KOMİSYON KONUŞMASI

PERİHAN KOCA (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Meclisin içinde, dışında, ülkenin şu an dört bir yanında yaşam nöbetinde olan tüm yurttaşlarımızı saygıyla sevgiyle selamlıyorum, hepsinin ayrı ayrı yüreklerinden öpüyorum.

Öncelikle "Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik" adı altında sokak hayvanlarının ölüm fermanı olan bir yasa teklifini konuşuyor olmaktan dolayı çok derin bir utanç duyuyorum, çok derin bir öfke duyuyorum gerçekten çünkü ölümün, cinayetin, katliamın tasarısı masarısı olmaz, yasası da olmaz ama ne yazık ki kutuplaştırma yaratarak, öteki yaratarak, düşman yaratarak algı operasyonlarıyla katliamı aklamaya, katliamı aklatmaya, katliamı meşrulaştırmaya, kendinize bir girizgâh bulmaya çalışıyorsunuz. Bunu yaparken de -biraz evvel birkaç defa gördük- acılı bir annenin, acılı bir babanın acısını bile istismar etmekten imtina etmiyorsunuz. Çocukların acısını en derinden biz hissettiğimiz hâlde, katledilen çocukların sorumlusu sizken bunun algı operasyonundan ve onların istismarını kullanmaktan imtina etmiyorsunuz çünkü kutuplaştırma siyasetinden medet umuyorsunuz. Biz şunu söylemek istiyoruz: Keşke çocuk merkezli, çocuk haklarını önemseyen, çocuk haklarını merkeze alan politikalarınız söz konusu olsa ancak ne yazık ki böyle bir derdiniz yok.

(Uğultular)

PERİHAN KOCA (Mersin) - Değerli milletvekilleri, birbirimizi dinleyebilir miyiz acaba?

Değerli milletvekilleri...

Sayın Başkan, müdahale edecek misiniz?

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Çok teşekkür ederim.

PERİHAN KOCA (Mersin) - Böyle bir derdiniz olmadığı gibi bu ülkeyi çocuklar için bir mezarlığa dönüştürdünüz.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hayır, öyle bir derdimiz var; suhuletle, sükûnetle yönetelim inşallah, sıkıntı yok.

PERİHAN KOCA (Mersin) - Hâl böyleyken ne yazık ki onların da acısını kutuplaştırıp ötekileştirmeye çalışıyorsunuz.

Şimdi, geneli üzerinde biraz evvel AKP'li milletvekili konuşurken "Bu yasa teklifine saygı duymak zorundasınız." dedi. Hayır, saygı duymuyoruz, bu kanlı katliam yasa tasarısının önümüze gelmesine saygı duymuyoruz. O yüzden, geneli üzerine şunu ifade etmek isterim: Bu yasa tasarısında herhangi bir düzeltme önerisi yapılamaz, herhangi bir uzlaşma önerisi yapılamaz; yapılması gereken, bu katliam yasasının derhâl, tümüyle geri çekilmesidir ve bu anlamıyla, bu Parlamentonun yaşamdan yana, yaşatmaktan yana, çözümden yana sorumlu bir tutum alarak görev yapmasıdır. Biz de buradan, sizi yaşamdan yana sorumluluk almaya ve görev yapmaya davet ediyoruz çünkü değerli hazırun bu yasa tasarısının tamamı çarpık, tamamı çarpıtılmış. Bilimsel olmayan, uydurma verileri gerçek gibi gösteren ön kabullere ve gerekçelere sahip.

Yalnızca bu da değil sorun olarak tanımladığınız sokak hayvanlarına çözüm olarak hapis ve ölüm önerisi getiren bir yasa tasarısının gerçekten düzeltilecek bir yanı yok. Sabahki konuşmamda da ifade etmiştim, usul gerekçelerimizde, siz bu yasa teklifini getirirken hayvan haklarını koruyan siyasi partilerle ya da muhataplarıyla, özneleriyle hiçbir şekilde konuşmadınız, masaya oturmadınız, herhangi bir şekilde onların çözüm önerilerini almadınız ve saat 14.00'ten beri yetkililer, uzmanlar, hayvan hakları savunucuları bu kapının ardından içeri girmeye girmeyi ve yaşamdan yana söz kurmayı bekliyorlar, hâlâ içeri alınmadılar.

İkincisi, Parlamento çatısı altında bizler hiçbir şekilde sürece dâhil edilmedik. Yine, her zamanki gibi bildiğinizi yapmaya çalışıyorsunuz, tepeden inme bir şekilde "Yaptım, oldu." talimatıyla akıldan, izandan, bilimden, vicdandan uzak bir yasayı önümüze getiriyorsunuz, dayatıyorsunuz, alelacele bir şekilde buradan geçirmeye çalışıyorsunuz. O yüzden sormak istiyorum size: Biz bu yasa tasarısının gerçekten nesini müzakere edelim? Bu katliam hükmü müzakere edilemez. O yüzden, amasız, fakatsız, derhâl geri çekilmelidir.

