RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, dün itibarıyla TÜİK Başkanının bir açıklaması var, diyor ki: "Şirket kârları enflasyonu yukarıya taşıyan etkiye sahiptir. Şirket kârları enflasyonun -Türkiye'ye ilişkin- üzerinde artıyor. Türkiye'de şirket kârları enflasyonu yukarı taşıyan etkiye sahiptir. Türkiye'de gelir dağılımında ücretlilerin oranı düşüyor, kârlılık artıyor." Ve sonra Avrupa'dan örnek vermiş, "Avrupa'da da böyle, şirket kârlarının enflasyon üzerindeki etkisi yüzde 45, işçilik maliyetlerinin yüzde 4,5..." Bakın, bugün asgari ücretin ve ona dayalı olarak birçok ücret seviyesini de belirlediğini düşündüğümüzde enflasyonist bir etkiye yol açacağı nedeniyle temel neden olarak asgari ücretin artırılmaması savunuluyor. Hâlbuki böyle bir şey yok, TÜİK Başkanı da bunu söylüyor. Biz onu söyledik, ısrarla da söylemeye devam ediyoruz. Türkiye'nin bugün içinde yaşadığı enflasyonun nedeni ücret artışları değildir. Ücret elbette bir maliyet unsurudur, tamamıyla etkisiz değil ama Türkiye'de, temel anlamda, baktığımız zaman, en önemli dinamiklerden biri döviz kurundaki artıştır. Türkiye gibi üretim yapısı ve ihracat yapısı çok ciddi anlamda ara malı ithalatına bağımlı olan ülkede, bir taraftan da enerjiyi ithal ettiğimizi düşündüğümüzde sonuçta döviz kurumundaki artış enflasyonu çok ciddi anlamda yukarıya çıkarıyor. Yani kur-enflasyon geçişkenliği çok yüksek geçmişe göre baktığımızda ve diğer taraftan da bu şirket kârlarındaki yükselişin de -TÜİK Başkanının da tespit ettiği gibi- enflasyonu yukarı çıkarıcı etkisi var, zaten buna ilişkin olarak akademik çalışmalar da var. Bu anlamda bu ücretler seviyesinin bugün bu noktada olması kabul edilebilir değil. Bunun mantıklı olarak savunulabilecek bir argüman olduğunu da düşünmüyorum. O yüzden de dediğim gibi, önergemizin kabul edilmesini istiyoruz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Türeli.