MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Çok teşekkürler.

Sayın Sözcümüz, Sayın Vekilimiz; siyaset yapacaksak hepimiz yapıyoruz, siz de âlâsını yapıyorsunuz ama biraz bilimsel konuşursak eğitim konusunda, şimdi, "Efendim, 1 milyon birikmiş öğretmenin sorumlusu tek parti, AK PARTİ değil mi?" diyorsunuz. Siz konuşurken baktım, 2002'de AK PARTİ iktidar olduğu zaman nüfusumuz 66 milyon, şu anda 86 milyon; nüfusumuz 20 milyon artmış. Şimdi, bu her meslekte böyle, yirmi sene sonra 20-25 milyon daha fazla olacağız; öğretmen sayısı da artacak, mühendis, politikacı sayısı da artacak, milletvekili sayısı azalır mı bilmem ama politikacı sayısı da her şey artıyor, büyüyor. İnsan nüfusunda da bir enflasyon var.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Korelasyon yapıyor musun 66 ile 86 arasında?

MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Genel temayı bir söyleyeyim. Şimdi, 20 milyon nüfus artmış, sıkıntı olacak tabii, yüz sene sonra başka sıkıntı olacak. Biz bunu nasıl çözeceğiz, onu soruyorum. Siyaset yapacaksanız yaparız, niye şaştınız buna?

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Şu anki uygulamayı diyorum.

MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Tamam, güzel, saygı duyarız. Mesela, "Üniversiteyi niye açtınız bu kadar?" Amerika'da 6 bin tane mi ne, Hindistan'da bilmem kaç bin tane üniversite var; olacak tabii. Biz üniversiteleri üniversiteye giren her çocuğumuz meslek sahibi olacak diye mi açıyoruz, bu doğru mudur? Üniversite eğitim yeridir, meslek yeri değildir ki. Ben de kaç tane doktora yaptım. Ya, mesleğe girmek için yapmıyoruz ki bunu, eğitim için, bilgi için yapıyoruz. Bir genel müdür gidiyor yüksek lisans yapıyor tezli veya tezsiz, doktora yapıyor, ya bunu bilgi sahibi olmak için... Sizin var mı bilmiyorum doktoranız, siz de yapın. Ben kaç yaşında üniversitelere yazıldım, neler yaptım, yapın. Yani bu meslek sahibi olmak için değil ki. Biz meslek sahibi yapabilmek ve istihdama yönelik çalışabilmek için hepimizin buradayız. Hepimizin amacı toplumun sorunlarını çözmek değil mi? Onun için buradayız, Meclisteyiz.

Peki, meslek yüksekokullarına önem verelim, bundan sonra onları artıralım çünkü hakikaten ara elemana çok ihtiyacımız var. Evimize tamirci çağırdığımız zaman sıkıntı var, arabamızı tamirciye götürdüğümüz zaman güvenemiyoruz, değil mi? Adam parçasını hakikaten değiştirdi mi falan, doğru yaptı mı, tekrar mı yapacak? Yani bunlar başka konular ama üniversite açmaktan gurur duymamız lazım. Kalitesi biraz farklı olabilir her üniversitenin ama ilk adım atılacak ki gide gide, tekrar ede ede... Tarih tekerrürdür. Bizim şairimizi çok severiz "Ders alınsaydı tarih tekerrür eder mi?" diyor ama ben ona katılmıyorum çok sevdiğim hâlde. Biz felsefe yapacaksak felsefe eğitimini de aldık, okuduk; yapalım. Hayatın tamamı tekerrürden ibaret. Bizden önce insanlar geldi, doğdu, büyüdü, yaşadı, öldü gitti; biz de aynı şekilde, bizden sonrakiler... Hayatın tamamı tekerrürden ibarettir, onun için ezber önemlidir, tecrübe önemlidir; tekrarlar, törenler -az önce İlyas Topsakal Vekilimiz de söyledi- bir toplumun toplum olması için çok önemlidir çünkü toplumsal belleğin korunmasını sağlar. Sizin parti törenleriniz, ulusal törenler, dinî tören, resmî tören bunların hepsi çok önemli. Yani sosyal antropoloji açısından da bakabiliriz buna, tekrarlar önemli.

Şimdi, üniversiteler tekrar ede ede daha kaliteli olacak ve daha kaliteli hocalar gelecek, öğrenciler daha iyi olacak. Yani bunu hep birlikte yapacağız, üniversite açmamızdan yakınmamıza gerek yok ki. Yani şaşıracağınız bir şey yok ama Freud diyor ki: "Uyuyan bir insanı uyandırmak zordur da şaşırma numarası yapanı uyandırmak zordur." diyor. Şaşırma numarası yapmayacaksınız, niye şaşıyorsunuz, niye şaşıyorsunuz?

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Eğitim fakültesi açmanızla ilgili problemler var, üniversite açmanızla ilgili değil. Eğitim fakültesi açtığınızda öğretmen yetiştiriyorsunuz, siz gençlere öğretmen olacaksın derseniz insanlar öğretmen olmak ister. Üniversite açmanızda problem yok.

MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Gazeteci de yetiştiriyoruz Sayın Vekilim.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Eğer kaliteli üniversite açıyorsanız problem yok.

MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Sayın Vekilim, gazeteci de yetiştiriyoruz, onlar da işsiz kalabiliyor.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Efendim, demek ki siz bu ülkenin insanlarına kendini besleyecekleri bir ortam yaratamıyorsunuz demek.

MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Ama bir dakika, ben de sizi kesmedim, ben de sizi kesmemiştim.