KOMİSYON KONUŞMASI

KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Tekrar hepinizi selamlıyorum.

Şimdi, bu maddeler akademideki işleyişle ilgili usuller ve puanlama, ölçme, değerlendirmeyle ilgili bir madde. Şimdi, bakın, bu oranlar, uygulamalı olanların yüzde 60 oranında etki etmesi, teorik olanların yüzde 40 oranında etki etmesi; yine, aslında bir kriter olarak, ölçme, değerlendirme kriteri olarak objektif değerlendirmenin önüne geçen bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Zaten KPSS, ardından mülakat, ardından akademi yani bu insanlar eğitim fakültesini bitirdi yani engelli koşu gibi; kaç tane engeli aşacak da öğretmen olabilecek, gerçekten anlaşılır gibi değil. Yani burada yapılmak istenen şeyi zaten defalarca söyledik, tekrarlamak istiyorum ben: Ya, gitgide birilerinin "atanmayan" dediği, bizim "ataması yapılmayan" dediğimiz öğretmen sayısında şişme var. Bu sayı aslında -bu mesele- çok rahat bir şekilde, iyi bir planlamayla benim hesaplarıma göre beş altı yılda halledilebilir. Yani kadroya alınacak, eğitim fakültelerindeki kontenjanlara bakılacak, bu kontenjanlar ile ihtiyaç arasındaki oransallıklar hesaplanacak yani basit matematik hesaplarıyla yapılabilir.

Ben dün yapay zekâ falan dedim biraz espri olsun diye, hiç gerek yok gerçekten; çok basit, böyle matematik hesaplamalarla bundan yapılabilir, yeter ki istensin, bunu yapmak isteyelim ama bunun istenmediğini görüyoruz. Kamusal alandaki hizmetlerin kısıldığını, özelleştirmelerle kamu hizmetlerinin daraltıldığını... Bakın, "kamuda tasarruf" deniliyor, hiçbir şeyden tasarruf edilmiyor ama daha az öğretmen atanacak, daha az doktor atanacak, bunu görüyoruz ama işte, lüks uçaklardan tasarruf edilmiyor, itibardan tasarruf edilmiyor, saraydan tasarruf edilmiyor, gençlerin hayatıyla oynanıyor ve bu insanlar kendilerini yurt dışına atmaya çalışıyorlar. Çok açık, net bir şekilde sizler de temas ediyorsanız, konuşuyorsanız gençlerle, bu ülkede yaşamak istemeyen bir gençlikle karşı karşıyayız; bunun önüne geçilmesi gerekiyor ama öğretmenlik mesleğiyle ilgili şunu söyleyebiliriz ki akademi uygulaması başlı başına bir faciadır ve kesinlikle uygulanmamalıdır. Bu yasa tasarısı geri çekilmelidir ve mantıklı bir çözümle öğretmenlerin ataması yapılmalıdır. Kademe kademe yapılabilir, kontenjanlar eğitim fakültelerinde azaltılarak yapılabilir ama mutlaka yapılabilir diyoruz. Ücretli öğretmenlik ortadan kaldırılmalıdır ve bu konuda akademinin... Bu detayları içeriyor bunlar ama bu detaylarda bile bir eleme sistemi görüyoruz yani eleye eleye işte, ne kalırsa artık. Zaten işin ideolojik kısmını söyledik. Yani zaten bu mülakatlarda, ardından uygulamalı derslerde temas edilen kişilerin -bunları kimin yapacağı belli değil açıkçası- fikriyatına uygun mudur değil midir diye bir yaklaşımla karşı karşıya kalacağız.

Bakın, ben öğretmenlik mesleğine ilk başladığımda, gerçekten bu işi çok iyi yapan, severek yapan, yıllarını öğretmenlik mesleğine adamış bizim rehber öğretmenlerimiz olurdu, bize rehberlik ederlerdi; bunun da çok önemli olduğunu düşünüyorum, hiç bunlara yer verilmemiş. Bir yıllık staj bize yeterliydi, o staj süresince derslere girerek, görüşmelerimizi yaparak... Bizi hemen sarıp sarmalayan bir öğretmen ekibiyle hemen okula uyum sağlayarak gerçekten öğretmenlik mesleğine adapte olurduk. Bu akademi meselesi kesinlikle akla ve mantığa aykırıdır.

Teşekkür ediyorum.