Bir diğer nokta, sabahki konuşmamda da ifade etmiştim, bizim elimizde bir yasa tasarımız var, 2004 yılında bu Meclisten çıkan bir yasa tasarısı var. Yine, kısırlaştırma, aşılatma ve yerinde yaşatma yönteminin çevre ve insan sağlığı açısından, hayvanların yaşamının korunması açısından en uygun çözüm olduğunu ifade eden bu yasa tasarısı 2019'daki... Biliyorsunuz, oybirliğiyle kabul ettiğimiz rapor var, birçok hatip arkadaşım, birçok milletvekili arkadaşım buraya dair vurgularda bulundu, ben de sabahki konuşmamda buraya dair vurgularda bulundum. (Uğultular)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, sessiz olalım, Hatibi dinleyelim.

PERİHAN KOCA DOĞAN - Ama 2004'teki yasa yirmi yıldır hiçbir şekilde uygulanmamışken, 2019'daki rapor rafa kaldırılmış durumdayken, şimdi, bize, bu tasarıların, bu yasaların eksik olduğunu söylüyorsunuz ve bu çerçeveyi, yaşatma çerçevesini, hayvan hakları çerçevesini, hayvan haklarını koruma çerçevesini terk ediyorsunuz ve yeni yasada tüm sahipsiz hayvanların yerel yönetimlerce toplanarak "kamu güvenliği", "anatomisi bozuk hayvan" gibi ucu açık ifadelerle "ötanazi" adı altında öldürülme yetkisinin verilmesinden bahsediyorsunuz. Gerçekten yasa maddelerine baktığımız zaman son derece ucu açık, muğlak ifadeler var. Kedi, köpek, bütün aslında sokak hayvanlarının içine girdiği bir durum var ama yasaları uygulamak, denetlemek yerine, hak temelli bir süreci işletmek yerine ölümden yana tavır alıyorsunuz.

Söyleyecek çok şey var, "Toparlar mısınız." diyorsunuz ama.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Daha onu demedik.

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Yani buradan vekilleriniz de ifade ediyor, söyleyecek çok fazla şey var.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Onlar Komisyon Başkanı değil, Komisyon Başkanı benim, öyle bir ifade kurmadım. (Uğultular)

Arkadaşlar, Hatibi dinleyelim lütfen.

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Bakın arkadaşlar, bu kanlı yasa tasarısına saygı duymamızı bile ifade ettiniz ama bizi dinlemiyorsunuz ve toparlamamızı istiyorsunuz, gerçekten korkunç bir şeyle karşı karşıyayız.

Eğer bu kanun teklifi yasalaşırsa ülkemiz tarihinde gerçekten görülmemiş toplu hayvan katliamlarına şahitlik edeceğiz, yeni Hayırsızada katliamlarına tanık olacağız, bunların zirvesini yaşayacağız çünkü ötanazi etrafında şekillendirdiğiniz bir hükümle karşı karşıyayız. Bu anlamıyla, biz bu yasanın derhâl tümden geri çekilmesini istiyoruz. Peki, siz, çözüm ortadayken neden bu bilim dışı, izan dışı, akıl dışı, vicdan dışı yasaya ihtiyaç duyuyorsunuz? Çünkü faşizmi inşa etmeye ihtiyacınız var, faşizme statü kazandırmaya ihtiyacınız var. Toplumumuz şu anda gerçekten derin bir darboğazın içerisinde, ekonomik bir darboğazın içerisinde, siyaseten bir krizin içerisinde, toplumsal bir çürümenin içerisinde; hâl böyleyken halkımız öfkeli ama siz atmış olduğunuz bu adımlarla o öfkeyi paravanlar yaratarak başka yerlere kanalize etmeye çalışıyorsunuz, kitlenin öfkesiyle aslında faşizmi toplumsallaştırmaya çalışıyorsunuz, şiddeti gündelikleştirmeye çalışıyorsunuz, şiddeti sıradanlaştırmaya çalışıyorsunuz, bu kanlı yasalarla faşist rejimi kurumsallaştırmaya çalışıyorsunuz. Hayvanlara yönelik düşmanlık politikalarıyla, mültecilere yönelik düşmanlık politikalarıyla kadınlara yönelik, Kürtlere yönelik, Alevilere yönelik, emekçilere yönelik, emeklilere yönelik tüm topyekûn halkımıza yönelik düşmanlık politikalarıyla bu kanlı yasalarla faşizmi tahkim etmeye çalışıyorsunuz. Ancak bu faşist rejimin karşısında halkın barajının olduğunu sizlere ifade etmek isterim. Meclisin dışında, Meclisin içinde, Meclis koridorlarında duyduğunuz bu seslere kulak verin. Bu yaşamdan yana olan sese...

(Gürültüler)

PERİHAN KOCA (Mersin) - Duyuyor musunuz, duyuyor musunuz sayın hazırun? İşte, halkın sesi burada.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Tribünlere konuş, tribünlere.

PERİHAN KOCA (Mersin) - Halkın sesi sizi yaşamdan yana tutum almaya, pozisyon almaya davet ediyor. Siz, sarayın talimatıyla davranıyorsunuz, el kaldırıp indiriyorsunuz, burada kafa sallıyorsunuz, bu talimatı faşizme inşa etmek için uygulamaya çalışıyorsunuz. Ancak bu politikalarınızın karşısında biz varız ve asla ve asla bu tarihî katliama geçit vermeyeceğiz, buradan da bunu bir kez daha ifade edelim.