Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
Konu | : | Sinop Milletvekili Nazım Maviş ve 101 Milletvekilinin Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi (2/2239) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 04 .07.2024 |
HİKMET YALIM HALICI (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; şimdi "Öğretmenlerin hak, ödev ve sorumlulukları" başlığını taşıyan bu maddede öğretmenlerin ödev ve sorumlulukları sayılmış olmakla birlikte öğretmenlerin haklarına yer verilmemiştir. Oysa öğretmenlerin akademik özgürlük ve örgütlenme, düşünce ve görüş ifade etme, yönetimin belirlediği program, ders kitabı, eğitim araç ve gereçleri seçmede hak sahibi olması gibi çok sayıda haklarından söz edebiliriz. Türkiye'nin üyesi bulunduğu ILO ve UNESCO tarafından hazırlanan Öğretmenlerin Statü Tavsiyesi'nin 61'inci maddesinden itibaren başlayan 8'inci bölümü, hak ve ödevleri birlikte saymaktadır. Ne var ki kanun teklifinde hak yok, görev ve sorumluluklar var. Bir kez daha hatırlatmak gerekir ki kanun teklifi meslek kanunu olma iddiasını taşımaktadır. Hakların başka kanunlarda yer alması bir savunma olamaz çünkü burada sayılan ödev ve sorumluluklar da ilk defa bu kanunda yer almış değildir.
5'inci maddenin (1)'inci fıkrasının (a) bendinde öğretmenlere verilen yetiştirme görevi şu şekilde ifade edilmektedir: "Öğrencilerini; Anayasada ifadesini bulan temel ilkelere bağlı, Türk Milletinin millî, manevi, ahlaki ve kültürel değerlerini benimsemiş, ülkesine, içinde yaşadığı topluma ve insanlığa karşı sorumluluk hisseden erdemli insanlar olarak yetiştirir." Burada "Anayasada ifadesini bulan ilkelere bağlı" ifadesinde yer alan ilkeler Anayasa'nın "Başlangıç" kısmında yer aldığından bu ibare, Anayasa'nın başlangıcındaki temel ilkelere bağlı biçimde, maddenin tamamı ise 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 2 maddesiyle bire bir aynı olmalıdır çünkü öğretmenin yetiştirmeye dönük görevine bir amaç konulacaksa bu Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 2'nci maddesinin (1)'inci fıkrası olmalıdır. Nedir bu fıkra? "Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek." Kanun teklifinin tamamında, özel olarak da bu fıkrada "Atatürk" isminin geçmemesi için özel bir çabanın gösterildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, bu fıkrada kullanılan dil, zorbalık ve faşizan bir zihniyeti yansıtmaktadır. Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 2'nci maddesinde millî eğitimin amaçlarına göre yetiştirme eyleminde "Türk Milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen" ifadesi kullanılmaktadır. Oysa bu teklifte "benimseyen" "benimsemiş"e dönüştürülmüştür. Benimseyen olma, bireyin kendisine bağlı, gönüllü rızayı içeren içsel bir tutumu, benimsemiş olma ise dışarıdan birisinin belirlemesi gereken bir durumu ifade etmektedir. Bu açıdan, Millî Eğitim Temel Kanunu'ndaki ifadenin 1983 yılında yazıldığını da hatırlatmak gerekir. 2024 yılında 1983 yılından daha geri ve otoriter bir dil karşımıza çıkmaktadır.
Fıkrada yer alan "erdemli insanlar yetiştirir" ifadesi de sorunludur çünkü erdem, bakkaldan alınan bir ürün olmadığı gibi birilerinin size hediye edebileceği bir şey de değildir. Erdemli olma, kişinin yaşamı boyunca olmaya, kazanmaya çalışacağı bir durumdur. O nedenle, erdemli insan yetiştirmek, ancak uzak ama istenilen bir hedef olabilir.
Maddenin sorunlu fıkralarından biri de "Öğretmenler derse girmek, nöbet tutmak, merkezî ve mahallî yapılan sınavlarda görev almak, kurul ve komisyonlara, tören ve toplantılara, öğrencilere yönelik düzenlenecek etkinlikler ile kulüp faaliyetlerine katılmak, öğrenci rehberlik hizmetlerini yürütmek..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HİKMET YALIM HALICI (Isparta) - Evet, bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Milletvekilimiz, lütfen toparlayalım.
HİKMET YALIM HALICI (Isparta) - "...uygulama gerektiren eğitimleri koordine etmek ve eğitim öğretim süreçlerine ilişkin diğer iş ve işlemleri yürütmekle görevlidir." biçimindeki (2)'nci fıkradır. Örneğin, fıkrada derse girmekten söz edilmektedir; derse girmek öğretmenin en önemli görevlerinden biridir. Hemen arkasından da nöbetten bahsedilmektedir. Öğretmen bu görevlerini eğitim öğretim saatleri içinde yapmaktadır. O nedenle, bu iki görevin başına "eğitim öğretim saatlerinde" ibaresi eklenmelidir.
Evet, diğer konuları da birazdan dile getirmeye devam edeceğiz.
Teşekkür ederim.