KOMİSYON KONUŞMASI

KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Tekrar merhaba herkese.

14'üncü maddede hem bir ücret tanımı var akademide bulunan öğretmenler için hem de sigortalılık durumuyla ilgili bir tanımlama var. Ücretin asgari ücretin altında olduğunu görüyoruz, asgari ücret dahi olsa, şu andaki asgari ücretin 17 bin lira, açlık sınırının da son açıklanan verilerle 19 bin lira olduğunu düşündüğümüzde bunun insani yaşam standartlarının çok altında olduğunu tekrar görmemiz ve hatırlamamız gerekiyor. Yani aslında bu şöyle bir şeyi düşündürüyor bana: Ücretli öğretmenlik meselesini uzun uzun konuştuk, çok düşük ücretlerle, asgari ücretin de altında ücretlerle çalışan, aslında aynı okulları bitirmiş, aynı sınıflarda aynı dersleri veren, aynı işi yapan, "eşit işe eşit ücret" ilkesine aykırı bir şekilde çok çok daha düşük ücret verilen arkadaşlarımızın durumu akademilerde, sanki kadrolu öğretmen adaylarında resmîleştirilecek gibi görünüyor. Bu bana "Sonrasında acaba devlet okullarında kadrolu memur statüsünde çalışan öğretmenlerin ücretleri de hangi duruma gelecek?" sorusunu sorduruyor açıkçası.

Bir diğer kritik nokta, sigorta kapsamının sadece sağlık sigortasıyla sınırlandırılmış olması. Tabii ki bunu yapmak zorundaydı, o kadar da değil ama prim gün sayısına sayılmayacak yani -üç dönem ya da dört dönem deniliyor- bir buçuk iki yıl boyunca akademide bulunan öğretmen arkadaşlarımızın, genç arkadaşlarımızın prim gün sayısı eksik kalacak; bu da kesinlikle çalışma ilkelerine, İş Kanunu'na aykırı bir durumdur. Bu gerekçelerle biz bu kanun teklifinin bütünüyle çekilmesini öneriyoruz.

Teşekkür ediyorum.