| Komisyon Adı | : | DİLEKÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 17 .07.2024 |
ALİ BOZAN (Mersin) - İbrahim Hocam, teşekkür ediyorum.
Hani, özellikle merak ettim; finansal okuryazarlık çalışmalarının içerisinde kart dolandırıcılığı gündeminizde mi, değil mi diye, gündeminizde olmasına gerçekten sevindim.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; kart dolandırıcılığı meselesi artık öyle bir noktaya geldi ki gerçekten siyasetüstü değerlendirmemiz gereken bir mesele. Türkiye'nin dört bir yanında kart dolandırıcılığı çeteleri var, kart dolandırıcılığı şebekeleri var ve yurttaşların birikimlerini ellerinden alırken "A, B, C siyasetinden" diye ayırmıyorlar; bu nedenle kesinlikle siyasetüstü değerlendirmemiz gereken bir konu. Hani bunun, yurttaşların neden bu kadar rahat bu çetelerin, şebekelerin eline düştüğü meselesine gelecek olursak; ekonomik krizin bunda çok ciddi anlamda etkisi var, çaresizliğin etkisi var, kimi zaman da birden zengin olma hevesinin etkisi var, birçok sebebi var. Belki Komisyon çalışmaları esnasında bunları da konuşuruz, bunları da tartışırız ama bazen bunun üzerine sohbet ettiğimizde şu söyleniyor: "Kart bilgilerini vermesin. Neden bunu yapıyor?" Ya, bu öyle bir noktada ki artık, bire bir bu meselelerle muhatap olan, mesela, kamuoyuna yansıyor; hâkim, savcı yakınlarının bu şekilde dolandırıldığını biliyoruz. Gerçekten bu anlamda, toplumda bir duyarlılık yaratmak gerekiyor, aynı zamanda mevzuatı yeniden gözden geçirip varsa hukuki boşluklar, buna dair yasal düzenleme önerisi; yapmamız gerekiyor. Şundan kaynaklı: Çünkü kredi kartı dolandırıcılığı "nitelikli dolandırıcılık" olarak geçir ama yasanın yapıldığı tarihte bu yoktu, bu şekilde kart dolandırıcılığı gibi bir durum söz konusu değildi; kart dolandırıcısı çeteleri, şebekeleri yoktu. O nedenle, özellikle nitelikli dolandırıcılık konusunda şu andaki mevcut yasal mevzuatın gerçekten caydırıcı olmadığı, kimi yasal boşluklar olduğu kanaatindeyim. Bu anlamda da Komisyonun bir çaba ve çalışma içerisine girmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sadece şu, belki denk geldi, dün Tarsus'tan bir baba aradı "Adalet, Bakanından randevu alır mısın?" diyor ısrarla, sebebini sordum, söylediği şey şuydu: "Oğlum cezaevinde." "Adalet Bakanı bundan kaynaklı randevu vermez." dedim. Ama sebebi şu: "Oğlumun kartı kullanılarak dolandırıcılık yapılmış, yapan kişiler belli, elini kolunu sallaya sallaya geziyor ve ben Bakandan oğlum çıksın istemiyorum, oğlumu kullanan kişilerin de ben cezalandırılmasını istiyorum, ellerini kollarını sallaya sallaya gezmesinler." diye bir babanın feryadı. Ve bunun gibi gerçekten binlerces,i on binlercesi var. Bu anlamda yani finansal okuryazarlık konusunda bir dilekçe başvurusu olması çok kıymetli, dilekçe sahibine gerçekten teşekkürler. Komisyon Divanı da ben ayrıca teşekkür ediyorum bunu Genel Kurula getirdiği için.
Umarım, Komisyonun yapacağı çalışmalarla bu anlamda toplumda bir farkındalık yaratabiliriz.
Tekrardan teşekkür ediyorum.