KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkürler.

Şimdi, on bir buçuk saattir dinliyoruz, rekor kırdık. Dinlemeyi bilmek önemli, konuşmak daha da önemli. On bir buçuk saattir dinliyoruz ve not alıyoruz, işimiz bu. Vekillikten önceki de işimiz buydu, şimdi de böyle. Epeyce not aldık.

Şimdi, bazı istekleri makul görüyoruz, muhalefetten gelen bazı istekler makul ama bu açıklamalar -ne dediğiniz değil, nasıl dediğiniz önemli ya- hiddet dolu söylendiği zaman kendi yarattıkları gürültünün içinde kendi anlamlarını yok ediyor; daha kibar, hakaret etmeden olursa not alırız.

Mesela, şimdi, bu kanunun amacı belli, hepimiz biliyoruz, bunu konuşuyoruz ama daha önemli bir meselemiz var bizim. Muhalefet ne düşünüyor, merak ediyorum. Çözüm önerisi ne? Şimdi, 1 milyonun üzerinde atanmayı bekleyen öğretmen varsa bu ülkede onlarca yıldır, muhalefet bunları istihdam etmek için ne düşünüyor? Söylesinler, dinleyelim, öğrenelim, birlikte çözelim.

Ayrıca, başka bir önerim var. Bizim, Sayın Bakanımızın, Millî Eğitim Bakanımızın muhalefet milletvekilleriyle, tıpkı Mehmet Şimşek ile Yalçın Karatepe'nin yaptığı toplantı gibi -dört saat on beş dakika sürmüştü- bir toplantı yapmasında fayda var. Şimdi, insanlar birbiriyle diyalog kuramadığı zaman aynı şeyi söylese de farklı söylüyormuş gibi oluyor. Birlikte düzeltebileceğimiz belki başka maddeler olabilir, ileride yapacaklarımız olabilir ama biz, şimdi, 20 bin öğretmen alacağız, 60 bin kişiyi KPSS'ye göre akademiye alacağız, sonra 20 bin kişiyi mezun edeceğiz ama biz 1 milyonun üstündeki öğretmenden sorumluyuz. Bunu hep birlikte Meclis olarak çözmeliyiz. Hani "Yerelde iktidar olduk." diyor arkadaşlar, yarın belki genelde de iktidar olacaksınız. Mesela, diyelim ki yarın iktidar oldunuz, çözüm öneriniz nedir? 1 milyon öğretmeni nasıl istihdam edeceksiniz? Biz bunu bilmiyoruz ki.

Burada her şeyi söylemek mümkün, saatlerce konuşmak da mümkün. Benim de mesai rekorum var, tek başıma yedi saat yirmi beş dakika susmadan konuştuğum program var. Ya, burada bir konuşmayı alıp da... Üslup bu mudur? Komisyonunun yabancıyız, yeni vekil olduk. AK PARTİ Grubunun yüzde 65'i yeni milletvekili. Bu güzel bir şey, demokrasi örneği ama şimdi, "Efendim, kurallara göre serbesttir." Dersek, bir muhalefetten arkadaş veya birimiz başlarız konuşmaya, on saat konuşuruz; tıkarız burayı. Böyle bir şey olur mu! Burada hepimizin amacı...

Hakikaten çok değerli arkadaşlar var, öz geçmişlerini hepimiz biliyoruz. Ben konuşan arkadaşların öz geçmişlerine tekrar bakıyorum, çok değerli, hem bizden hem muhalefetten. Şimdi, hocalar var aramızda, yöneticiler var. Yani niye anlaşamıyoruz? Yani biz bir holdingin genel kurulunda olsaydık kavga mı edecektik. Biz burada öğretmenlerimizin bir sorununu çözmeye çalışıyoruz; bir kısmını çözüyor, bir kısmını çözemiyor olabiliriz. Bunu, hep birlikte... Mesela muhalefetin bir konfor alanı var ya "Ya, bu böyledir." Öyledir de ne istiyorsunuz? Burada okudum bütün hepsini, ayıkladım, şimdi beş dakikada okudum hepsini, değişiklik önerilerinde neler var? Bana göre üzerinde biraz durmamız gereken "Atatürk ne demiş?" Ya, Atatürk'le ilgili saatlerce konuşuruz maarif konusunda. "Maarif" denildiği zaman niye arkadaşların bir kısmı ayağa kalkıyor? Atatürk "maarif" demiyor muydu? Şimdi "maarif" denildiği zaman bu dönemde bazı arkadaşlarımın aklına başka şeyler çağrışım yapıyor. Yani maarif, eğitim değil mi? Atatürk de öyle söylüyordu. Falan filan...

Yani çok konuşuruz ama ben yapıcı olmak için diyorum ki: Bütün değerli milletvekili arkadaşlarımız ve sendikacı arkadaşlardan çok güzel konuşanlar oldu, çözüm bulalım. 1 milyonun üzerindeki öğretmeni biz nasıl istihdam edeceğiz, birlikte oturalım, onu konuşalım, çözelim.

Şimdi, bu kanunun amacı başka; akademi kurulması. Biz bunu kendi aramızda da çok tartıştık. Ben de akademisyenim, burada pek çok akademisyen arkadaş var. Okulları biliyoruz, üniversiteleri biliyoruz, YÖK'ün durumunu biliyoruz, Millî Eğitimi biliyoruz, kendi çocuklarımız okudu, okullardan geçti. Yani saatlerce konuşacak lafımız var bizim ama on bir buçuk saattir susmadan hep aynı arkadaşların konuşması, aynı şeyleri tekrar etmesi çözüme yönelik değil ki. Yani hangi arkadaş konuşmadan on bir buçuk saat durabilir? Yani rekor kırdık burada. Konuşmasını bilmediğimiz için değil. Vekilim 2 kere konuşmak istedi, susturulmaya çalışıldı. Yani çok teşekkür ederim ama meselemiz 1 milyonun üzerindeki öğretmeni nasıl istihdam edeceğiz?

Çok teşekkür ederim.