar olabileceğini düşünmeye çalışıyorum yani gerçekten o öne sürdüğünüz gibi, o buraya getirip koyduğunuz resimlerdeki çocuklar için kaygılandığınızı düşünmek istiyorum ya da işte bir vekiliniz böyle gene sahiplenerek "Kadınlarımız, çocuklarımız, onları düşünüyoruz." dedi. Buna inanmak istiyorum, hiç katılmasam bile dile getirdiğiniz taleplerin, önümüze getirdiğiniz gündemlerin demokratik olduğunu da düşünmeye çalışıyorum. Sizin de hakkınız var fakat bunun için buna izin vermeyen bir hafıza sürekli canlanıyor.
Daha dün biz Diyarbakır'dan 8 DEM PARTİ'li milletvekili olarak ortak toplu bir önerge verdik çünkü 8 yaşından itibaren altı yıl sistematik, yakın ailesinin, yakın çevrenin cinsel istismarına maruz kalmış bir çocuğa bunu yapanlar sekizinci ayda ilk duruşmada tahliye edildiler. Annesi feryat ediyor, "Ben çocuğumu koruyamam." diyor. Bugün başka bir karar, 21 kişinin toplu tecavüz ettiği 14 yaşındaki yüzde 50 zihinsel engellinin yine failleri beraat etti. O kadar çok şey var ki... Gülistan Doku'yu hiç merak ettiniz mi bir gün? Kendi milletvekilinizin evinde bir kadın onun silahıyla öldürüldü, Nadira Kadirova. Bir gün bunu düşündünüz mü, dert ettiniz mi? Hangi kadın, hangi çocuk için kaygı duyuyorsunuz? İnanmak istiyoruz ama korkunç bir riyayla baş başayız. Bir güç gösterisinden başka hiçbir şey değil şu yaptığınız. Düğmeye basılmış gibi önümüze dört koldan böyle, bütün muhalefetin gücünü farklı farklı komisyonlara dağıtan, felç eden, yasama faaliyetine zerre saygısı olmayan, yasama organını baypas eden bir uygulamayla bizim karşımıza geçip sonra da çocukları düşündüğünüze inanmamızı istiyorsunuz. Ya, bir öğün ücretsiz yemek vermediniz bu çocuklara. Niye inanalım biz size?
Bu kanun teklifini detaylı konuşmaya gerek yok. Saldırgan köpekler öldürülür. Siz mi karar vereceksiniz saldırganlığa? Siz kampüslerinden yirmi beş yıl çıkmamış üniversite hocalarının her birine "terörist" deyip işten attınız. Size kalsa saldırgan olmayan bir tek hayvan bulunamayacak. Kendinizden olmayanı yok etmek isterken böyle hiçbir tanım gerçekten etik bir yerden değerlendirilmiyor; biz bunları biliyoruz, kabul etmiyoruz, bu çalışmanız meşru değil, bunu bütün Türkiye seyrediyor. Biz sabaha kadar da otururuz, ara vermezseniz yarın da otururuz ama burada bir kişiye bir şey olursa bunun sorumlusu sizsiniz. Bizim bir arkadaşımız genç yaşta, on gündür sebepsiz yüksek tansiyonla uğraşıyor çünkü biz günlerdir buralarda gece yarılarına kadar sizin keyfinize göre getirdiğiniz, nereden geldiğini bilmediğimiz, yamalı bohça ideolojiniz gibi yamalı bohça kanun tasarılarıyla, taslaklarıyla uğraşıyoruz.
Devam edin, Türkiye seyrediyor ve inanın ki bu sizin hayrınıza olmayacak.
Teşekkür ederim.