KOMİSYON KONUŞMASI

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Ömer Fethi ağabeyimizin dediği gibi...

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Gezide ağaçtan başladı, bu sefer de ayaklanma hayvanlardan başlayacak; ne çabuk unuttunuz?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Arkadaşlar, bitireyim isterseniz ben de.

Saat 03.48, 03.50'ye geliyor. Yani Türkiye'nin başka hiçbir sorunu yok, hiçbir sıkıntımız yok, herkes rahat bir şekilde, huzurlu bir şekilde, gayri safi millî hasılası 60-70 bin dolar olmuş bir ülkede yaşadığımızı düşünüyorum ben. Ve hiçbir sorunu olmayan, huzurlu bir şekilde, rahat bir şekilde, konforlu bir şekilde, emeklilerin sabah Et ve Süt Kurumu önünde ucuz kıyma almak için kuyruklarda olmadığı, yaşlıların halk ekmek kuyruklarında, belediyenin otobüsüne Gebze'den binip İstanbul'a gidip, halk ekmekten ucuz ekmek almak gibi bir sıkıntısının olmadığı herhâlde bir ülkede yaşıyoruz. Tartışılması gereken, konuşulması gerekenleri atmışız kenara, sabahın 03.48, 03.50'sinde neleri konuşuyoruz.

Az önce ben Sayın Bakanı da uyardım, kendisinin de önünde "profesör doktor" yazıyor ama ben kendisini az önce de kınamıştım. Bir mevkidaşına, Profesör Doktor Murat Hocamızın konuşmasına dahi tahammül edemediler. O bilim insanı, aynı kendisi gibi, bilime kendisini adamış ve...

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, lütfen, rica ediyorum, ünvanlarımızla ilgili bir değerlendirmede bulunmayın.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, profesör doktordu, mevkidaşınızdı.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Bırakın şimdi onu siz.

Siz kendiniz, bu kanunun bu maddesiyle ilgili görüşlerinizi iletin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Konuşma özgürlüğü var.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, ben ne konuşacağımı ben söyleyeceğim.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hayır ama burada bizim titrimizi, ünvanımızı tartışamazsınız.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sizin dayatmanızla ben konuşamam. sizin dayatmanızla konuşacaksak o zaman hiç gerek yok buraya çağırmanıza.

Değerli arkadaşlar, yani ülkenin çocuklarının aç yatağa girdiğinden herhâlde kimsenin haberi yok. Hepimiz anneyiz babayız, çocuklarımızın sabah altıda kahvaltı yapmadan okula gittiğinden herhâlde bihaber değiliz. Bir anne -geçen yıl da gündemdeydi- bir yumurtayı çocuklarına günaşırı ikiye bölerek yedirdiği bir ülkede yaşadığımızdan haberimiz yok. Şu anda gelmişiz neyi tartışıyoruz. Evet, hayvanların katlini meşrulaştıracak arkadaşlar. Yıllardan beri, yirmi iki yıl olmuş burada iktidarsınız ama şimdi suçu başkalarına atmaya çalışıyorsunuz. Arkadaşlar, suçu atamazsınız. Bugüne kadar bu uygulamaları yapmayan İktidar, bu işin suçlusu.

Bugün bizim arkadaşlarımıza haykıran, tepkisini koyan hem Pınar Hanımefendiye hem beyefendiye ben tekrar acımı paylaştığı ifade ediyorum ama buradan birileri 2 tane arkadaşımızı sosyal medyada linç ettiriyorlar ve ondan sonra neymiş "Bunlar bize karşı hareket yaptılar." Kimse o insanlara hareket yapmadı, onların acılarını paylaşıyoruz, onlarla aynı yerdeyiz. Biz ne diyoruz? Bu hayvanların sorunlarını bugüne kadar çözmeyen kim? AK PARTİ ve onun ortağı. Evet, iktidarda biz miydik? İktidarda olan kimdi, 2004'te yasayı çıkardı?

Yine, bakınız, akşamüzeri olan toplantıda da söylemiştim, araştırma komisyonu kuruldu, Tekirdağ milletvekilimiz o dönem Mustafa Yel, Komisyon Başkanıydı bir rapor hazırlandı. O raporu hepimiz Genel Kurulda dinledik ve emek vardı emek, 11 arkadaşımızın emeği vardı. AK PARTİ'li, MHP'li, CHP'li, DEM'li, İYİ Partili arkadaşlarımızın hepsinin emeği vardı. Ya, bu sözde taslağı hazırlayan milletvekili arkadaşıma söylüyorum ben, keşke baksaydı da o rapordan bir şeyler feyz alsaydı ama o yazmadı, o hazırlamadı, ona da hazır verdiler önüne, geldi bize burada onu savunmaya çalışıyorlar.

Arkadaşlar, yol yakınken tekrar sizden istirham ediyoruz, bunu geri çekin ve bu hayvanların katliamına dur deyin. Bu vebali taşımayın, bunlarla ilgili gelin hep beraber oturalım, muhalefet, iktidar, STK'ler otursun, bilim insanları otursun, burada ortak bir paydada buluşalım, bu sorunu hep beraber çözelim. Sokaktaki başıboşları da çözelim, evlerdeki -hanımefendinin az önce...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederim.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bitiriyorum Başkanım

"Ben yaptım, oldu, ben hallederim, benim parmak üstünlüğüm var." deyip aynı Sayın Başkanın dayatmasıyla bu iş olmaz arkadaşlar. Bu kanun teklifini bir an evvel geri çekin.

Teşekkür ederim.