KOMİSYON KONUŞMASI

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Grup Başkan Vekilimiz ve milletvekili arkadaşlarımız ifade ettiler ancak konuştuklarımızın bir anlamı olmasını diliyorum, konuştuklarımızın bir sonuca varmasını diliyorum. Çünkü işleyişe baştan ayağa aykırı olan, Anayasa'ya aykırı olan, hakka hukuka aykırı olan, yasama organının işlevini tümüyle bitiren, niteliğini tasfiye eden bir süreçle karşı karşıyayız. Bu yasa önümüze geldiği andan itibaren ne yazık ki böyleydi. Yasa hazırlanırken, 2004'te bizim bir yasamız olmasına rağmen, 2019'da, Türkiye Büyük Millet Meclisinde tüm partilerin oy birliğiyle kabul ettiği bir rapor olmasına rağmen onlar hiçbir şekilde uygulanmadan; bugünün çıkarları, aslında bugün iktidarın çıkarları, ihtiyaçları doğrultusunda rejime bir tahakküm sağlamak, bir meşruiyet sağlamak açısından bu yasayı getirmek istediğiniz. Bu yasayı getirme biçimine baktığımız zaman, faşizmi tahkim etmek adına, aslında, konunun muhataplarıyla, yıllardır bu sürece emek veren, fedakârca bu sürecin öznesi olan, muhatabı olan siyasi partilere de hayvan hakları savunucularına da yaşamdan yana tutum içerisinde olanlara da herhangi bir şekilde sorulmadan bu süreç işletilmeye çalışıldı.

Şimdi, biz aynı süreçle ne yazık ki karşı karşıyayız. Vekil arkadaşlarımız da ifade etti; baştan itibaren, bugün, gerçekten, olağanüstü koşullarda, sanki bir darbe varmış gibi, yasama organının da hiçe sayıldığı, milletvekilliğinin de hiçe sayıldığı, burada etkin bir yasa yapma biçiminin de hiçe sayıldığı bir süreçle karşı karşıyayız. Günler evvelinden bu konunun uzmanlarının, yetkililerin, derneklerin, inisiyatiflerin isimlerini ilettik, Tarım Komisyonuna ilettik, Tarım Bakanlığıyla bu sürecin içerisinde çeşitli görüşmeler yaptırdık; Mecliste, bu anlamıyla, defaatle görüşmeler yaptırdık ama bugün geldiğimiz aşamada, gerçekten şiddetle, tehditle manipülasyonla, algı yönetimiyle bu süreci kapalı kapılar ardında götürmeye çalıştığınız; halktan kaçırarak, kamuoyundan kaçırarak götürmeye çalıştığınız; bugün iktidarın çıkarları doğrultusunda alelacele Komisyondan geçirip Meclise getirmeye çalıştığınız bir süreçle karşı karşıyayız.

Ben bizzat tanığıyım; sabah, işte ikide gittiğimiz Komisyon toplantısından sonra buraya bütün muhataplarının alınması, herkesin söz hakkının olması, etkin bir yasa yapma sürecinin olmasıyla ilgili söz kurduğumuzda bile bir mücadele vermek zorunda kaldık. Hemen akabinde, Meclis koridorlarında, şahsım da oradaydı... "Şahsım" derken de utanıyorum, kusura bakmayın, ben de oradaydım, birçok milletvekili arkadaşımız oradaydı. Yurttaşlarımızla beraber yani yurttaşlık hakkına sahip çıkanlarla beraber hayvan hakları savunucuları bu Meclis koridorlarında tartaklandı ve bizim söylediklerimizin, önerilerimizin, ifadelerimizin geldiğimiz aşamada bir anlamının olması gerekiyor.

Birincisi; derhâl buraya tüm hayvan hakları savunucularının, uzmanların, yetkililerin alınarak manipülasyon şeklinde değil de gerçekten bir yasama yapma süreciyle bu sürecin işletilmesi gerekiyor. İkincisi; bir talimat geldiği ifade edildi, o tartaklanmaya tanık olduk. Bununla ilgili bir süreç başlatılması gerekiyor, Sayın Başkanın bununla ilgili yani işleme mi koyacak... Nasıl oldu bu süreç, bunların bize bilgilendirmesinin yapılması gerekiyor. Biraz evvel, Meclis önünde, yine "Bu hayvan katliam yasası geri çekilsin." dediği için 4 yurttaşımız işkenceyle gözaltına alındı. Gerçekten böylesi koşullardayız, Meclisin içinde ve dışında bir işkence var o kanlı yasayı geçirmek için.

Üzerine uzun uzun konuşacağız çünkü biz toptan bu yasa tasarısına karşıyız, katliamın yasasının olmayacağını ifade ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Ancak, öncelikle, Komisyon burada hem Anayasa'ya aykırılık noktasında hem usule aykırılık noktasında yasama organının işlevini yerine getirmek adına burada milletvekilleri olarak bizim söylediklerimizi yerine getirmeli, konuştuklarımızın bir anlamı olmalı ki "Yaptım, oldu." siyasetiyle süreç ilerlemesin.

Teşekkür ediyorum.