| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Sinop Milletvekili Nazım Maviş ve 101 Milletvekilinin, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi (2/2239) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 03 .07.2024 |
AYŞEN GÜRCAN (Eskişehir) - Teşekkür ederim Başkanım.
Ben ilk kez söz alıyorum.
Usulle ilgili bir önerim var -geç bir saat oldu gerçi ama- geneli üzerine yapacağımız konuşmaları bitirdiğimizi düşünüyorum. Öneriler üzerinden gitmeliyiz, o zaman daha kolay olacak çünkü eğitim...
Ben Profesör Doktor Ayşen Gürcan. Yaklaşık otuz yıl eğitim fakültesinde bizzat öğretmen yetiştirdim.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yetiştirememişsiniz Hocam, yetiştirseydiniz şimdi böyle bir karar çıkmazdı.
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Kıymetli Vekilim, Allah aşkına ya!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Demek ki boşa yetiştirmişsiniz.
AYŞEN GÜRCAN (Eskişehir) - Estağfurullah, lütfen.
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Vekilim, lütfen...
AYŞEN GÜRCAN (Eskişehir) - Ben sizi bu saate kadar dinledim ve notlarımı da aldım.
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Buyurun, siz devam edin.
AYŞEN GÜRCAN (Eskişehir) - Eğitim sorunlarıyla ilgili konuşacaksak bu konuda binlerce sayfa içeren sempozyumlar, tezler, doktora tezleri, yüksek lisans tezleri getirebilirim size -sadece öğretmen sorunuyla ilgili değil, okullaşma oranı, eğitim düzeyi, eğitimdeki kalite ve nicel sorunlarla ilgili- ama bu Komisyonun şu an tartıştığı konu bu değil.
Bir kere, önce şu felsefesine bir bakmamız lazım yani neden bu kanunu çıkarıyoruz? Ki 2018 yılında Hükûmet programına konulmuş bir hedefti bu. Nedir o? "Öğretmenlik" dediğiniz -ki hepimiz de kabul ettik, herkes de söyledi- bir kariyer uzmanlığı yani bir vasfı var fakat bu vasfı olan bir memurluğu biz 657'ye tabi bir kanunla ve de hizmet kanunuyla, Milli Eğitim Temel Kanunu'yla tanımlamışız ama öğretmen kimdir ve statüsü... Yücel Vekilim de söyledi, itibarını artıracak ve yapan ile yapmayanın ayrımına vardıracak bir şey getirmemiz gerekiyor. Sizler de biliyorsunuz, çocuklarınız varsa öğretmenlerini görmüşsünüzdür; bir yanda çok iyi, fedakâr ve gerçekten öğretmenliğini iyi yapan öğretmenler varken, bir yanda öğrencisini aşağılayan ya da uygun performans göstermeyen öğretmenler de var. Biz şu anda bu sistemde bu ikisini ayırt edebiliyor muyuz? Edemiyoruz. Edemediğimiz zaman ne oluyor? O çok kendini vererek çalışan öğretmenler ödül almadığı gibi belki diğer çalışmayan öğretmenler için yaptığımız bir şikâyet durumunda, işte, o yönetmeliklerle soruşturma açılıyor ama yine de nitel açıdan bunun değerlendirmesini yapmıyoruz. Bu kanunun temel felsefesi öğretmenin itibarını yükseltecek ve öğretmenin kendi öğrenme becerisini... Çünkü öğrenmeyen bir kişi öğretemez, öğrenme merakı olmayan öğrenme merakını oluşturamaz; öğretmenlik böyle bir meslektir. Dolayısıyla, öğrenmesini sağlayacak bir hizmet içi eğitim modelidir aslında buradaki yoksa meslek yetiştirme programı değildir çünkü Millî Eğitim Bakanlığı kendisinin istihdam ettiği öğretmeni kendisi yetiştirmek istiyor ki bunu Ziraat Bankasına gidin, orada da görürsünüz; eleman alır, onu kendi eğitim merkezinde yetiştirir, kendi istediği şekliyle yetiştirir ama yetiştirirken belli standartlarda mezun olunan okullardan seçer yani muhasebe mezunlarından veya bankacılık bölümü mezunlarından sınava alır, seçer, ondan sonra onları eğitir.
Benim buradaki asıl söylemek istediğim, yetişme şeklinin yani üniversitelerdeki eğitim fakültesinin... Ki bizzat eğitim fakültesinde öğretim teknolojileri alanında doktoram, yaptığım çalışmalardan eğitim fakültelerinin elinden geleni yaptığını düşünüyorum. Eğitim fakültelerinin kalitesinin düşüklüğüyle ilgili bu kanunda herhangi bir şey yok. Olay şu sadece: Millî Eğitim Bakanlığının bünyesinde öğretmenlerin vasıflarını tanımlayacak bir düzenlemeye ihtiyacımız var. Öğretmen kimdir? Nasıl seçilmelidir? Seçilen öğretmenler süreç içinde nasıl yetiştirilmelidir? Bu yetiştirmede de sorunlar varsa bunları çözecek bir sistem kurmak, bir akademiyle de bunu çözmek; derdimizin bu olduğunu düşünüyorum ve bu noktada da şimdi, ben usulde söylediğim öneriye geleceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Vekilim, toparlayabilir misiniz.
AYŞEN GÜRCAN (Eskişehir) - Toparlıyorum, zaten sona geldim.
Öneri diyor ki: "Madde 2'yi tamamen çıkarın." Ya, madde 2'yi çıkardığımızda kanunun kapsamı çıkıyor yani ben hukukçu değilim ama her kanunun bir çerçevesi vardır ve o çerçeveyi çıkardığınızda kime hitap ediyorsunuz belli değil. Ha, ekleme isteyebilirsiniz, işte "Özel okulların öğretmenlerini de kapsasın." diyebilirsiniz ama bu, Millî Eğitim Bakanlığının kendisinin istihdam ettiği öğretmenleri yetiştirmek üzere hazırlandığı için de özel okullarda çalışan öğretmenleri bu anlamda yetiştiremeyeceği için de burada kapsam dışı tutulmuş. Bunu tartışabiliriz, bunun olması ya da olmaması noktasında ayrıma varabiliriz ama buradaki kasıt, Millî Eğitim Bakanlığının kendisinin istihdam ettiği, kendi okullarında çalıştırmak istediği öğretmenlerin yetişme sürecini bir kanun düzenlemesiyle yapmak. Benim burada kastım -çok geç oldu- eğer buradan bir ilerlemek istiyorsak lütfen, gelen öneriler üzerinden gidelim çünkü yaklaşık on saat zaten geneli üzerinde konuşuldu. Yani Türkiye'nin sorunlarını konuşmaya ben varım, her zaman varım, gelin oturalım, konuşalım ama burada zamanı etkili kullanmak adına usulle ilgili böyle bir önerim var.
Teşekkür ediyorum.