AYLİN YAMAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında söz almayacaktım ama az önce şehir hastanelerinin yani kamu-özel işletmelerinin yarattığı değerden bahsedildi, o nedenle söz alıp bu konuda görüşümü söylemek istedim. Sayın Fahrettin Koca devir teslim sırasında 31 hastane için olduğunu tahmin ettiğimiz 322 milyar euro kira bedelinin bütçe yükünün 27,5 milyar euroyla sınırlandırıldığını söyledi ki biliyorsunuz, bu hastaneler 18 hastaneyle sınırlandırılmıştı. Yani bu kamu-özel işletmelerinin, gurur duyduğunuz kamu-özel işletmelerinin bütçe sadece kira yükü 27,5 milyar Euro; bunu tekrar, altını çizerek vurgulamak istiyorum. Burada Covid'deki başarımız kamu-özel işletmelerinin yarattığı bir başarı değil Covid başarısı tamamen sağlık emek gücünün başarısıdır. Gerçekten Türkiye'de büyük özveriyle çalışan sağlıkçıların yarattığı bir başarıyla biz tedavi konusunda bazı noktalarda gerçekten başarılı olduk ama bu, şehir hastanelerinin kamu-özel işletmelerinin başarısı değil, tamamen sağlık emek gücünün başarısıdır.

Tam tersine, yaratılan şehir hastaneleri modeliyle yılda 10 kez hastaneyi ziyaret eden bir hasta profili yaratıldı. Bunun şehir hastanesiyle ilgisini söyleyecek olursak, tam tersine, bu kamu-özel işletmesi tamamen ticari kaygılarla, koruyucu hekimliği yaralayıp tamamen tedavi edici hekimliğe yönlendirmiş, âdeta hastayı bir para kazancı olarak gören sistemin mağduru hastalar olmuştur ve aynı zamanda, sağlık emekçileri olmuştur. Hâlâ büyük bir özveriyle çalışmalarına rağmen, kamu-özel işletmeleri ciddi birer kara deliktir, sistemi düzelttiği doğru değildir. Tam tersine, çok daha farklı modellerle basamaklandırılmış, koruyucu hekimliğin güçlendirildiği ve basamaklı sistemlerle tedaviye aktarıldığı modellerle daha başarılı olacağı bilinmelidir.

Bu, sadece kamu-özel işletmelerinin kira bedeli değil, aynı zamanda bu sistemin sağlık ekonomisine yarattığı çok ciddi zararlar vardır. Yılda 10 kez ziyaret etmenin çeşitli nedenleri var fakat ısrarla Sağlık Bakanlığı bunun analizlerini yapmıyor. En büyük nedenlerinden biri; beş dakikalara hatta iki ve üç dakikalara indirilen muayene sürelerinin, yeterince tedavisini, tanısını koyamamanın, tedavisine yeterince zaman ayıramamanın sonucu hastanın defalarca sağlık kurumunu ziyaret etmesidir en temel problem. Dolayısıyla, kamu-özel işletmelerindeki bu ticari kaygılarla hasta döndürme modeli aslında sağlıksız bir toplum yaratmıştır.

Bizim ana başlığımız bu olmamakla birlikte tasarruf paketinde esas gelmesi gereken nokta, bu işletmelerin geri ödeme modellerinin tekrar masaya yatırılmasıdır, halkın omuzlarına bindirilmesi değil.

Teşekkür ediyorum.