NEJLA DEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, az önce AKP'li Komisyon üyeleri dedi ki: "Bizim çocuklarımız okula giderken köpeklerden korkuyorlar dolayısıyla köpeklerin öldürülmesi haktır. Yasayı Meclisten geçirirsek çocuklarımıza yarın bunun hesabını vermek zorunda kalmayacağız çünkü çocuklarımız korkuyorlar, onlar da öldürülmesi gerekiyor kanaatindeler."

(Gürültüler)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hatibi dinleyelim arkadaşlar.

NEJLA DEMİR (Ağrı) - Gerçekten, evlerinize gidin, çocuklarınıza sorun ve aldığınız cevabı da bize söylemeyin ama samimi bir şekilde o çocuklara bir sorun çünkü ben çocukların masumiyetine, vicdanına, merhametine inanıyorum, güveniyorum çünkü ben de bir anneyim, benim de çocuklarım var. Ben son on yıldır köyde yaşıyorum, çocuklarımı da köydeki okula gönderiyorum. Her sabah ellerini tutuyorum, yürüyerek de o yollardan geçiyorum. Şunu söylemek istiyorum: Bir köy sakini olarak söylüyorum, kontrolsüzlük, denetimsizlik ve talan zihniyeti yüzünden kontrolsüz bir şekilde köydeki sokak köpeklerinin sayısının artmasına neden olmuştur; bu durumlara gün gün kendim bizzat şahit oldum. Belediyenin toplayıp aşılatmadan, kısırlaştırmadan köye yakın alanlara terk edilen hayvanları da gördüm. Gayet sakin, kendi hâlinde yaşayan köpeklerin zamanla nasıl agresyonunun arttığını da gün gün gördüm, bizzat şahidiyim. Dolayısıyla, sorunlar durup dururken ortaya çıkmaz; öncesi vardır, bir hikâyesi vardır ve sorunun hikâyesinde açık net görülüyor ki "Aşılat, kısırlaştır, yerinde yaşat." metodunu uygulatmadınız, uygulaması için belediyeleri zorlamadınız, sorumluları zorlamadınız, sorumlu tutmadınız ve bugün de dengeler bozuldu. Siz bozdunuz arkadaşlar, siz bozdunuz ve düzelteceksiniz ama siz düzeltmeye çalışırken de biz sizi yalnız bırakmayacağız, size bu konuda destek vereceğiz, gönüllüyüz. Yeter ki bu yasanın gerçekten geçmesi gereken bir şey olmadığını, hiç kimseye bir faydasının olmadığını kabullenin, kabul edin. Az önce profesör doktor konuşurken herkese "Lütfen, dinleyin." diye telkinde bulunuyordunuz "Sözünü kesmeyin." diyordunuz ama profesör gerçekleri bir bir açıklayınca bu defa homurdanmaya, bu defa itiraz etmeye başladınız. Profesör de belirtti, herkes belirtti; bütün arkadaşlar, bütün dernek temsilcileri de az önce konuştular, öldürmenin çözüm olmadığını, yıllardır, doksan yılı aşkındır bu yöntemin denendiğini ama çözüm olmadığını ve tek çözümün kısırlaştırmanın olduğunu defalarca söylediler. Gerekirse bu akşam 17 maddenin görüşülmesi bitene kadar da tekrar tekrar söyleyeceğiz. Lütfen vicdanlarınızı dinleyin, dediğim gibi çocuklarınıza kulak verin, dinleyin ve bu yasaya hep birlikte "Hayır." diyelim, geçirmeyelim.

Teşekkür ediyorum.